Yûnus el-Kâtib

(ö. 135/752)
Emevîler Dönemi Muğannî ve Bestekârı; İslam Dünyası’nda İlk Mûsikî Müellifi
- A +

Hayatı

Tam adı Yûnus b. Süleyman b. Kürd b. Şehriyâr’dır. Künyesi “Ebû Süleyman”dır. Dîvân kâtiplerinden olmasından dolayı “el-Kâtib” ismiyle meşhur olmuştur. “Yûnus el-Muğannî” ismiyle de anılmaktadır. Yarı Kürt yarı İranlı olan Hürmüz’ün oğullarından olup, Amr b. ez-Zübeyr’in mevlâsıdır. Bazı kaynaklarda babası Hürmüz’ün, Zübeyr b. el-Avvâm’ın mevlâsı olduğu bilgisi yer almaktadır.

Medîne’de doğmuş ve burada yaşamıştır. Babası Hürmüz, fakîhtir ve Yûnus’u “kâtib” olarak “dîvân”a yerleştirmiştir. Dîvân kâtibi olarak yaşamını sürdüren Yûnus el-Kâtib, küçük yaşlardan itibaren mûsıkîye olan kabiliyeti ile temayüz etmiş ve bu sanatı ehlinden öğrenmiştir. Mûsıkî sahasında ki hocaları, dönemin en meşhur mûsıkîşinasları olan Ma‘bed, İbn Süreyc, İbn Muhriz ve el-Ğarîd’dir. Bunların arasında en çok Ma‘bed’i benimseyen ve beğenen Yûnus, mûsıkî icrası ve bestelerinde Ma‘bed’in geleneğini devam ettirmiştir. Hatta kaynaklar Ma‘bed’in öğrencileri arasında en çok repertuara sahip, en kabiliyetli, en usta ve sanatkâr olanın; ayrıca Ma‘bed’den en çok eser rivayet edenin Yûnus olduğu hususunda ittifak etmektedirler. 

Yûnus el-Kâtib yaklaşık olarak 135/752 senesinde Medîne’de vefat etmiştir.

Öğretisi

Küçük yaşlardan itibaren Arap edebiyatı, tarih, hadis, hitâbet, hat, İslâmî ilimlerin konuşulduğu ve derslerinin yapıldığı bir evde büyüyen Yûnus, oldukça yüksek bir kültür, zarâfet ve ilme sahip olmuştur. Bilhassa edebiyat, uzmanlık alanıdır. Zira iyi bir şairdir. Bu açıdan zaten kendi dönemi mûsıkîşinâsları olan Muhammed b. Âişe, Cemîle, Sellâmetü’l-Kass, Habbâbe ve Sellâmetü’z-Zerkâ’dan farklı ve daha yüksek bir kültür ve ilmî birikimini hâizdir. Yûnus el-Kâtib, bu farklılığını İslâm dünyasında mûsıkîye dair ilk eserleri kaleme alarak daha da belirginleştirmiştir. Kendinden önce İslâm dünyasında mûsıkî hakkında herhangi bir eser yazılmamıştır. Yûnus yazdığı mûsıkî eserlerinde başlıca câhiliyye dönemi olmak üzere ilk dönem mûsıkîsi, mûsıkîşinâsları, yapılan besteler, bu bestelerin îkâları, ud klâvyesindeki parmak pozisyonları hakkında oldukça kıymetli bilgiler vermektedir. Ne yazık ki günümüze ulaşmayan bu eserlerde Yûnus’un yazdıklarını kısa rivayetler halinde Isfahânî’de, Mes‘ûdî’de ve İbn Abdirabbih’de rastlamak mümkündür.

Eserleri mûsıkî konusunda ciddi ilerlemelerin kaydedildiği Abbâsî Dönemi mûsıkîsinin hazırlanmasında çok etkili olmuştur. Yûnus el-Kâtib, bir muğannî olarak çok güzel ve temiz bir sese sahiptir. Aynı zamanda kaynaklar oldukça güçlü bir hafızaya sahip olan sanatçının repertuarının da buna bağlı olarak çok zengin olduğunu ifade etmektedirler. Yûnus el-Katib’in ud çaldığına dair rivayetler olmakla birlikte eserlerini daha çok “Kadîb” –aynı zamanda “taktaka” da denilen bu enstrüman birbirine vurularak ses çıkartan iki kamış veya sopadan ibaret eğlencelik bir enstrüman- ile icra etmiştir. Bestelerinin oldukça kaliteli olduğu rivayet edilmektedir. Bilhassa şair İbn Ruheyme ve Zeyneb bint İkrime’nin şiirlerine yaptığı bestelerle ünlenmiştir. Zeyneb’in şiirlerine yaptığı yedi beste “Zeyânib” veya “Zeynebiyyât” olarak bilinmektedir. Bu form, sonraki mûsıkîşinâslar tarafından çok kullanılacaktır.

Yûnus aynı zamanda eserlerini îkâ ile (arûza dayalı ritmik kalıplar) okumuş ve genellikle bestelerini “irticâlî” (doğaçlama) bir şekilde yapmıştır.Yûnus el-Kâtib kendinden sonraki dönemin mûsıkîsine damga vurmuştur. Özellikle İbrahim el-Mevsılî, Seyyât, İshâk el-Mevsılî en meşhur öğrencileri arasındadır.

Yûnus’la ilgili olarak tüm kaynaklarda Velîd b. Yezîd ile tanışması anlatılmaktadır. Ticaret yapmak amacıyla Şam’a giden Yûnus’u arkadaşları veliahd olan Velîd’in huzuruna götürürler. Yûnus sanatıyla meclisde bulunan herkesin ilgisini çeker ve veliahd üç gün ve gece boyunca Yûnus’u bırakmaz. En sonunda Yûnus, kendisi ve ticâreti hakkında endişelerini ifade edince kendisine üçbin dinar hediye edilir ve Medîne’ye gönderilir. Bu olay bin bir gece masallarında da anlatılmaktadır.

Öne Çıkan Eserleri

  • Kitâbü’n-Neğam: Medine müzik ekolünün tonal sistemini ve oktav aralığını anlattığı kitabıdır. Mûsıkîye dair yazılan ilk Arapça eser olan Kitabü’n-Nağam dönemin diğer müelliflerine de ışık tutmuştur.
  • Kitâbü’l-Kıyân: Meşhur “kayne”leri (Şarkıcı cariye) anlattığı eseridir.
  • Kitâbü Mücerred (i’l-Eğânî li) Yûnus: Kendi bestelerini yazdığı eseridir.
  • Kitâbü’l-Eğânî: Dönemin şarkılarını bir araya getirdiği eseridir. Bu eserinde İslâm’da ilk defa iki sınıfa ayrılan erkek ve kadın bestekarlardan 35 tanesinin 825 şarkı metnini yazdı ki bu eserden İbn Hurdâzbih alıntılar yapmıştır. Ebü’l-Ferec bu eserden birçok alıntılar yapmıştır. Aynı zamanda her eserin îkâsı ve perdesi hakkında bilgi vermektedir.
  • İbnü’n-Nedim, el-Fihrist, Darülmarife, Beyrut 1997.
  • Ebü'l-Ferec el-Isfahânî, Kitâbü’l-Eğânî, Beyrut 1995.
  • Şehâbüddin Ahmed en-Nüveyrî, Nihâyetü'l-Arab fî Fünûni'l-Edeb, Kahire.
  • Henry George Farmer (E. Neubaurer), “Yûnus al-Katib al-Mughanni”, EI, Leiden 2001, s. 350-1.
  • Henry George Farmer, Historical Facts For Arabian Musical Influence, Londra 1930, s. 59.
  • Ahmet Hakkı Turabi, “Yûnus el-Kâtib”, DİA, c. 40 (2013), s. 607-8.

Atıf Bilgisi

Yûnus el-Kâtib. İslam Düşünce Atlası, https://islamdusunceatlasi.org/yunus-el-katib/281