Müeyyed-Billâh Yahyâ b. Hamza

(ö. 749/1348)
Yemenli Zeydî kelamcı, fakih ve usulcü.
- A +

Hayatı

Zeydiyye’nin önemli müctehid ve müfekkirlerinden kabul edilen Yahyâ b. Hamza 669 yılında San‘a’da doğdu. Baba tarafından soyu Hz. Ali’ye ulaşır. Künyesi Müeyyed-Billâh’tır. Asıl adı el-İmam el-Müeyyed-Billâh Yahya b. Hamza b. Ali. b. İbrahim’dir. Küçük yaşlarından itibaren İmam Yahyâ b. Muhammed es-Sirâcî, Allâme Âmir b. Zeyd eş-Şemmâh ve İbrâhim b. Muhammed et-Taberî gibi hocalardan dinî ilimler tahsil etti. Dönemin imamı el-Mütevekkil-‘Alellah el-Mutahhar b. Yahya’ya savaşlarında eşlik etti. İmam Mehdi Muhammed b. Mutahhar’ın vefatından sonra 729/730 yılında imâmetini Sa‘de’de ilan etti. San‘a’ya ilerledi ve İsmailîler ile savaştı. Uzun süren savaşlardan sonra barış imzalandı. Bundan sonra Zemar yakınlarındaki Hisnühirran’a giderek burada ilim, irşat ve telif faaliyetleri ile meşgul oldu. Pek çok öğrenci yetiştirdi: Muhammed b. Süleyman el-Evzerî, Hasan b. Muhammed en-Nahvî ve Muhammed b. Murtazâ b. Mufaddal bunlardan bir kaçıdır. Yahya b. Hamza, üstün ilmî kişiliği, ilmî faaliyetleri, adaleti, dürüstlüğü ve zühdü ile tanınmış ve övgülere mazhar olmuştur. Ehl-i Beyt’in yıldızı olarak takdim edilen Müeyyed-Billâh’ın pek çok çalışması vardır. 749/1348 yılında Hisnühirran’da vefat etmiştir

Öğretisi

Yahya b. Hamza Zeydî düşünce siteminin zirvesi kabul edilmiştir. Onun usûlüddin, usûl-i fıkıh ve füru-i fıkha dair baş yapıt niteliğindeki eserleri kendine has görüşlerini bilme noktasında önemli bir imkân sunmaktadır. Müeyyed-Billâh usûlüddinde Zeydî öğretileri benimsemekle birlikte birçok noktada onun gelenek içerindeki yerleşik görüşlerden farklı bir kanaat sergilediği ifade edilir. Öncelikle o kesb, halku’l-Kur’ân gibi Zeydiyye ve Mu‘tezile içinde Eş’ariyye’nin tekfirine gerekçe gösterilen konularda bu tutumun doğru olmadığını ileri sürmüş, delile dayanılarak öne sürülen görüşlerde daima hakikat ihtimali bulunduğunu belirtmiştir. Tekfir gibi çok önemli bir mesele ancak ihtimalli değil kati olan hususlarda geçerlidir. Yahya b. Hamza imâmet düşüncesi gibi pek çok konuda Zeydî öğreti içindeki genel prensipleri benimsemiş; Zeydî-Mu‘tezilî eğilimi sürdürmüştür. Allah’ın varlığı noktasında daha çok burhan-ı temanu‘ çerçevesinde ispatlar yapmıştır. Yahya b. Hamza, Mu‘tezile’nin Allah’ın kulları için en uygun olan şeyi (aslah) yaratmasının gerekli olduğu konusundaki düşüncelerine yönelttiği eleştirilerden dolayı Gazzâlî’yi eleştirmiş, ona cevaplar vermiştir. Onun kelâmî konularda sergilediği bu tutumunu usûl-i fıkha dair en kapsamlı eserlerden biri olan el-Hâvî’sinde de görmek mümkündür. el-Hâvî’de yer alan önsözündeki beyanına göre müellif, fıkıh usûlünde Zeydiyye ve Mu‘tezile’den “sâhibü ehli’l-adl” olarak tavsif ettiği arkadaşlarının telif ettiği kitapların en önemlisi olarak Ebü’l-Hüseyin el-Basrî’nin el-Mu‘temed’ini görür. Müellif Mu‘temed’i son derece güzel bir kitap olarak nitelendirmekle birlikte uzun olması nedeniyle ihmal edildiğine vurgu yapar. Yahyâ b. Hamza, Basrî’nin eserinin baplarını bir gerdanlık gibi süslediğini, gereksiz uzatmaları çıkartıp, düzeltmeler yaptığını, meselelerini belli maksatlar ve bap başlıkları altında düzenlediğini, dağınık meselelerini özetlediğini aktarır. Bu yolla eserin gizli hazinelerini ortaya çıkardığını, kapalı yerlerini açık hale getirdiğini, hakikatlerini ve gizli sırlarını ifşa ettiğini belirtir. Hâvî’yi mütalaa edenlerin Mu‘temed’de bulunan bilgi hazinesi yanında onun daha düzenli, tertipli ve uyumlu olduğunu anlayacağına vurgu yapar. Bu katkının kitabın güzelliğini ve zerafetini artırdığını belirtir. Kendisinden önce Basrî’nin el-Mu‘temed’ine Mahmud b. Muhammed el-Melâhimî’nin Tecrîdü’l-Mu‘temed adıyla bir çalışma yaptığından bahseder. Ancak bu kitabında o, Mu‘temed’de yer alan gerdanlığın ipini kopartmış ve gerdanlıktaki tezyinatı heba etmiştir. Kitabın tertibini bozmuş bu da kitabın anlaşılmayacak bir hale gelmesine sebep olmuştur. Kendisi de bunun üzerine bu eseri yazma gereği hissetmiştir. Yahyâ b. Hamza’ya göre usûl ilminde temel eser Mu‘temed’dir. Zeydiyye ulemâsı arasında geniş bir şöhrete ulaşan eserde fıkıh usûlü konularına tafsilatlı bir şekilde değinilmiştir. Önceki usûl eserlerinden farklı olarak müellif, birçok yerde Gazzâlî (ö. 505/1111)’nin takrirlerini bazen metin içinde bazen de müstakil başlık altında ele almış ve cevaplamıştır. Benzer şekilde bazen İbn Hatîb er-Râzî diyerek bazan da Mahsûl’ü ismen zikrederek Râzî (ö. 606/1210)’nin görüşlerini değerlendirmiş, onları eleştirmiştir. Eserin kaynakları arasında öncelikle önceki Zeydî usûl literatürünü zikretmek gerekir. Bu çerçevede Nâtık-Bilhak ve Mansûr-Billâh onun atıfta bulunduğu usûlcülerden bazısıdır. Onun en çok atıf yaptığı isimlerin başında Ebû Hüseyin el-Basrî ve eseri el-Mu‘temed gelir. Ebû Ali, Ebû Hâşim, Kâdî Abdülcebbâr, Cüşemî, Zemahşerî gibi Mu‘tezilî âlimler de zikrettiği isimlerden bazısıdır. Bazen isim zikretmeden “Mu‘tezile” diye nakilde bulunur. Bununla birlikte kendilerini Mu‘tezile’den “Ashâbunâ ve’l-Mu‘tezile” diyerek ayırır. Seleflerinde olduğu gibi ilk dönem Hanefî usûlcülere yapılan atıflar dikkat çeker. Ebû Hanife, Kerhî ve Ebû Abdullah el-Basrî bunlardan bir kaçıdır.

Yahyâ b. Hamza’nın önceki dönem eserlerden farklı olarak mütekellimîn usûlcülere ismen yaptığı atıflar da dikkat çekicidir. Şâfi‘î, Bâkıllânî (ö. 403/1013), Ebû İshak Şîrâzî (ö. 476/1083), Cüveynî (ö. 478/1085), Gazzâlî ve Râzî bunlardandır. Mu‘tezile, Eş‘ariyye, Mütekellimûn gibi farklı ekollerin; “indenâ ez-Zeydiyye” diyerek kendilerinin görüşlerine değinir.

Yazar kaleme aldığı uzunca mukaddimesinde birçok konu yanında müşterek lafızlara değinmiş, ardından da “emirler ve nehiyler” konusunu ele almıştır. Usûl konularını öncekilerden kısmen farklı bir tertip ile işlemiş ve haberler konusuyla bitirmiştir: Umum-husus, mutlak-mukayyed, mücmel-mübeyyen, (zâhir müevvel) fiiller, nâsih-mensûh, icma, haberler. Eserin elimizdeki iki cilt halindeki yazmasına baktığımızda öncekilerin tertibinde zikredilen konuların eksik kaldığı; ayrıca eserin birinci ve ikinci ciltleri arasında nüsha farklılığı olduğu ya da müstensihin değiştiği anlaşılmaktadır. Eser, her bir konuyu daha detaylı ele alması nedeniyle önceki usûl eserlerinden farklı bir görünüm arz eder. el-Müczî ile başlayan “ehl-i ilm bu konuda ihtilaf etmiştir” şeklindeki hilaflı üslubun el-Hâvî ile birlikte sona erdiği söylenebilir. Yahya b. Hamza’nın eserinde her bir konuya yazdığı uzunca girişler dikkat çeker. Önceki usûl eserlerinde olduğu gibi önemli usûlcülerin görüşlerini zikrettikten sonra deliliyle birlikte kendi kanaatini açıklar. Yahyâ b. Hamza kendisinden sonra gelen pek çok usûlcüye tesir etmiştir. Mesela önemli Zeydî usûlcülerden İbnü’l-Murtazâ eserlerini Yahyâ b. Hamza’nın el-Hâvî’si ve Ebû Tâlib’in el-Müczî’sine dayandırmıştır.

Yahyâ b. Hamza el yazmaları yüz cildi bulan fıkha dair el-İntisâr’ında fıkhî birikimini ortaya koyar. Onun Zeydî fakihler yanında Hanefi fakihlerin de görüşlerine vakıf olduğu anlaşılmaktadır. Bu eser sonraki dönemdeki bir çok eserin de kaynağını teşkil etmiştir.

Öne Çıkan Eserleri

  • el-Hâvî li Hakâiki’l-Edilleti’l-Fıkhiyye: Müessesetü’l-İmam Zeyd b. Alies-Sekâfiyye Arşivi (San‘â Yazması).
  • el-İntisâr ‘alâ ‘Ulemâi’l-Emsâr: thk. Abdulvehhâb b. Ali Ali el-Mueyyed, Ali b. Ahmed Müfaddal, Muessesetu’l-İmam Zeyd b. Ali es-Sekâfiyye, San‘â 2004.
  • er-Risâletü'l-Vâzia li'l-Mu‘tedîn an Sebbi Sahabeti Seyyidi'l-Mürselîn: Ebî Abdirrahman Mukbil b. Hâdî el-Vadiî'nin İrşâdu Zevi’l-Fiten li İbâdi Gulâtı’r-Ravâfid mine’l-Yemen eseriyle birlikte, Mektebetü’l-Tev’ıyetü’l-İslamiyye, Kahire 1409.
  • el-Meâlimu'd-Dîniyye fi'l-Akâidi'l-İlâhiyye: thk. Seyyid Muhtar Muhammed Ahmed Haşâd, Dâru'l-Fikri'l-Muâsır, Beyrut 1988.
  • er-Râik fi Tenzîhi'l-Hâlık: thk. İmam Hanefi Abdullah, Dâru’l-Âfâkı'l-Arabiyye, Kahire 2000.
  • et-Tırâzü’l-Mütezammin li-Esrâri’l-Belâğa: Kahire 1332/1914; Beyrut 1402/1982.
  • İkdü’l-Leʾâlî fi’r-Red ʿalâ Ebî Hâmid el-Gazzâlî.
  • el-Mi‘yâr li Garâihi’n-Nazzâr fî Şerhi Hakâiki’l-Edilleti’l-Fıkhiyye ve Takrîri’l-Kavâidi’l-kıyâsiyye.
  • İbnü’l-Murtazâ, Minhâcu’l-Vusûl ilâ Mi‘yâri’l-‘Ukûl fî ‘İlmi’l-Usûl, thk. Ahmed Ali Mutahhar el-Mâhizî, Dâru’l-Hikmeti’l-Yemâniyye, San‘â 1992.
  • İbn Fend, Muhammed b. Ali b. Yunus, Meâsiru’l-Ebrâr fî Tafsîli Mucmelâti Cevâhiri’l-Ahbâr, thk. Abdusselam Abbas el-el-Vecîh, Halid Kâsım Muhammed, Muessesetu’l-İmam Zeyd b. Ali es-Sekâfiyye, San‘â 2002.
  • Abdusselam b. Abbas el-Vecîh, A‘lâmu’l-Muellifîne’z-Zeydiyye, Müessesetu’l-İmam Zeyd b. Ali es-Sekâfiyye, Amman 1999.
  • Mueyyed Billâh, İbrâhim b. Kasım, Tabakâtu’z-Zeydiyyeti’l-Kubrâ, thk. Abdusselam b. Abbas el-Vecîh, Muessesetu’l-İmam Zeyd b. Ali es-Sekâfiyye, Amman 2001.
  • Muhammed b. Ali Şevkânî, el-Bedru’t-Tâli‘ bi Mehâsini min Bed‘i’l-Karni’s-Sâbi‘, Dâru’l-Kutubi’l-İlmiyye, Beyrût 1998.
  • Carl Brockelmann, Târîhul-Edebi’l-Arabî, trc. Muhammed Fehmi Hicâzî, el-Hey’etu’l-Mısriyyetu’l-Âmme li’l-Kuttâb, Mısır 1995.
  • Abdullah Muhammed el-Habeşî, Müʾellefâtü Hükkâmi’l-Yemen, nşr. E. N. Eberhard, Wiesbaden 1979.
  • Abdullah Muhammed el-Habeşî, Masdaru’l-Fikri’l-İslâmî fi’l-Yemen, Beyrut 1988.
  • Ahmed Mahmut Subhi, ez-Zeydiyye fî ‘ilmi’l-Kelâm, ez-Zehrâ li’l-A‘lâmi’l-Arabî, [y.y.] 1984.
  • Mustafa Öz, “Müeyyed-Billâh, Yahyâ b. Hamza”, DİA, c. 31 (2016), s. 483-484.
  • Tuncay Başoğlu, Fıkıh Usûlünde Râzî Mektebi, İSAM Yayınları, İstanbul 2014.
  • Fatih Yücel, “Zeydiyye (Fıkıh)”, DİA, c. 44 (2013), s. 331-338.
  • Fatih Yücel, “Zeyd’i Usûl-i Fıkıh Literatürü”, İslam Hukuku Araştırmaları Dergisi, sy. 33 (2019), s. 597-623.

Atıf Bilgisi

Müeyyed-Billâh Yahyâ b. Hamza. İslam Düşünce Atlası, https://islamdusunceatlasi.org/mueyyed-billah-yahya-b.-hamza/5934