Fahreddin er-Râzî (606/1210), Fahreddin er-Râzî (606/1210) el-Mahsûl fî ʿilmi ʿusûli’l-fıkh

M. 1210
- A +

el-Mahsûl, Fahreddin er-Râzî’nin (ö. 609/1210) en önemli fıkıh usûlü eseridir. Düşünce külliyatının kelâm-felsefe, dil ve belâgat, tefsir, mantık gibi farklı alanlarındaki eserlerini usûl alanında tamamlayan bu eserde Râzî, Gazzâlî’nin açtığı yoldan giderek mantık ilmini usûlün inşasında kullanır, fakat özellikle delillendirme açısından Gazzâlî’yi eleştirir ve onu aşma iddiası taşır. Râzî’nin otuzlu yaşlarının başlarında 576/1180 yılı civarında tamamlanmış görünen eserin yazılışı, el-Muhassal ve Nihayetu’l-ukûl ile aynı yıllara rastlar. Nerede yazıldığı bilinmemekle birlikte, Râzî’nin Orta Asya’daki ilim merkezlerine seyahati ve o bölgeye yerleşmesinden önce kaleme alındığı kesin gibidir. Râzî, gençlik döneminde yazmış olmasına rağmen son eserlerinde bile okuyucuyu usûlle ilgili meselelerde el-Mahsûl’e yönlendirir.

Eserin, kısa mukaddimesinde veya başka bir yerde bir telif sebebi zikredilmemekle birlikte temel bir iddiası ve Râzî’nin düşünce külliyatında önemli bir yeri vardır. Bu iddiası, kelâm-felsefe eserlerinde de benimsediği, Nihâyetu’l-ukûl’ün girişinde kısaca özetlediği yöntemine ve mantıkta ayrıntılarına yer verildiği şekliyle tasavvurî ve tasdikî bilgi edinme kurallarına riayetle usûl konularını ve bu konuların delillerini yeniden inşa etmektir. Bir başka ifadeyle kendisinden önceki usûlcülerin yetersiz kaldığını düşündüğü mantık ilmine riayetle meseleleri ve delilleri inşa etme işini başarmak, delillendirmedeki zaaf ve tutarsızlıkları gidermektir.

Mahsûl, konu tertibi açısından Ebü’l-Hüseyin el-Basrî’nin el-Mu’temed’ini esas alır, ancak Eş’arî olan Râzî’nin kelâmî görüşlerine bağlı olarak zorunlu bazı değişiklikler yapılmıştır. Râzî, ele aldığı konuları tarihî değil nazarî açıdan inceler; konunun mahiyetini, tanımını, imkanını, vukuunu, alt meselelere dair mantıkî taksimini ele alır, lehte ve aleyhte ileri sürülebilecek önemli delilleri tartışır. Eser, çeşitli konuların işlenişinde mantıkî taksimin kapsayıcılığı gereği yeni alt meseleler de ortaya konulmakla birlikte, meseleleri toplama hususunda Âmidî’nin eseri kadar zengin değildir. Öte yandan bilgi, dil ve hüküm kaynakları konularında Râzî kendisine has görüşler ortaya koymuştur. Fıkıh usûlünün tüm konularını ele alan eserin temel başvuru kaynakları el-Mu’temed ile Gazzâlî’nin el-Mustasfâ’sıdır; ayrıca yine Gazzâlî’nin eş-Şifâu’l-Ğalîl’i ile Cüveynî’nin el-Burhan’ı ve diğer bazı usûl eserlerinden de yararlanmıştır. Dille ilgili konularda özellikle Abdülkahir el-Cürcânî’den yararlanmış, ayrıca kendi eserlerine de atıfta bulunmuştur. Zaten fıkıh usûlüne katkıda bulunduğu en önemli konulardan biri dille ilgili tahlilleridir.

Mahsûl, fıkıh usûlü tarihinde bir dönüşümün odağında yer alır ve Âmidî’nin el-İhkâm adlı eseriyle birlikte müteahhirîn dönemine yön veren eser durumundadır. Doğrudan onun üzerine yapılmış çalışmalar yanısıra sonraki üç asır boyunca her düşünce mektebi ve fıkıh mezhebinden usûl yazarları onun çalışmasını dikkate alma ihtiyacı hissetmiştir. Eser, onun kelâmî-mantıkî yöntem ve üslubuna muhalif edenlerin de farklı yazım gelenekleri oluşturmalarına yol açmıştır.

Mahsûl üzerine başta usûldeki Râzî mektebi mensupları ve kısmen de Râzî muhalifleri tarafından olmak üzere ihtisar, şerh, reddiye tarzında birçok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmalar, VII-VIII/XIII-XIV. yüzyıllar boyunca yazılmış, birer şerh-hâşiye geleneği oluşturan muhtasar eserlerin yaygınlaşmasıyla birlikte daha sonraki tarihlerde Mahsûl üzerine doğrudan bu türden çalışma yapılmamıştır. Râzî’nin -eğitim amaçlı telif ettiği- eseri el-Meâlim’in usûl kısmı ile aidiyeti tartışmalı olan el-Muntehab, doğrudan Mahsûl’e dayanır. Öğrencisi Tâceddin el-Urmevî’nin el-Hâsıl’ı el-Mahsûl’ün büyük oranda sadık bir ihtisarıdır. Râzî’nin görüşlerini hızlıca öğrenmek üzere bu üç kitaptaki ilgili bölümlere bakılabilir. Sirâceddin el-Urmevî ise et-Tahsil adlı eserinde Râzî’nin görüş ve delillerini ihtisar etmekle birlikte ona özellikle delillendirme noktasında tenkitler de yöneltir. Mahsûl’ün iki önemli şerhinden biri olan Nefâisu’l-usûl, Şihâbeddin el-Karâfî tarafından yazılmış olup çeşitli görüşleri yanısıra özellikle tanımlar düzeyinde çok sayıda tenkit yöneltir. İkinci önemli şerhi Şemseddin Muhammed el-Isfahânî’nin el-Kaşif’i ise el-Karafî’nin tenkitlerini cevaplandırmak ve Râzî’yi savunmak üzere yazılmıştır. Sirâceddin el-Urmevî’nin öğrencisi Safiyyüddin el-Hindî’nin Nihayetu’l-vusûl’ü de Mahsûl’ü temel alarak yazılmış hacimli bir usûl eseridir.

Tuncay Başoğlu

Atıf Bilgisi

Fahreddin er-Râzî (606/1210), Fahreddin er-Râzî (606/1210) el-Mahsûl fî ʿilmi ʿusûli’l-fıkh. İslam Düşünce Atlası, https://islamdusunceatlasi.org/booksmap/fahreddin-er-razi-6061210-el-mahsul-fi-ilmi-usulil-fikh-/2517