Selimiye Camii ve Külliyesi

1568 - 1574
- A +

Eserin Adı

Selimiye Camii ve Külliyesi

Yeri

Edirne, Türkiye

Yapım Yılı

1568-1574

Mimar

Mimar Sinan

Peryod/Hanedan

Osmanlılar

Yönetici

II. Selim  


Tarihçe

Kânûnî Sultan Süleyman’ın vefatının ardından tahta geçen Sultan II. Selim, o zamana kadar benzeri olmayan bir cami yapılması emrini vermiştir. Caminin İstanbul’da yapılabilmesi için bir süre incelemelerde bulunulmuştur. Bu incelemeler doğrultusunda, tek uygun yerin Sokullu Mehmet Paşa ve Rüstem Paşa saraylarının bulunduğu alan olduğu öngörülmüştür. II. Selim’in bu sarayları yıkma gibi bir durumu uygun görmemesi üzerine, caminin Osmanlı Devleti’nin önceki başkenti olan Edirne’de yaptırılması kararı alınmıştır. Selimiye’nin konumu ve tasarımı için Mimar Sinan iki yıl süren ciddi hazırlığı olduğu vakidir. Yer tespitinin ardından, 12 Nisan 1569 yılında caminin temel atma merasimi gerçekleşmiştir. Sultan II. Selim, Kıbrıs muharebesi sonrası elde ettiği kendi yasal ganimet hissesinden, Selimiye Camii’ne vakıf olarak tahsis etmiştir.

Yerin özellikleri konusunda hassas davranan Sinan, yer ile ilişki kuran kütle tasarım aşamasına geçmiştir. İstanbul Sultan Selim, Bâyezîd ve Süleymaniye camileri şehre çıkış güzergahında manevi merasimleri gerekliliğince inşa edilmiştir. Selimiye böyle bir merasim güzergahından ziyade şehre silüet katan, uzak noktalardan dahi görünen ve saraydan seyredilebilecek bir konuma sahiptir. Şehrin merkezinde bulunan eski saraydaki Kavak Meydanı olarak isimlendirilen bir alanda inşa edilmiştir. Caminin bulunduğu alanda neredeyse eğimin hiç olmaması, fark edilebilirliğini arttırmıştır. Selimiye, ova şehri olarak görülebilecek Edirne’nin 70 metre yüksekliği bulunan bir alanında, Üç Şerefeli, Eskicami ve Muradiye Camii’nin içinde bulunduğu, üç önemli caminin arasında yer alır. Elde ettiği bu konumu itibariyle Selimiye, hem Rumeli istikametinden hem de İstanbul istikametinden yaklaşık olarak 15-20 km mesafeden belirmektedir. İstanbul’da bulunan Fatih ve Süleymaniye Külliyelerinin tasarımsal yaklaşımlarına göre inşa edildiği alanın odak noktasında olan Selimiye, iki medrese, arasta ve sıbyan mektebinden oluşmaktadır.

“Selimiye Camii, Osmanlı mimarisi ve Sinan hakkında yapılan çalışmalarda, üstünde en çok durulan eserdir. Ancak genellikle mimariyi bir plan şeması meselesine indirgeyen veya belirlenmiş bir gelişim sürecinin sonunda ulaşılmış şahika olarak tek boyutlu değerlendirme yanlışından ötürü Sinan mimarisinin meseleleri anlaşılamamıştır (Cansever, s. 283)”.

Bu yönü ile Selimiye’nin ve Mimar Sinan’ın daha iyi anlaşılabilmesi için, Selimiye’ye kadarki tecrübesi göz önünde bulundurulmalıdır.

Cami ve Külliye Mimarisi

Sultan II. Selim tarafından Mimar Sinan’a yaptırılan Selimiye Camii ve Külliyesi, 130x190 metre ölçülere sahip olan dikdörtgen avlu içerisine inşa ettirilmiştir. Cami, ana avlunun ortasında bir kaç basamakla yükseltilmiş olup, caminin güneydoğu ve güneybatı köşelerinde birer medrese bulunmaktadır. Ana avlunun batı cephesinde ayrıca sıbyan mektebi vardır. Cami, medreseler ve arastanın doğu kısmı, Mimar Sinan tarafından 1568-1574 yılları arasında inşa edilmiştir. Arastanın batı kısmı ise, III. Murad döneminde Mimar Sinan’ın selefi Davud Ağa’ya tamamlatılmıştır.

Cami, avlu ve harim olarak iki kısımdan oluşmaktadır. Kuzey kısımda bulunan revaklı avlu ile harim yaklaşık olarak aynı büyüklükte olup, 60x44 metre alanlara oturmaktadırlar. Kesme taş malzeme ile inşa edilen yapı, ağırlıklı olarak bal rengi küfeki cephelere, ayrıca kırmızı taş renkli süslemelerle pencere ve kemerlere sahiptir. Sekizgen bir tromp üzerine merkezi kubbe oturtulmuştur. Dört destek ayak mihrap ve giriş cephesindeki duvarlarla bütünleşerek giriş kemerinin sağ ve sol yanlarından ikişer ayakla zeminle birleşir. Giriş cephesi bu ikişer ayaklarla birlikte üç büyük, iki de küçük ayakların arasında olmak üzere beş bölmeye ayrılmıştır. Dört yönden gelen toplamda sekiz destek ayakla desteklenen sekiz köşeli tamburun dört köşesi yarım kubbeler eklenerek tamamlanmıştır. Ayrıca bu destek sistemi merkez kubbeyi sekizgen kılmaktadır. Kare plandan dikdörtgen plana ise, kadınlar mahfili sayesinde geçilmektedir.

Sekiz destek ayak ile kubbeye yaslanan destek sistemi, doğu-batı kenarlarında iki adet kadınlar mahifili inşasına fırsat vermiştir. Doğu ve batı cephelerinde bulunan dört adet destek ayakları içine yerleştirilen merdivenlerle hünkar ve kadınlar mahfiline ulaşılır. Yan (doğu-batı) cephelerdeki destek ayaklar cepheyi üç parçaya bölmüş ve her bölmede üçlü sistemde kemer ve pencereler oluşturulmuştur. Sırasıyla bölme içlerindeki pencereler, alt katta sivri kemerli, ortada dikdörtgen şeklinde sivri kemerli alınlıklı, en üst katta ise sivri kemerli ve geometrik şebekeli tasarlanmıştır.

Merkezi kubbenin dairevi alanından sekiz köşeli kaideye geçiş mukarnaslarla sağlanmıştır. Kubbe kasnağında, kırk adet pencere bulunmaktadır. “Sekiz köşeli kubbe kaidesinin dört köşesindeki trompların destek sistemlerinin arasında aynı büyüklükte renkli ve beyaz taş dizileriyle oluşan dört büyük kemer yer almaktadır” (Cansever, s. 294). Harim kısmını örten merkezi kubbe, 31.30 metre çapında ve 42.25 metre yüksekliğe sahiptir. Kubbeyi taşıyan destek sistemlerin ikisi kuzeyde, dördü yan cephelerde, ikisi de güneyde inşa edilmiş olup, merkezi planda geniş bir bütünlük elde edilmiştir. Ana payeler sivri kemerlerle birbirine bağlanmıştır.

Güney cephesindeki mihrap bölümü, güneye doğru niş çıkıntısı ile inşa edilmiş olup, yarım kubbe ile örtülmüştür. Mihrap nişi üstü yarım kubbe, merkezi kubbeden bir kademe aşağıda olmakla beraber köşeleri mukarnaslıdır. Merkezi kubbeden aşağıya doğru genişleyen yarım kubbe ve kemer sistemi, kademelenme oluşturularak inşa edilmiştir. Harim kısmının bir uzantısı olarak beliren mihrap nişi, kıble yönündeki duvarda mihrabın kendisi bulunmaktadır. Mihrap kısmının ikinci kat pencere hizasına kadar çinilerle süslenmiştir. Pencere araları bitkisel motiflerle bezenmiştir. Üst kısımda ise yazı kuşağı bulunmaktadır. Mermer malzeme kullanılan mihrap mukarnaslı olup, yan kısımları kabartmalıdır. Yine mermer malzemeden yapılmış minber ise geometrik süslemelere sahiptir. Yan kısımları rumili kabartmalarla süslenmiş, külahında ise kalem işi süslemeler işlenmiştir.

Hünkar mahfili harim kısmının doğu tarafındadır. Ana sütunlara oturan kemerlerle genişleyen kısımda yapılan mahfil, tavanı ve kemer araları çeşitli desenlerle süslenmiş bazı yerleri çini ile kaplanmıştır. Mihrabın solundaki kapı, duvar içine yerleştirilmiş itikaf hücresine aittir.

Harimin ortasında ahşap malzemeden yapılmış olan müezzin mahfili bulunmaktadır ve altında fıskiye mevcuttur. Kuzeybatı kısmında bulunan merdivenle çıkılan mahfil, altta on bir mermer sütunla desteklenmiş sivri kemerler üzerine inşa edilmiştir.

Cami yapısının dört köşesinde minareler bulunmaktadır. Cepheleri nişlerle hareketlendirilen minareler, çokgen kaidelere oturmakta ve 70.89 metre yüksekliğe ulaşmaktadırlar. Üç şerefeli minareler, beden duvarına bitişik yükselmektedir. Böylelikle minareler ayrıca taşıyıcı özelliğe sahip oluşmuştur. Yükseldikçe daralan yivli gövdelere sahiptirler. Ana avlu tarafındaki minarelerde, birbirinden bağısız üç merdiven ile şerefelere çıkılır. İlk olarak Bursa Ulucamii’nde ikili merdivenle denenen bu üslup, Sinan tarafından Edirne’de üç merdivene çıkarılmıştır. Merdivenlerden ilki en üst şerefeye, ikinci alt ve orta şerefelere, üçüncü merdiven ise bütün şerefelere çıkmaktadır.

Revaklı avlu, iki kat şeklinde pencerelere sahiptir. Alt kat pencereleri dikdörtgen açıklıklı sivri kemer alınlıklıdır. Üst kat pencereleri ise sivri kemerli yapılmıştır. Kuzey cephesi giriş kapısı dışa taşkın inşa edilmiş ve üstünde kitabesi bulunmaktadır. Yan kapılar ana kapıya göre daha sade inşa edilmiştir. On sekiz kubbeli revaklı avlunun sütun başlıkları mukarnaslıdır ve sütun araları iki renkli taşlarla inşa edilmiş sivri kemerle geçilmiştir. Avlu ortasında tek çanakla beslenen, musluk dizisinin üstü geometrik bitki motifli karnişle sınırlanan, mermer bir şadırvan bulunmaktadır. Avludan harim girişine doğru açılan revak kubbesi buradaki tek mukarnaslı geçiştir.

Nazırzâde’nin ilk müderrris olarak 1572-1573 yıllarında tayin edildiği Dârulhadis Medresesi, cami kıble duvarının güneydoğu köşesinde inşa edilmiştir. Kareye yakın planlamaya sahip medresenin ortasında, revaklı bir avlu bulunmaktadır. Kuzey cephesi dışında diğer cephelerde medrese odaları yer almaktadır. Mukarnaslı giriş kapısı kuzey yönünde olup, bu yönde kesme taş kullanılmıştır. Diğer cephe duvarlarında ise almaşık duvar sistemi görünmektedir.

Mihrap cephesinin güneybatısında ise Dârulkurra Medresesi bulunmaktadır. Dârulhadis Medresesi’yle simetrik olan bu yapı, kare planlı üstü kubbe ile örtülü dershane ve öğrenci odalarına sahiptir. Yapının diğer medresenden farklı olarak, güney köşesi pahlı olup, dükkanlardan oluşmaktadır.

Caminin batısında ise sıbyan mektebi bulunmaktadır. Arastaya bitişik olarak inşa edilen mektep, kare plana sahiptir. Almaşık duvar örgüsüne sahip mektep, alt katında arastadan ulaşılan bir bodrum bulunmaktadır. Arasta cami vakfı olup, 255 metre ile batı duvarını kaplamaktadır. Kemerli, tonozlu, almaşık duvar örgüsüne ve bir sokağa sahip arasta, 124 adet dükkandan oluşmaktadır. Ayrıca, caminin mihrap yönünde Darü'l-hadis Medresesi yanında Şehzade Selim adına inşa edilmiş türbe bulunmaktadır. Türbe kare planlı, dört mermer sütunla taşınmış ve araları sivri kemerlerle geçilmiştir. 

  • Turgut Cansever, Mimar Sinan, Albaraka Türk Yayınları, İstanbul 2005.
  • Gülru Necipoğlu, Sinan Çağı, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul 2013.
  • Sai Mustafa Çelebi, Yapılar Kitabı, Koçbank Yayınları, İstanbul 2002.
  • Selçuk Mülayim ve Ahmet Vefa Çobanoğlu, “Selimiye Camii ve Külliyesi”, DİA, c. 36 (2009), s. 430-434.

Atıf Bilgisi

Selimiye Camii ve Külliyesi. İslam Düşünce Atlası, https://islamdusunceatlasi.org/selimiye-camii-ve-kulliyesi/3454