Kamuran Gökdağ

Hakkında

Lisans öğrenimini Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde tamamladı (2005). Lisans mezuniyetlerinin ardından Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı’nda yüksek lisansını tamamladı (2008). ABD’de Georgetown Üniversitesi’nde misafir araştırmacı olarak bulundu (2015-2016). İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe Anabilim Dalı’nda doktora çalışmasını tamamladı (2017). 2021 yılında Doçent olan Gökdağ, Mardin Artuklu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nde Öğretim üyesi olarak çalışmalarını sürdürmektedir.

 

Katkıda bulunduğu maddeler

Tedbîrin Siyasî Boyutları: İslâm Siyaset Düşüncesinin Oluşumu
GirişBugün -özellikle son dört yüz yıllık Avrupa tecrübesi içinde şekillenmiş- bir disiplinin disipline edici mantığıyla çağın-dışına düşürülerek işlevsizleştirildikten sonra nesneleştirilen ...
Yahya b. Adî
Çalışmalarının büyük bir kısmını mantık ve bilgi teorisi alanında gerçekleştiren Yahyâ İbn Adî’nin epistemolojisi Aristotelesçi-Fârâbîci mantık kavrayışı üzerine kuruludur...
Mestçizâde
18. yüzyıl Osmanlı âlimi Mesçizâde kelam, felsefe, mantık ve âdabü’l-bahs gibi ilimlerin temel meselelerine ilişkin telif, şerh ve haşiye mahiyetinde birçok eser yazmıştır...
Hocazâde
Fatih döneminin önemli âlimlerinden olan Muslihiddîn Efendi, o zamanlar ticaretle uğraşanlar “hoca” unvanıyla anıldığından “Hocazâde” diye meşhur olmuştur...
Ekmeleddîn en-Nahcuvânî
İbn Sînâ’nın el-İşârât ve’t-tenbîhât adlı eserini şerh eden Nahcuvânî’nin öğretisi de İbn Sînâ ve onun selefi Fârâbî gibi varlık soruşturması üzerine kuruludur...
İbn Kemmûne
İbn Kemmûne işrâki felsefenin aksine metafiziğinde “nûr” kavramını değil meşşâî felsefeye uygun varlık kavramını yerleştirmektedir. Onun varlık anlayışı genelde meşşâî felsefe özelde İbn Sînâ’nın varlık anlayışıyla örtüşmektedir...
Ebû Hâtim er-Râzî
Ebu Hâtim er-Râzî’nin günümüze ulaşan eserlerinin bir kısmı Arap dil incelemesini konu edinmektedir. Onun kelamî ve felsefî öğretisi ise başta A‘lâmü’n-nübüvve olmak üzere Kitâbü’z-Zîne’nin bazı kısımlarında söz konusu edilmektedir...
Ebû Zeyd Belhî
Ebu Zeyd Belhî’nin felsefî öğretisinde en fazla dikkat çeken eğilim hocası Kindî’nin başlattığı felsefe-din uzlaştırmasını devam ettirmesidir. Belhî beşerî bilgi arttıkça ilahî bilginin daha üst düzeyde kavranabileceğini düşünmektedir...
Ebû Ma‘şer el-Belhî
Ebû Ma‘şer el-Belhî’nin bilim literatürüne esas katkısı astronomi, astroloji ve matematik alanındadır. Ayüstü cisimlerin ay altı cisimleri etkilediği şeklindeki klasik ilkeden hareket ederek astrolojiyi temellendirmeye çalışmıştır...
İbn Haldûn
İbn Haldûn hem felsefî siyasetteki metafizik irtibatları hem de dinî siyasetteki ilahî yasaların zorunluluğu düşüncesini dışarda bırakarak doğrudan toplumsal ve siyasal olgulara, bunlar arasındaki zorunlu nedensel bağlantılara yönelik tecrübî bir siyaset yaklaşımı geliştirmiştir...
Mehmet Emîn el-Üsküdârî
Kelâm ve felsefe ekolllerinin tarihi gelişimi içerisinde, müteahhirîn dönemi olarak anılan muayyen bir devrenin düşünürü olan Mehmed Emin Üsküdârî, bu devreye damgasını vuran büyük kelâmcılardan; Îcî, Fahreddin Râzî, Tûsî, Cürcânî, Taftazânî, Hocazâde ve Kemalpaşazâde gibi düşünürlerden fazlaca istifade etmiş ve hatta birçok yerde onları tekrarlamak durumunda kalmıştır. Nitekim genel müellefatına bakıldığı zaman Üsküdârî’nin, birçok eserinin şerh ve hâşiye olması bakımından yukarıda adını zikrettiğimiz düşünürlere müteallik olduğu görülecektir.
Darendevî
Filozof, mantıkçı, müfessir ve astronom olan Muhammed b. Ömer b. Osman el-Darendevî el-Hanefî, daha çok hazırladığı sürekli takvim ve astronomi ile din ilişkisi konusundaki çalışmalarıyla tanınmaktadır...