Tuleytula
İber Yarımadası’nın ortasında, Tâcu (Tajo) Nehri kenarında kurulmuş büyük bir şehir olan Tuleytula, Kurtuba’nın (Córdoba) kuzeydoğusunda; Vâdilhicâre (Guadalajara) ve Madrid’in güneybatısında yer almaktadır. Şehrin kuruluşu Tunç devrine kadar dayanmaktadır. MS 193’te Roma hakimiyetine girmiş olan şehir Toletum adıyla bilinmekteydi, İbranice metinlerde de şehir adı Toldoth olarak kaydedilmektedir. İslâm fethi öncesinde Vizigotlar’ın başşehri olan Tuleytula aynı zamanda dinî merkezdi. İslâm coğrafyacıları tarafından kalabalık nüfusa, güzel binalara ve canlı bir hayata sahip bir şehir olarak tasvir edilen Tuleytula, İslâm hakimiyeti boyunca önemli bir şehir olma vasfını sürdürmüştü ve Kurtuba’dan sonra Endülüs’ün ikinci büyük şehriydi. Endülüs’te Târık b. Ziyâd tarafından ilk fethedilen şehirlerden biriydi. Kurtuba’ya uzak ve büyük bir şehir olduğundan Endülüs Emevî idaresine karşı girişilen isyan hareketleri için merkez olarak kullanılmaktaydı. Şehrin İberik asıllı yerli halkının da zaman zaman bu isyanlara katıldığı görülmektedir. Söz konusu isyan hareketlerinin en meşhuru, kaynaklarda Hendek Vak’ası şeklinde kaydedilen isyandı. 181/797 yılında şehirde yaşayan ihtida etmiş yerli halk (müvelledler) tarafından başlatılan isyan, Endülüs Emevî emîri I. Hakem (796-822) tarafından şehir valisi olarak görevlendirilen Amrûs b. Yûsuf tarafından bastırıldı. Amrûs, bir ziyafet tertip ederek isyancıları davet etmiş ve bu davete katılan yüzlerce isyancının boynu vurularak kazılan çukurlara gömülmüştü (191/807). Bu olay sonucunda isyan hareketi kontrol altına alınmışsa da, Endülüs Emevî Devleti idaresine ve bu idare tarafından şehirde görevlendirilen kişilere karşı halk arasında gittikçe artan bir nefret doğmuştu. Nitekim bu isyanı ilerleyen yıllarda çok sayıda benzer hareket takip etti. 238/852’de şehirde oldukça geniş katılımlı bir isyan çıktı. Öyle ki, bu isyanın bastırılması için Endülüs Emevî emîri Muhammed bizzat Tuleytula üzerine sefere çıkmıştı. Şehirde devam eden isyanlar nihayet III. Abdurrahman tarafından kontrol altına alınabildi (320/932). Endülüs Emevî Devleti’nin yıkılışına kadar bölgenin nüfuzlu ailelerinden Benî Kasî’ye mensup valiler tarafından Kurtuba’ya bağlı olarak yönetilen Tuleytula, Mülûkü’t-tavâif döneminde Zünnûnîler’in idare merkeziydi. Şehir, Zünnûnîler’den Yahyâ el-Me’mûn’un hükümdarlığı döneminde (1044/1075) oldukça parlak bir dönem yaşamış; siyasî istikrar ve maddî refah da ilim adamlarına faaliyetlerini aksamadan ve rahat bir ortamda sürdürebilme imkanı vermişti.
Tuleytula’da yaklaşık dört asırdan beri devam eden İslâm hakimiyeti, şehrin 478/1085’te Kastilya kralı VI. Alfonso’nun eline geçmesiyle sona erdi. Yarımadadaki siyasî dengelerin değişmesine sebep olan bu olay aynı zamanda İslâm medeniyetinin Endülüs’teki varlığı için de bir kırılma noktası oldu. Zira şehir Kastilyalılara anlaşmayla teslim edilmiş olsa da, zaman içinde aralarında ilim adamlarının da bulunduğu çok sayıda Tuleytulalı şehirden ayrılarak Kurtuba başta olmak üzere çeşitli Endülüs şehirlerine yerleşti.
Tuleytula İslâm hakimiyeti boyunca Endülüs’ün en önemli ilim merkezlerinden biriydi. Yahyâ b. Yahyâ el-Leysî (ö. 234/849) ve Abdurrahman b. Ebû Hind gibi Mâlik b. Enes’in Tuleytulalı öğrencileri vasıtasıyla erken dönemlerden itibaren şehirde kayda değer bir ilmî birikim meydana geldi. Yaşadığı dönemin önemli fıkıh âlimlerinden biri olan ve kimi bilginlerce “Endülüs’ün fakihi” şeklinde tavsif edilen Îsâ b. Dînâr (ö. 212/828), Mâlikî fıkhına dair yazdığı muhtasarıyla tanınan Muhammed b. Abdullah (ö. 341/950[?]), Abdûs b. Muhammed (ö. 390/1000), Abdurrahman b. Midrâc, Ahmed b. Muhammed (ö. 400/1010) ve İbrahim b. Muhammed (ö. 402/1012) Endülüs Emevî Devleti döneminde şehirde yetişen meşhur ilim adamları arasındaydı. Zünnûnîler ve özellikle de ilim adamlarını himayesi dolayısıyla Yahyâ el-Me’mûn’un hükümdarlık döneminde Tuleytula çeşitli alanlarda çalışmalar yapan ilim adamları için cazip bir merkez haline gelmişti. Tuleytulalı meşhur tabip ve eczacı İbn Vâfid (ö. 467/1075), bitkiler konusundaki geniş bilgisi dolayısıyla Yahyâ el-Me’mûn tarafından saray bahçesinin peyzaj işlerini düzenlemek üzere görevlendirilmişti. İbn Bassâl ve İbn Haccâc el-İşbîlî gibi meşhur bilginlerin de bulunduğu çok sayıda kişi Tuleytula’da İbn Vâfid’den istifade etmişti. Endülüs’te yetişen en önemli tarihçi olan İbn Hayyân, el-Metîn adlı kitabını Yahyâ el-Me’mûn’a ithaf etmişti. Tuleytula kadısı Sâid el-Endelüsî’nin başkanlığındaki astronomlar, Cümâhir b. Abdurrahman, Abdurrahman b. Ebû Bekir, Ali b. Abdurrahman gibi fıkıh ve hadis âlimleri bu dönemde şehrin tanınmış simaları olarak dikkat çeker. Hiç şüphesiz Tuleytula’da yetişen en önemli astronomi bilgini İbnü’z-Zerkâle veya nisbesi ez-Zerkâlî ile meşhur olan Ebû İshâk İbrahim b. Yahya (ö. 493/1100) idi. Batı dünyasında Azerquiel olarak bilinen Zerkâlî, V/XI. yüzyılın muhtemelen başlarında Tuleytula’da doğmuş, burada öğrenim gördükten sonra, alet yapımındaki mahareti sebebiyle şehir kadısı ve astronomi heyetinin başında bulunan Sâid el-Endelüsî’nin yakınlığını kazanmıştı. Zünnûnî emîri Yahyâ el-Me’mûn tarafından astronomi heyetine dahil edilen Zerkâlî, astronomik ölçümler için yaptığı bir tür usturlap olan ‘safiha’sını ilk olarak es-Safîhatü’l-Me’mûniyye adıyla Yahyâ el-Me’mûn’a ithaf etmiş ve Tuleytula için zîcler hazırlamıştı. Şehrin Kastilya hakimiyetine geçişinden sonra Tuleytula’dan ayrılan Zerkâlî, Kurtuba’ya yerleşerek çalışmalarını Abbâdîler’in himayesinde sürdürmüştü.
Tuleytula, İslâm hakimiyetinin sonra erdiği 478/1085’ten sonra Endülüs’teki İslâm ilmî ve felsefî birikimin Batı dünyasına geçtiği en önemli merkezlerden biri oldu. Müslüman âlimlerin eserlerinin Arapça asıllarından veya İbranice’ye yapılmış tercümelerinden Latince’ye aktarıldığı ve Toledo Tercüme Okulu (Escuela de los Traductores de Toledo) adıyla bilinen tercüme hareketi, İslâm dünyasının ilmî mirasının Batı dünyasına intikalinde ve oryantalistik çalışmaların başlangıcında fevkalade önemli bir role sahipti. Bu şehirde Latinceye çevrilen eserler arasında, Cremonalı Gerard tarafından tercüme edilen Endülüslü tıp bilgini Zehrâvî’nin Kitâbü’t-Tasrîf adlı meşhur kitabıyla İbn Sînâ’nın pek çok eseri; Hârizmî’nin Kitâbü’l-Hisâbi’l-Hindî adlı kitabının Bathlı Adelard tarafından yapılan tercümesi de bulunmaktaydı. Tuleytula’daki tercüme faaliyetleri, benzerleri bir süre sonra Fransa ve İtalya’da da görülecek olan yapılara örneklik teşkil etmişti.
Günümüzde Castilla-La Mancha otonom bölgesinin merkezi olan Toledo, sahip olduğu zengin tarihi dokunun korunması için 1986’da UNESCO tarafından Dünya kültür mirası olarak ilan edilmiştir. İslâm mimarîsinin yerel mimarîyi etkilemesiyle ortaya çıkan Mudejár (müdeccen) tarzının en tipik örnekleri Toledo’da mevcuttur. Kastilya-León kralı I. Pedro tarafından XIV. yüzyılda İşbîliye’de yaptırılan alkazarın inşasında, Tuleytula’nın düşüşünden sonra burada yaşamaya devam eden müslüman marangozlar da görev almıştır. Şehir tarih boyunca metal işçiliği ve özellikle çelik kılıçlarıyla sahip olduğu şöhrete günümüzde de sahiptir. 2015 verilerine göre şehirde 83.326 kişi yaşamaktadır.
- Cumhur Ersin Adıgüzel, "XI. Asırda Endülüs’te İlmî Hayat", Yayımlanmamış Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul 2016.
- Sa‘d Abdullah Beşerî, el-Hayâtü’l-ilmiyye fî Asri’l-Hilâfe fi’l-Endelüs (h. 316-422/ 928-1031 m.), Mekke 1997.
- Makkarî, Nefhu’t-Tîb, thk. İhsan Abbas, Beyrut, 1968.
- Abdülmecid Na‘na‘î, el-İslâm fî Tuleytula, Beyrut [t.y.].
- Mehmet Özdemir, “Tuleytula”, DİA, c. 41, s. 363-368.
- Tuğba Öztürk, “Toledo Koleksiyonu: Sebepleri ve Sonuçlarıyla İlk Oryantalist Çalışmalar”, Milel ve Nihal, sy. 12/1 (2015), s. 55-80.
- Sâid el-Endelüsî, Tabakâtü’l-Ümem, thk. ve çev. Ramazan Şeşen, İstanbul 2014.