- A +

Mescid-i Aksa, Kudüs’ün eski şehrinin 1/5’ini oluşturan 142 dönümlük (142.000 m2) bir alanın Kur’an’daki adıdır. Tarihi surların içindeki cami, ibadet eden yüzbinlerce kişiyi maksimum kapasitesiyle bünyesinde barındırabilir. Cami, Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’nin genişletilmesi ile birkaç on yıl öncesine kadar (1980’ler) dünyanın en büyük camisi olarak düşünülüyordu. el-Aksa Kur’an-ı Kerim’de Mescid-i Haram ile birlikte açıkça belirtilen iki camiiden biridir.  Müslümanlar tarafından Aksa; Hz. Peygamber ve erken dönem Müslümanları için ilk kıble, yeryüzüne inşa edilen ikinci camii ve Müslümanların ziyaret etmesi gereken üç camiden biri olarak kabul edilmektedir. Bereket kaynağı ve merkezi olmasının yanı sıra bütün peygamberlerin namaz kıldığı yerdir. Bu nedenle, Kuran’daki ismi, içinde onlarca bina ve anıtı barındıran tüm alanı ifade eder, ancak birçok insan el-Aksa ismini cami kompleksi içine inşa edilmiş daha küçük bir yapı ile karıştırmaktadır.

Camii kavramı Hz. Muhammed'in peygamberliğinden de önce vardır,bu nedenle Medine'de Mescid-i Aksa’ya dönük ilk camilerin yapılmasından önce bile Kur’an, biri Mekke'de diğeri Beytülmakdis'te olmak üzere iki camiye atıfta bulunmuştur. Bu durum, Camii kavramının Hz.Muhammed'den önce olduğunu göstermektedir. Yedinci yüzyıl ve birçok yüzyıl boyunca Mescid-i Aksa  Miraç sırasında olduğu gibi harabe halindeydi, ancak Kur'an ona “Camii” olarak atıfta bulunmuştur.

İslami Camii kavramının 3 temel unsuru vardır; konum, sınırlar ve Kıble ki bunların hepsi de Mescid-i Aksa’da bulunuyordu[1]. Arapça’daki Aksa kelimesine gelince birçok anlamı vardır: Nihai, en uzak ve en uç, ve genellikle Kabe'ye üç önemli caminin en uzak olanı anlamında anlaşılır.


Kur’an ve Hadis’teki İsimler

Mescid-i Aksa’ya veya içerisindeki alana yapılan atıflar, Kur'ân'ın çeşitli bölümlerinde geçmektedir. Mescid-i Aksa, Hz.Muhammed'in  “Miraç  Hadisesi” (M620) ile ilgili olarak 17. surenin (İsra suresi) başında ismen ve yine aynı surenin 7. ayetinde Mescit adıyla zikredilir. Hz. Muhammed’in ilk kıblesi (Bakara 143) olmasının yanı sıra, üstü kapalı bir şekilde diğer peygamberlerin -Zekeriya’nın mihrabı (Ali İmran 39; Meryem 11) ya da Meryem’in mihrabı (Ali İmran 37; Meryem 16)- de ibadet yeri olarak pek çok Kur’an ayetinde atıfta bulunulur. Bunun dışında Kuran’da pek çok müfessirin “el-Aksa” anlamına gelecek şekilde yorumladığı diğer referanslar bulunmaktadır (Saad 21; Bakara 114; Nur 36; Kaf 41; Sad 21; Hadid 13; Naziyat 14; Tin 1 gibi)[2].  Ayrıca Mescid-i Aksa ismen Mescid-i Aksa olarak bir çok hadiste geçmektedir. Bunun yanısıra, hadis geleneğinde  Hz.Muhammed tarafından “beytü’l mukaddes, beytü’l makdis, mescid-i beyt’ül makdis gibi çok sayıda başka isimle de anılmıştır. Sahabeden bazısı da “Mescid İliya” ismini kullanmıştır. Özellikle  müslümanların ilk kıblesi ve  yeryüzündeki ikinci mescid olması hasebiyle Mescid-i Aksa’nın birçok faziletinden hadislerde bahsedilmiştir. Orada namaz kılmanın mükafatı ve gelecekte orada vuku bulacak olayların yanısıra, Miraç gecesi ve fethiyle ilişkisi açısından ibadet niyetiyle ziyarete çıkılabilen üç camiden biri olması gibi Mescid-i Aksa’nın birçok faziletinden bahsedilmektedir.[3]

Mescid-i Aksa’nın İnşası

Kur’an’da (Ali İmran 96) bahsedildiği gibi yeryüzünde ibadet etmek için inşa edilen ilk yer kutsal Kabe’dir. Buranın Hz. Adem zamanında inşa edildiğine inanılır ve Hz. Muhammed’in hadisi, el-Aksa’nın bundan yalnızca 40 yıl sonra inşa edildiğini doğrular; Ebu Zer’in rivayet ettiğine göre O, “Ey Resulullah! Yeryüzünde inşa edilen ilk camii hangisidir?” diye sordu.Hz. Peygamber “Mescid-i Haram” diye yanıtladı. Dedim ki: “Ardından hangisi inşa edildi?”. “Mescid-i Aksa” diye yanıtladı. “İkisi arasındaki zaman nedir?” dedim. O da “40 yıldır.” dedi (Sahih-i Buhari ve Sahih-i Müslim). Ayrıca iki yapının benzer bir mimari yapı ve formda inşa edildiği göz önünde bulundurulmalıdır. Çünkü Kabe ve el-Aksa’nın orijinal yapıları yalnızca şekil itibariyle benzer değildi, aynı zamanda bu iki yapı yaklaşık 1: 30 oranında da eş oran ve açıya sahipti. Zaten Mescid-i Aksa ve temelleri de Kabe yönünde inşa edilmiştir.[4]

Hem Kabe hem Mescid-i Aksa, tarih boyunca birçok peygamberin kendilerini ziyaret etmesi, orada ibadet etmeleri ve bu yapıları yeniden inşa etmeleri hasebiyle dini önemini korumaya devam ediyordu.  Hz. İbrahim ve oğullarının hem Kabe’yi hem Mescid-i Aksa’yı yeniden inşa ettikleri İslam kaynaklarında geçmektedir. Ayrıca Hz. Davud ve Hz. Süleyman’ın el-Aksa’yı yeniden inşa ettikleri ve yapının Hz. Zekeriya, Hz. Yahya ve Hz. İsa zamanında var olduğu da kaynaklarda sabittir[5]. Arkeolojik ve tarihi kanıtlar, Mescid-i Aksa alanının birinci yüzyıldan Müslümanların geldiği yedinci yüzyıla gelinceye kadar atıl kaldığını göstermektedir.

Hz. Muhammed’in miraç hadisesi sırasında Mescid-i Aksa’nın, yalnızca dış duvarı yıkılmış bir şekilde mevcuttu. Müslümanların hakimiyetine girdiği anda, bölgede hiçbir bina veya yapı yoktu. Müslümanlar önce bölgeyi tanzif ettiler ve mescid  alanı içine çeşitli yapılar dikerek bölgeyi canlandırdılar. Halife Ömer ibn Hattab camii alanının sınırlarını belirlemiş ve ibadet eden Müslümanları yağmurdan, kardan ve güneşin sıcaklığından korumak için Medine’deki Mescid-i Nebevi’nin büyüklüğüne benzer bir şekilde yaklaşık 3000 kişilik bir yapı inşa etmiştir. Emeviler ise bütün bölgeyi baştan renove ettiler. Zemini hizalamak için tüm duvarları onarıp, yapının tabanını ve bodrumunu inşa ettiler. Bunu takiben Camii içerisine çeşitli yapılar inşa ettiler. Hz. Ömer’in yaptırdığı binayı genişlettiler ve onu daha büyük bir yapı haline getirdiler ki Aksa Camii olarak bilinen bu büyük yapıya, daha sonra eklenecek kapı ve minarelerin yanı sıra Kubbetü’s-Sahra ve Silsile Kubbesi gibi çok sayıda kubbeli yapı inşa ettiler.[6] Emeviler döneminden sonra yapı üzerindeki tüm işlemler, tıpkı Abbasiler ve Fatımiler’in  bazı depremler sonrası yaptığı onarımlar gibi küçük çaplı tadilat ve  eklemelerdir. 

Hz. Ömer zamanından bu yana Aksa Camii, ilim için adeta bir kandil mesabesindeydi ve dünyadaki tüm Müslümanlar Mekke ve Medine’yi ziyaret ettikleri gibi Aksa Camii’ni ziyaret ederlerdi. Bu durum, haçlıların Kutsal Topraklar'ı işgal etmeleri ve Aksa Camii’nde on binlerce Müslümanı katletmesiyle seksen sekiz yıllık bir süre kadar durduruldu. O süreçte Mescid-i Aksa’nın işlevi tebdil edildi; caminin diğer kısımları ikametgâh ve erzak ambarı kullanılırken Kubbetü’s-Sahra kiliseye çevrildi. Aksa’nı cami olarak işlevi, ancak şehrin Sultan Selahaddin’in eliyle kurtarılmasıyla geri iade edilmiştir. Selahddin Kubbetü’s- Sahra'nın tepesinden haçı çıkartmış ve mübarek kubbeyi kendi elleriyle yıkayarak eski ihtişamını modern zamanımıza kadar geri getirmiştir. Memlükler ve Osmanlılar da ayrıca çeşmeler, medreseler inşa etmek ve yapıları onarmak suretiyle Mescid-i Aksa’ya eklemeler yapmıştır. Yapıdaki ana rökonstrüksiyon, günümüze kadar izleri hala görünür olan Kanuni Sultan Süleyman döneminde gerçekleşmiştir ve Sultan 2. Mahmud, Sultan Abdülaziz ve Sultan 2. Abdülhamid gibi diğer sultanlar mescide ihtimam ilgi göstermişlerdir. İngiliz işgalinin ardından sonra olan bir deprem dolayısyla ihtiyaç duyulan birçok rönevasyon ve tamir, Müslüman Yüksek Konseyi, daha sonra Ürdün ve son olarak Türkiye tarafından üstlenilmiştir.

Haziran 1967’den bu yana Aksa Camii, kutsal şehir Kudüs ile beraber, Siyonist İsrail işgali altına girdi. İsrail bayrağı Kubbetü’s-Sahra’nın üzerinde yükseldi ve Mescid-i Aksa’nın ayrılmaz bir parçası olan Burak Duvarı’na el kondu. İşgalden iki yıl sonra, 1969'da, Sultan Nureddin’in tarihi minberini ve Mescid-i Aksa’nın büyük bir kısmını yakmayı başaran bir Hıristiyan Siyonist tarafından caminin bazı kısımlarını yakma girişimi yapıldı. Bu girşim, şimdiye kadar başarısız olan, caminin altından açılan ve temellerini zayıflatan gizli tüneller dahil, diğer yok etme girişimlerine ektir. Cami içerisinde çok sayıda Müslümanın katledildiği çeşitli katliamlar yaşanmıştır. Buna ek olarak, aşırılık yanlılarının sürekli müdahaleleri El Aksa Camii'nin geleceğini tehlikeye atmaya devam ediyor. Bu durum, mekansal bir bölünme önerisinin olması yanı sıra, camiyi Müslümanlar ve Yahudiler arasında zamansal temellere bölmek için "Yüzyılın Anlaşması"nda önerildiği gibi yürürlüğe konulmuştur. Tüm bunlar, birçok Hıristiyan ve Yahudi siyonistinin Mescid-i Aksa’nın tamamını yok etmek ve yerine bir Yahudi Tapınağı inşa etmek için zorladığı büyük bir planın parçasıdır.

[1] H. Al-RatroutThe Architectural Development of Al-Aqsa Mosque in the Early Islamic Period Sacred Architecture in the Shape of the ‘Holy’. Dundee: ALMI Press. 2004: sy.158-160.

[2]  K. El-AwaisiSelected Qur’anic Verses on Islamicjerusalem and their Exegesis. Journal of Islamicjerusalem Studies, 14(1). 2014: sy.3-6

[3] Said El-QazqiBeytülmakdis Fi El-Hadis el-Şerif. Dubai: Markaz Cume el-Macid, 2003.

[4] H. Al-RatroutThe Second Mosque on Earth that Islamicjerusalem forgot: Revealing the ancient Al-Aqsa Mosque. Journal of Islamicjerusalem Studies, 13(1). 2013: sy. 23-52.

[5]  M. Al-HanbaliAl-Uns El-Celîl. Amman: Maktabat Dandis. T.y.: sy. 30, 142-170.

[6] H. Al-RatroutThe Architectural Development of Al-Aqsa Mosque in the Early Islamic Period Sacred Architecture in the Shape of the ‘Holy’. Dundee: ALMI Press. 2004.

 

  • H. Al-Ratrout The Architectural Development of Al-Aqsa Mosque in the Early Islamic Period Sacred Architecture in the Shape of the ‘Holy’. Dundee: ALMI Press. 2004.
  • K. El-AwaisiSelected Qur’anic Verses on Islamicjerusalem and their Exegesis. Journal of Islamicjerusalem Studies, 14(1). 2014.
  • Said El-Qazqi. Beytülmakdis Fi El-Hadis el-Şerif. Dubai: Markaz Cume el-Macid, 2003.
  • H. Al-RatroutThe Second Mosque on Earth that Islamicjerusalem forgot: Revealing the ancient Al-Aqsa Mosque. Journal of Islamicjerusalem Studies, 13(1). 2013: sy. 23-52.
  • M. Al-HanbaliAl-Uns El-Celîl. Amman: Maktabat Dandis. T.y.: sy. 30, 142-170
  • Nebi Bozkurt ve Mustafa Sabri Küçükaşçı. “Mescid-i Aksa”. DİA. c. 29. İstanbul: TDV, 2004: 268-271.
  • Mukaddesi. İslam Coğrafyası (Ahsenü’t-Takasim). çev. D. Ahsen Batur.  İstanbul: Selenge Yayınları, 2008: 180-182.
  • İbn-i Battuta. Seyahatname. çev. A. Sait Aykut. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2014: 63-67. 

Atıf Bilgisi

Mescid-i Aksa. İslam Düşünce Atlası, https://islamdusunceatlasi.org/mescid-i-aksa/3483