Yehudah el-Levî

(ö. 535/1141)
Yahudi inancını savunmayı gaye edinen Yahudi kelamcısı ve filozof
- A +

Hayatı

Yahudi edebiyatının en büyük şairlerinden kabul edilen Levî, Ortaçağ İspanya’sının dinî, kültürel ve sosyal bir karmaşa içinde olduğu bir dönemde doğmuş ve Yahudi inancını eleştirilere karşı koruma görevini çok erken yaşından itibaren deruhte etmiştir. Zengin ve aristokrat bir ailede yetişen Levî, gençliğinde felsefe eğitimi görmüş olmasına rağmen Meşşâî felsefenin hakikat iddialarının Yahudilik ve diğer tüm inançlar karşısında tehlikeli olduğunu fark etti. Bu sebeple Yahudi tarihi içerisinde geleneğin başarılarını esas alarak Yahudiliği koruma yolunu tercih etti. Endülüs’te müreffeh bir hayat yaşayıp çokça şiir telif ettikten sonra Murabıtların saldırıları nedeniyle Hıristiyan-Müslüman savaşları arasında kaldı ve Toledo’ya geçti. Geçimini saray hekimliği ile sağlamaktaydı. Bu sırada İspany’daki pek çok şehire seyahat yapmak zorunda kalıyordu. İspanya’daki durum kötüleşince kutsal topraklara ulaşmak amacıyla Mısır’a seyahat etmek zorunda kaldı. Fakat kutsal topraklara gitmesine ömrü yetmedi ve Mısır’da vefat etti. Hayatı boyunca yazdığı 800 şiir ile Yahudi edebiyatında önemli bir yer tutmaktadır.

Öğretisi

Düşüncelerini Kitâbu’l-Hazarî adlı eserinde sistemleştiren Levî, Yahudilik savunması yapabilmeyi amaçlamış ve savunmalarını ifade edebilmek için özgün bir yöntem denemiştir. Bu düşüncenin temelinde Hazar toplumunun pek çok din olmasına rağmen Yahudiliği seçmesinin sebebinin Yahudiliğe has bir hakikat olduğu yatmaktadır. Levî eserini Yahudiliği tercih eden bilge kralı ikna eden Yahudi bir bilgenin ağzından Yahudiliği tercih sebepleri gibi apolojetik bir dille yazmıştır. Bu kurguya göre kral Tanrıya hizmet etmesi hususunda sürekli rüya görmektedir. Bu sebeple tüm dinleri incelemiş ve Yahudi bir bilgenin argümanları sebebiyle tüm halkı ile beraber Yahudiliğe geçmiştir. Bu argümanlar etnik olarak Yahudi olan fakat inançlarından şüphe eden kimseler için yazılmış olabileceği gibi rasyonel bir hayat sürmeyi tercih eden tüm filozof ve düşünürler için de iknâî bir amaca sahip olabilir.

Eserdeki filozofun ifade ettiği düşünceler, Yeni Eflatuncu ve Meşşâî felsefenin açık ve seçik bir şekilde ortaya konmasından ibarettir. Kralın, ve dolayısıyla da Levî’nin ikna etmek istediği kimselerin bunları kabul etmesi mümkün değildir. Dolayısıyla kral ikinci olarak Müslüman ve Hıristiyan düşünürleri dinler fakat onların anlatıları ile de ikna olmaz. Son olarak krala bir Yahudi düşünür gelir ve kendi düşüncelerini açıklar. Bu düşünceler, Levî’nin de nihayetinde tercih ettiği görüşler olmalıdır. Levî, felsefi olanın karşısında dini bir yorumu tercih etmektedir. Din, spekülatif düşünce ve felsefeden üstündür ve Tanrının bilinmesi için en uygun yoldur. Yahudi bilge ise felsefî bir söylemden ziyade klasik kelâm düşüncesinde kullanılan ispat-ı vacip yöntemlerini kullanmaktadır. Tanrı alemi kendi iradesi ile 6 günde yaratmıştır. Kutsal metinler her ne kadar maddenin ezelîliğine yorumlanmaya müsait olsa da Yahudiler gelenekleri itibariyle yoktan yaratılmaya inanmaktadırlar. Onun zatı ile sıfatları arasında bir ayrım yoktur. Tanrı belirli özelliklere sahip bir insan vasıtasıyla toplum ile iletişime geçer ve Sînâ dağında bu vasıflara haiz olan Musa peygamber ile bizatihi görüşmüştür. Böylece insanlığa kanunlarını iletmiş ve onları hidayete ermeye davet etmiştir. Dinin görevi insanın iyi niyete sahip olmasını sağlamak değil erdemli fiillerde bulunmasını temin etmektir. İnsan ruhları ölümsüz olduğu gibi bu dünyanın ardından dirilecekler ve yaptıkları için hesap vereceklerdir. Fakat kurtuluşa ermek için zahitlik tercih edilen bir yöntem değildir. Böylece Levî, Yahudi düşüncesini felsefî ve diğer dini akımlardan koruyarak İslam toplumunda Gazzâlî’nin duruşunun bir benzerini göstermiştir. Düşüncelerinin Yahudi milliyetçiliğinin temeli olduğu kabul edilebilir. Zira Levî’ye göre insanların en üstünü Yahudilerdir. Bunun sebebi onların sahip oldukları güvenilir kutsal metinler ve insanlığın oluşumundan bu güne kadar gelen kesintisiz tecrübeleridir. Yahudi kültürü Grek ve İslam kültürü ile kıyaslanmayacak kadar üstündür zira bir peygamber tarafından teyid edilmiştir.

Öne Çıkan Eserleri

  • Kitâbu’l-Hazarî. (Telif) İng. Çev. Ha-Levi, Judah b. Samuel, Kuzari: The Book of Proof and Argument, Isaak Heinemann (tr.), Oxford: East and West Library, 1947.
  • Joseph Yahalom. Yehudah Halevi: Poetry and Pilgrimage. Jerusalem: The Hebrew University Magnes Press, 2009.
  • Diana Lobel. Between Mysticism and Philosophy: Sufi Language of Religious Experience in Judah Ha-Levi's Kuzari. Albany, NY: State University of New York Press, 2000.
  • Hillel Halkin. Yehudah Halevi. New York: Nextbook-Schocken, 2010.

Atıf Bilgisi

Yehudah el-Levî. İslam Düşünce Atlası, https://islamdusunceatlasi.org/yehudah-el-levi/165