Ömer Hayyâm

(ö. 523/1129)
Selçuklu döneminde yaşamış matematikçi, astronom, filozof, şair
- A +

Hayatı

Matematik ilimleri başlığı altında bulunan cebir, aritmetik, geometri, astronomi ve müzik ile ve de tıpla ilgilenen, modern dönemde daha çok rubâîleri ile tanınan Ebü’l- Feth Gıyâsüddîn Ömer b. İbrâhîm el-Hayyâm en-Nîşâbûrî, Zilkade 439/Mayıs 1048’te Nîşâbur’da doğdu. Hayatının büyük bir kısmını Nîşâbur ve Semerkant’ta geçirdi. Kâdî Muhammed’den Kur’ân ilimleri, Hâce Ebü’l-Hasan el-Enbârî’den matematik, astronomi, kozmoloji gibi ilimleri öğrendi. İmam Muvaffak ile ileri seviye Kur’ân ilimlerini çalıştı ve Şeyh Muhammed Mansûr ile İbn Sînâ’nın el-İşârât’ını okuyup Meşşâî felsefeyi öğrendi. Yine aynı hocadan Batlamyus’un el-Mecisti’sini okudu. Yetiştirdiği öğrenciler arasında Ahmed el-Me’murî el-Beyhakî, Muhammed İlâkî, üvey oğlu İmam Muhammed Bağdâdî, Nizâmî Arudî Semerkandî, Muhammed Hicâzî Kânî ve Abdürrafi Hirevî bulunmaktadır. Ömer Hayyâm, Semerkant, Buhara, Belh ve İsfahan gibi ilim ve kültür şehirlerinde bulundu. Sultan Melikşah’ın, İsfahan’ı Selçukluların başkenti tayin etmesi üzerine şehre davet ettiği âlimler arasında Ömer Hayyâm da bulunmaktaydı. Daha sonra geleceği Semerkant’ta iken Ebû Tâhir denilen bir devlet görevlisinin himayesine girdiği bilinmektedir. Ömer Hayyâm, 517-523/1123-1129 yılları arasında bir vakitte Nîşâbur’da öldü.

Ömer Hayyâm, geometri, cebir, astronomi, fizik, tıp, müzik gibi matematik ve doğa ilimleri ile metafizik başta olmak üzere diğer felsefî ilimler ile uğraşmış; ününe ün katan rubâîlerini yazmıştır. Döneminde büyük bir matematikçi ve filozof olarak tanınmasına rağmen şair yönü ön plana çıkmış bir isim değildi. Ölümünden sonra kendisini şair olarak kabul edip rubâî şiirlerine atıflar yapılageldi. Kendisinin hem ilmî hem de edebî kişiliğinin getirdiği bu bilinirliğin sonucu olarak, Ömer Hayyâm’ın ismini yaşatmak adına 1970 yılında Ay’daki bir kratere ve 1980 yılında yeni keşfedilen bir kuyruklu yıldıza onun adı verilmiştir.

Öğretisi

Ömer Hayyâm’ın bilim tarihinde edindiği haklı konumun, bilhassa matematik ve astronomi alanlarında ortaya koyduğu çalışmalar sayesinde olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz. Matematik sahasında; cebir, aritmetik ve geometri alanlarında eserler yazmıştır. Üçüncü dereceden denklemlerin çözümünde geometrik yöntemi kullanan Hayyâm’ın esas itibariyle sayılar teorisi, cebir, Risâle fî şerhi mâ eşkele min musâderâti Kitâbi Öklidis’inde de Öklid’in beşinci postülatı üzerine yoğunlaştığını ifade edebiliriz. Ömer Hayyâm, irrasyonel sayıların da rasyonel sayılar gibi işlemlerde kullanılabileceğini göstermiştir. Ömer Hayyâm’ın matematik birikiminin, Öklid dışı geometrilerin gelişmesi noktasında sonraki dönemlerde kullanıldığını ifade edebiliriz. Nitekim, Öklid dışı geometri noktasında öncü isimlerden olan Giovanni Girolamo Saccheri’nin Öklid’in paraleller postülası olarak bilinen beşinci postülası ile ilgili geliştirdiği teoremin, Hayyâm’ın mezkur postülat ile ilgili teoremiyle benzerlik göstermesi, Hayyâm’ın bu noktadaki birikiminin hangi kanallar aracılığıyla kimlerce kullanıldığı sorusunun önemli ve araştırmayı hak eder nitelikte olduğunu göstermektedir. Ömer Hayyâm’ın cebir alanına yaptığı katkıları şu şekilde özetlemek mümkündür: Cebirsel denklemleri tasniflemiş, bilhassa üçüncü dereceden denklemlere koni kesitlerini kullanmak suretiyle geometrik çözümler getirmiştir. Ömer Hayyâm, üçüncü dereceden denklemlerin sadece geometrik çözümü olabileceğini düşünüyordu fakat bu fikir, Şerefeddin Tûsî ve daha sonraki dönemlerden matematikçiler tarafından değillenmiş, mezkur türdeki denklemlerin aritmetik çözümlerinin de olabileceği gösterilmiştir. Hiç kuşkusuz, Ömer Hayyâm’ın, cebir ile geometri arasındaki kurduğu irtibat, Descartes öncesi matematik tarihinde önemli bir açılıma işaret etmektedir. Hayyâm denklemlerin birden fazla köklerinin olabileceğini de ortaya koymuştur. Ömer Hayyâm’ın önemli katkılar yaptığı bir diğer alan astronomidir. Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah’ın daveti üzerine, o dönemde kullanılan Yezdicerd takviminin düzeltilmesinden ve yeni bir rasathane kurulmasından sorumlu ilmî heyette bulunmuştur. Bu heyet, Yezdicerd takvimini düzeltmek yerine yeni bir takvim hazırlamaya karar vererek Celâlî/Melikî takvim olarak bilinen güneş takvimini hazırlamıştır. Rasathanede gerçekleştirilen çalışmaların bir ürünü olarak Zîc‐i Hayyâm (Zîc‐i Melikşâhî) da hazırlanmıştır. Bunun haricinde, Ömer Hayyâm’ın, mekanik, müzik, biyoloji ve coğrafya alanlarının kapsamına girecek eserler de kaleme alındığı bilinmektedir. Ömer Hayyâm, İbn Sînâ çizgisinde bir Meşşâî olarak yetişmiş ve eserler kaleme almış bir âlimdir. İbn Sînâ’ın en önemli öğrencilerinden birisi olan Behmenyâr’dan da ders almış olma ihtimali olduğu ifade edilmektedir. Varlık mertebeleri, çokluk problemi (problems of multiplicity), eskatoloji, metafizik, determinizm ve özgür irade, ele aldığı konulardan bazılarıdır. Bu alanda kaleme aldığı önemli eserlerden bazıları şunlardır: Risâle fi’l- kevn ve’t-teklîf, Risâle fî külliyâti’l-vücûd, Risaletü’z-ziya’i’l-‘aklî fî mevzûi ‘ilmi’l- küllî. Daha önce ifade edildiği gibi Ömer Hayyâm, rubâîleri ile oldukça büyük bir üne kavuşmuştur. Avrupa’da Ömer Hayyâm’ın edebi kişiliğine olan ilginin ortaya çıkışını, ona ait bazı rübâîlerin Thomas Hyde tarafından 1700 yılında Latince’ye, H.G. Keene tarafından 1816 yılında İngilizce’ye ve de Joseph von Hammer-Purgstall tarafından 1818 yılında Almanca’ya tercüme edilmesinden anlamaktayız. Bununla birlikte, ilk rubâî tercümelerinin akabinde, yeni bulunan ve Hayyâm’ın rubâîlerini içeren yazma eserlerde ona atfedilen yeni rubâîlerin keşfedilmesi, bilinen rubâîlerden hangilerinin gerçekten Hayyâm’a ait olduğuna dair canlı bir tartışmayı ön plana çıkarmış, tarihsel olarak Hayyâm’ın rubâîlerinin izi sürülmeye çalışılmıştır. Bu anlamda kritik dönemin on üçüncü yüzyıl olduğu anlaşılmaktadır. Ahmed-i Semʿânî’nin, Ömer Hayyâm’ın ölümünden kısa bir süre sonra kaleme alınan Rûhu’l-ervâh’ındaki bir rubâînin, XIII. yüzyıldan itibaren Ömer Hayyâm’a atfedilmesi kayda değer bir bilgidir. Yine, XIII. yüzyılın önemli isimlerinden Fahreddin er-Râzî ve Necmeddîn Dâye’nin, eserlerinde yer alan birer rubâîyi, Ömer Hayyâm’a atfetmeleri de bu açıdan önemlidir. Günümüzde de rübâîlerin Hayyâm’a ait olup olmadığı sorusu araştırmacıların gündeminde olmaya devam etmektedir.

Öne Çıkan Eserleri

  • Risâle fi’l-Berâhîn alâ Mesâ’ili’l-Cebr ve’l-Mukâbele: nşr. Franz Wöpcke, L'algèbre d'Omar AlkHayyâmi, Paris, B. Durpat, 1851; ed. Fuat Sezgin, Islamic Mathematics and Astronomy, Frankfurt am Main 1998.
  • Risâle fî Taksîmi Rubʿi’d-Dâʾire: nşr. Ali R. Amir-Moez, “A Paper of Omar Khayyâm,” Scripta Mathematica, sy. 26/4 (1961), s. 323-37; ed. Fuat Sezgin, Islamic Mathematics and Astronomy, Frankfurt am Main 1998.
  • Risâle fî Şerhi mâ Eşkele min Musâderâti Kitâbi Öklidis: Abdelhamid Sabra, İskenderiye 1381.
  • Zîc‐i Hayyâm (Zîc‐i Melikşâhî).
  • Rübâîyyât.
  • Risâle fi’l-Kevn ve’t-Teklîf.
  • Risâle fî Külliyâti’l-Vücûd.
  • Mehdi Aminrazavi, “Khayyâm, ʿUmar”, The Oxford Encyclopedia of Philosophy, Science, and Technology in Islam, ed. İbrahim Kalın, Oxford University Press, New York 2014, c. 1, s. 444-448.
  • C.-H. de Fouchécour, B.A. Rosenfeld, “ʿUmar K̲h̲ayyam”, EI2, ed. P. Bearman, Th. Bianquis, C.E. Bosworth, E. van Donzel, W.P. Heinrichs, Online erişim.
  • Behnaz Hashemipour, “Khayyâm: Ghiyâth al‐Dîn Abû al‐Fatḥ ʿUmar ibn Ibrâhîm al‐Khayyâmî al‐Nîshâpûrî”, The Biographical Encyclopedia of Astronomers, ed. Thomas Hockey ve dğr., Springer, New York 2007, s. 627-628.
  • Yavuz Unat & Hicabi Kırlangıç, “Ömer Hayyâm”, DİA, c. 34 (2007), s. 66-70.
  • Bijan Vahabzadeh, “Khayyâm, Omar vi. As Mathematician”, Encyclopædia Iranica Online, http://www.iranicaonline.org/articles/kHayyâm-omar-vi-mathematician.

Atıf Bilgisi

Ömer Hayyâm. İslam Düşünce Atlası, https://islamdusunceatlasi.org/omer-hayyam/394