Kirmastî

(ö. 906/1500)
Kelâm, fıkıh usûlü, Arap dili konularında eserler telif etmiş XV. yüzyıl Osmanlı müderris, müftî ve kadısı
- A +

Hayatı

Yusuf b. Hüseyin el-Kirmastî, Osmanlı padişahlarından Fâtih Sultan Mehmed (ö. 1481) ve II. Bâyezîd (ö. 1512) dönemi âlimlerinden olup müderrislik, kadılık ve müftülük görevlerinde bulunmuştur. Bursa ilinin “Kirmastı” (günümüzde Mustafakemalpaşa) ilçesinde doğmuştur.

Kirmastî, başta Hocazâde Muslihiddin Efendi (ö. 893/1488) olmak üzere dönemin önde gelen âlimlerinden ders almış ve Arap dili ve belâgatı, akâid, kelâm, fıkıh ve fıkıh usûlü alanlarında eserler vermiştir. Bazı medreselerde görev yaptıktan sonra İstanbul Sahnı Semân medreselerinde müderris olmuş, Bursa ve İstanbul'da kadılık görevlerinde bulunmuştur.

Kaynaklarda, Kirmastî'nin doğum tarihine dair bir bilgi bulunmamaktadır. Vefat tarihi hakkında ihtilaf bulunsa da 906/1500 tarihi tercihe daha uygun gözükmektedir.

Öğretisi

Kirmastî, belâgat, akâid, fıkıh, fıkıh usûlü ve münâzara ilimlerine dair telif eserler kaleme almıştır. Özellikle belâgat ve fıkıh usûlüne dair eserleri önemlidir.

Kirmastî, fıkıh usûlü eserlerini, “karma/memzûc” olarak bilinen usûl yazım geleneği çerçevesinde kaleme almıştır. Fıkıh usulünde dair ilk eseri olan Usûlü’l-ahkâm ile daha sonra kaleme aldığı diğer üç eseri arasında “kelâmî mebâdi” konusunun içeriği açısından dikkat çeken bir farklılık vardır. Usûlü’l-ahkâm adlı eserinde kelâmî mebâdî, ilim ve ilme ulaşma yollarının kısaca açıklandığı mantık bahislerini içerirken, diğer eserlerinin “kelâmî mebâdî” bölümünde beşerî teklife esas olacak şekilde Allah’ın sıfatlarından bahsetmektedir.

Kirmastî, burada, Allah’ın onun elçi göndermesi ve elçinin mucizeyle gerçek olduğunu ispat etmesi yoluyla icmâlî delillerin meşruiyetini temellendirmektedir.

Kirmastî, Usûlu’l-ahkâm adlı eseri dışında, diğer üç eserinde, mantıktan iktibas edilen bahislere yer vermemiş ve sadece yukarıdaki temellendirme ile yetinmiştir. Onun bu tutumu, mantık bahislerine fıkıh usûlünde yer vermeyi doğru bulmayan önceki ve sonraki (Molla Hüsrev, Hâdimî gibi) Hanefî âlimlerin tutumuna uygun gözükmektedir.

Kirmastî, fıkıh usûlü eserlerinde, karma usûlün iki önemli temsilcisi  İbnu’s-Sâ‘âtî ve Fenârî’yi takip eder.

Kirmastî’nin dil ile ilgili konuları son derece başarılı bir sistematikle işlediği söylenebilir. O, Hanefîlerin dört açıdan yaptıkları elfâz taksimini uygulamış, lafzın manaya vaz‘ı itibarıyla taksiminde hâs, ‘âmm, müşterek ve müevvel şeklinde bir ayırıma giderek cem‘i münekkere yer vermemiş ve Pezdevî’yi izlemiştir. Ayrıca, beyân bahislerini dil ile ilgili mebâdî kısmına almıştır.

Kirmastî, hâkim ve dolayısıyla hüsün ve kubûh bahislerine mebadî kısmında sadece işaret etmiş ve detayların emir konusunda geleceğini ifade ile yetinmiştir. Onun bu tutumu, hüsün-kubûh konusunu emir konusuyla bağlantılı olarak ele alan fukaha geleneğine uygundur.

Memzûc mesleğin özelliklerinden biri de makâsıd konusunda görülür. Mütekellimîn usûlcüler, Cüveynî ve Gazzâlî’den itibaren illetin tespit yollarından biri olan münâsebe’nin belirlenmesinde maslahat ve makâsıdı esas almışlardır. Memzûc eserler ortaya çıkana kadar fukaha geleneği Debûsî’den itibaren münâsebeyi “Hz. Peygamber ve seleften gelen illetlere uygun olma” esasıyla anlamlandırmıştır. Memzûc eserlerin bu husustaki tutumunda mütekellimîn mesleğinin tesiri açıkça görülür. Aynı etki Kirmastî’de de görülür.

Kirmastî’nin eserleri son derece sistematiktir. Ayrıca eserlerinin muhtasar olması ele aldığı konularla ilgili farklı görüşlere başarılı bir şekilde yer vermesine engel olmamıştır. Eserlerinde Mu‘tezile dahil farklı ekollerin görüşlerini belirtmiş, bütün fıkıh usûlü birikimini kullanmış ve tercih ettiği görüşleri ifade etmekten geri durmamıştır.

Kirmastî, âlimlerin şerh ve hâşiyelere yöneldiği bir dönemde telife yönelen, gayet sistematik ve başarılı eserler veren bir müellif olarak dikkat çekmektedir. Eserleri, Kirmastî'nin, belâgat, fıkıh usûlü, kelâm ve münâzara ilimlerinde yetkin bir âlim olduğunu ve son derece sistematik ilmi bir yöntemle tedris kitapları kaleme aldığını ortaya koymaktadır. Nitekim kaynaklarda Gelenbevî’nin, Kirmastî’nin el-Veciz adlı eserini okuttuğuna dair bilgiler vardır.

Öne Çıkan Eserleri

  • Risâle fî Akâidi’l-Firkati’n-Nâciye: Yusuf el-Kirmastî ve “Risâle fî Akâidi’l-Firaki’n-Nâciye” Adlı Eserinin Tahkiki, thk. Cemaleddin Gezgiç, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, İstanbul 2009.
  • Hâşiye alâ Şerhi’l-Mevâkıf: Millet Ktp., Feyzullah Efendi, nr. 1136.
  • el-Vecîz fî Usûli’l-Fıkh: thk. Seyyid Abdullatif Kessâb, Dâru’l-Hedy, Kahire 1984; thk. Ahmet Hicâzî es-Seka, Kahire 1990.
  • Usûlü’l-Ahkâm: thk. İbrahim Muhammed b. Abdilhalîm ve Abdullatîf b. Şelva b. Saîdan eş-Şamânî, Medine İslam Üniversitesi, 2003.
  • Zubdetü’l-Vusûl ilâ Umdeti’l-Usûl: thk. Abdurrahman Haçkalı, Dâru Sadr, Beyrut 2008; thk. Hamed Hamdi es-Sâ’idî, Medine 1421/2000.
  • el-Medâriku’l-Aslıyye ile’l-Mekâsıdi’l-Fer’iyye: thk. Omar Nassrat, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2013.
  • Risâle fi’l-Vakf: thk. Meşhur el-Hasânî, Kitâbu’l-Vakf, Ümmü’l-Kurâ Üniversitesi, Mekke 2009.
  • et-Tebyîn fi'l-Me’ânî ve’l-Beyân: thk. Mehmet Sami Benli, Yayımlanmamış Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi, İstanbul 1996.
  • et-Tibyân: Süleymaniye Ktp., Laleli, nr. 2857; Esad Efendi, nr. 2987.
  • Usûlü’l-Istılâhâti'l-Beyâniyye: Süleymaniye Ktp., Laleli, nr. 3573; Şehid Ali Paşa, nr. 2226.
  • Sami Benli, “Yusuf el-Kırmasti, Hayatı ve et-Teybin fi'l-Me’âni ve'l-Beyan'ı”, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul 1996.
  • Abdurrahman Haçkalı, “Bir Osmanlı Fıkıh Usûlcüsü Olarak Yusuf b. Hüseyin el-Kirmastî ve Eserlerindeki Metodu”, Osmanlı’da İlm-i Fıkıh, İsar Yayınları, İstanbul 2017, s. 33-53.

Atıf Bilgisi

Kirmastî. İslam Düşünce Atlası, https://islamdusunceatlasi.org/kirmasti/4262