İhsan Fazlıoğlu

Hakkında

İhsan Fazlıoğlu, 1966 yılında Ankara'da doğdu.

İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Felsefe Bölümü'nden mezun oldu (1989)

İstanbul Üniversitesi Bilim Tarihi Bölümü'nde Yüksek Lisans'ını (1993), Felsefe Bölümü'nde de doktorasını (1998) tamamladı.

İstanbul Üniversitesi'nin hem Bilim Tarihi Bölümü'nde hem de Felsefe Bölümü'nde öğretim görevlisi ve üyesi olarak görev yaptı (1998-2011).

Değişik zamanlarda Ürdün, Suriye, Mısır, ABD, Almanya ve Kanada'da alanıyla ilgili çalıştı, araştırmalar yaptı ve muhtelif projelerde görev aldı.

Halihazırda İstanbul Medeniyet Üniversitesi Felsefe Bölümünde öğretim üyeliği görevini sürdürüyor (2011'den itibaren).

Daha çok felsefe-bilim tarihi ile matematik tarihi ve felsefesi alanında çalışmalar yürüten İhsan Fazlıoğlu, özellikle bu yapıların İslam, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerindeki serüvenini incelemekte ve yayınlar yapmaktadır.

 

Katkıda bulunduğu maddeler

İlmin Yarısı: İslâm Temeddününün Teşekkül Çağında Tıp Bilimi
İslâm hayat görüşü açısından insan kendine emânet edilmiştir ki, bu emânetin maddî yanı beden manevî yanı ise akıldır. İlkece esas olan, birbirini tamamlayan bu iki parçanın sağlığını ...
Bir Diriltme, Güncelleme ve Düzeltme Girişimi Olarak İslâm Temeddününde Taʻlîmî Bilimlerin Doğuşu
İslâm kendini nispet ettiği Tek Tanrılı vahiy dinleri geleneği içinde yeni bir hayat görüşü ve ictimâî, iktisâdî ve siyâsî bir güç olarak yükselmeye başladığında ...
Tahkîk ile Tedrîs Arasında: Yenilenme Döneminde Dâru'l-İslâm'da Tıp
Dâru'l-İslâm'da tıp ilmi İbn Sînâ çizgisinde daha çok felsefî olarak yol alırken, Merv ve civarında iki farklı eylemin konusu olur. Birincisi, Fahreddîn Râzî tahkîk yöntemini ...
Muhâsebe Dönemi'nde Nazarî İlimler
Osmanlı Ülkesi söz konusu olduğunda nazarî-keşfî hikmet Taşköprülüzâde ile ta‘limî hikmet ise Takiyüddin Râsıd ve İbn Hamza ile zirvesine ulaşmıştı. Muhâsebe ...
Kadîm ile Cedîd Arasında: Muhâsebe Çağı'nda Tıp Bilimi
Tıp bilimi, Muhâsebe Çağı'nın genel özelliklerini paylaşmasının yanında ilginç bir özelliği haizdir. Çünkü tıp hem yönetici sınıfı hem de halkı doğrudan ilgilendirdiği için etkiye, değişime ...
Yeni bir Tahkîk için: Tağyîr, Taʻdîl, ve Tebrîd Arasında Nazarî İlimlerde Yeni Arayışlar
Bilim felsefesi açısından doğayı bilmek, büyük oranda, doğadaki ritim, periyot, simetri, oran-orantı (nisbet), form, kod, mod, kısaca ilişkileri, süreçleri ve örüntüleri bilmek, daha teknik bir deyişle ...
Muhasebe Dönemi
XVII. Yüzyıl: Bunalım, Toparlanma ve Tespit Bir medeniyetteki felsefe-bilim dizgesinin yapısal çözümlemesi, bilim felsefesi açısından genellikle birbirini tamamlayan iki temel bileşene göre yapılabilir: Daha ...
Her Şey Merv'de Başladı: Aklî İlimlerin Tahrîri
XI. yüzyılın hemen başında İslâm medeniyetinin Dâru'l-İslâm olması coğrafî değil daha çok manevî bir anlam ifade ediyordu. Her açıdan parçalanmışlık Büyük Selçuklu ...
Mîrim Çelebi
Mirim Çelebi olarak bilinen Mahmud b. Muhammed b. Musa Kadızade (öl. 931/1525) Osmanlı Devleti'nde, Bursalı Kadızade ve Ali Kuşçu'dan sonra yetişen en önemli astronom-matematikçidir...
Fazıl Ali Bey
Osmanlı-Türk ilim tarihi çerçevesinde bakıldığında Fâzıl Ali Bey, en üretken kimya müellifidir. Bu açıdan o, Osmanlı-Türk dünyasında eski kimyanın başlıca ve en büyük temsilcisidir denebilir...
Halîfezâde Çınarî
12./18. asırda İstanbul’da yetişen astronomlardan biri olan ve Kocamustafapaşa yakınlarındaki Çınar mahallesinden olduğu için Çınarî nisbesiyle anılan İsmail Efendi, Halifezâde diye bilinmektedir. Astronomi sahasında telif ve tercüme olmak üzere ondan fazla Türkçe eser bırakmıştır...
Seydi Ali Reis
Osmanlı astronomisi ve deniz coğrafyası sahasında önemli bir isim Seydi Ali Reis olarak tanınan Ali b. Huseyin el-Kâtibî (öl. 970/1563) X/XVI. asrın başlarında doğdu. Barbaros Hayreddin Paşa'nın komuta ettiği donanma ile birçok deniz savaşına katıldı...
Sabuncuoğlu Şerefeddin
Fatih döneminin tıp sahasındaki önemli isimlerinden birisi Şerafeddin Sabuncuoğlu (öl. 873/1478)’dur. Amasya Daruşşifa’sında eğitimini gören Sabuncuoğlu, yıllarca aynı yerde cerrah olarak çalışmıştır...
İbn Sertâk
el-Merâğî, Tokat-Niksâr Nizâmiyye Medresesi'nde, İlk Osmanlı yüksek eğitim kurumu İznik Medresesi'nin baş müderrisi Davud el-Kayserî'nin hocası ve üyesi bulunduğu Merağa matematik-astronomi okulunun birikimini Anadolu'ya aktaran alimlerden biridir...
İbnü'l-Havvâm
Klasik kaynaklarda, ahlâk sahibi, hoşgörülü, adil ve bilgili bir insan olarak tavsif edilen İbnü’l-Havvâm, İlhanlı devletinin ileri gelenleri ile kurduğu özel ilişkiler neticesinde varlıklı bir insan olmuş ve bu imkanlarını hayır işlerinde kullanmıştır...
İbrâhîm el-Kûrânî
Arapça’nın yanında Farsça ve Türkçe de bilen Kûrânî başta tasavvuf olmak üzere kelâm, tefsir, hadis ve sarf/nahiv alanında yaklaşık 80 eser kaleme almış mutasavvıf, muhaddis ve Şâfiî fakihidir...
Hacı Paşa
Bursalı Kadızade’nin matematik ve astronomideki kuruculuğunun benzerini tıbta gösteren, zamanın tanınmış hekimi Hacı Paşa eğitimini tamamladıktan sonra Konya’ya döndü. Aydınoğlu İsa Bey’in daveti üzerine Selçuk (Ayasluğ) ve Birgi’de hekimlik hizmeti verdi...
Fethullah Şirvânî
Semerkand matematik-astronomi okulunun teorik astronomi sahasındaki çalışmalarını yazdığı eserlerle sürdüren astronom, matematikçi ve müderris Şirvânî, Osmanlı'da özellikle Anadolu'da matematik bilimlerini Semerkand okulu çizgisinde yaygınlaştıran ve pek çok öğrenci yetiştiren bir bilgindir...
Abdurrahman Bistâmî
Abdurrahman Bistâmî hem faâliyetleri hem de eserleriyle Osmanlı dönemi hermetik-hurûfî düşüncenin arkasındaki âlimdir. Bu çerçevede, eserleriyle hurufî-tasavvufî bir dünya görüşü inşâ etme çabası içerisindedir...
İbn Sellûm
İbn Sellûm "Tıbb-ı Cedîd" veya "Tıbb-ı Kimya" isimleriyle anılan akımın başlamasına öncülük etmiş ve eserlerinde Paracelsus'un fikirlerini ele almış, kendi tecrübelerini ve İslâm tıbbını da katarak tedavide yeni yöntemler geliştirmeye çalışmıştır...
Abbas Vesim Efendi
Abbas Vesim Efendi, Gevrekzade (öl. 1801) ile birlikte klasik Osmanlı tıbbının XII/XVIII. yüzyıldaki en önemli temsilcilerinden biridir. Hekimlik hayatı başarılı ve uzun olan Abbas Vesim aynı zamanda şairdir ve bir divanı mevcuttur...
Abdülalî el-Bircendî
Abdülalî Bircendi, aklî ve naklî ilimlerde iyi yetişmiş bir alimdir. Özellikle, matematik ve astronomi sahalarında, Ali Kuşçu ile Mîrim Çelebi'den sonra, klasik İslâm Medeniyeti'nin ilmî birikimini Semerkand matematik okulunun takipçisi olarak, en iyi temsil eden alimlerden birisiydi...
Kadızâde-i Rûmî
Ailesi ulema sınıfından olan Kâdîzâde'nin babası Muhammed genç yaşta öldü. Sultan I. Murad döneminde Bursa kadısı olan dedesi Kadı Mahmûd tarafından yetiştirildi. Halk tarafından çok sevildiği için “Koca Efendi” diye anılan dedesine nisbetle Kâdîzâde lakabıyla tanındı...
Sıbtu’l-Mârdînî
Fıkıh, ferâiz ve dil gibi çeşitli alanlarda eser verdi, fakat daha çok matematikçi ve astronom olarak tanındı. Kahire’de Ezher Camii’nde uzun yıllar muvakkitlik yaptı; burada ve Tolunoğlu Camii gibi birçok yerde ders verdi.
Taşköprülüzâde
Çok yönlü Osmanlı alimi olan Taşköprülüzâde ilim zihniyeti itibariyle, Davûd Kayserî'yle başlayıp Mollâ Fenârî'yle yerleşen irfânî - kelâmî çizgi ile Ali Kuşçu ve arkadaşları tarafından İstanbul'un fethinden sonra yeniden tanzim edilen Osmanlı ilim anlayışındaki riyâzî - kelâmî çizgiyi şahsında birleştirir...
Ali Kuşçu
Ali Kuşçu'nun, muasırları Kâdî-zâde ve Cemşîd Kâşî gibi alimlerle karşılaştırıldığında, onlar gibi yalnızca belirli bir sahada değil, dil, din, kelam ve riyâzî ilimler gibi pek çok alanda uzman, çok yönlü bir alim olduğu görülür...
Muhyiddîn Kâfiyecî
Sultan Fatih döneminde, matematik ve astronomi sahasında eser veren Muhyiddîn Kâfiyecî, çok yönlü kişiliğiyle öne çıkmaktadır. Kafiyeci'nin el-Muhtasarü’l-Müfîd fî İlmi’t-Târîh adlı eseri, modern araştırmacıların dikkatini çekmiştir...
Takiyüddin Râsıd
Matematikçi, astronom, optikçi ve mekanikçi Takiyüddin Ebu Bekr Muhammed b. Zeynüddin Maruf, el-Dimeşkî, el-Hanefî (Takiyüddin er-Râsıd), İstanbul Rasadhanesi'nin kurucusu ve yöneticisidir...
Hârizmî
İslâm dünyasında cebir ilminin kurucusu kabul edilen matematikçi, astronom ve coğrafyacı olan Hârizmî'nin, tarihteki şöhretinin tersine, hayatı hakkında bilgi yok denecek kadar azdır...
el-Cezerî
Kitâb’l-Hiyel’i ile meşhur olan mekanikçi Cezerî, kitabında altı tür alet çeşidinden bahsetmektedir. Kitapta her aletin şekli, parçaları farklı renklerde olacak şekilde çizilmiş ve çalışma mekanizması ayrıntılı olarak izah edilmiştir...