- A +

Orta Karadeniz bölgesinde yer alan Tokat, sahile sınırı olmamakla beraber sahil kesimi ile İç Anadolu Bölgesi arasında önemli bir geçittir. Şehrin ortasından Yeşilırmak’ın geçmesi bölgeyi verimli kılmıştır.

Şehrin adının menşeî hakkında ise muhtelif görüşler öne sürülmüştür. Öne sürülen fikirlerden birisi de Tokat isminin “Togay” kelimesinden geldiği yönündedir. Bunu ileri sürenler Togayit Türkleri’nin bu şehri kurduğunu ve burada yaşadığını belirtirler. Paul Wittek, Tokat’ın Bizans’taki Dokeia şehri olduğunu birtakım deliller ile sürmektedir. Sargon Erdem ise Grekçe’de Dokeia kelimesinin “çanak memleket” anlamına geldiğini belirtmekte olup Tokat buradan geldiğini belirtir. Tokat şehrinin coğrafik özellikleri göz önünde bulundurulduğunda bu fikir doğru gözükmektedir.

Tokat, Anadolu coğrafyasının kadim şehirlerinden olup yerleşim tarihi MÖ. 5400 ile 3000 arasında değişmektedir. Tokat şehrine tarih boyunca sırasıyla Hititler, Frigler, Kimmerler, İskitler, Medler, Persler, Makedonya Krallığı, Pontus Krallığı, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu, Dânişmendliler, Türkiye Selçukluları ve Osmanlı Devleti hükmettiler.

Tokat ve çevresine Müslümanların fetih hareketleri ilk dönemlerden itibaren başlamış olsa da 1071 yılındaki Malazgirt Savaşı’na kadar İslam orduları Tokat’a hâkim olamadılar. Malazgirt zaferinden sonra 1074 yılında Dânişmendliler Tokat’ı fethetti. Türkiye Selçuklu sultanı II. Kılıçarslan, Dânişmendlileri hâkimiyetine son verince şehir Selçuklu hâkimiyetine girdi. Selçuklulardan sonra şehir bir ara Eratnalılar ve Kadı Burhâneddin Devleti’nin idaresi altına girdi. 1398 tarihinde Yıldırım Bâyezîd tarafından Osmanlı hâkimiyetine dâhil edildi. Yıldırım Bâyezîd şehre “Dâru’n-nasr” adını verdi. Ayrıca kale içerisine cami yaptırdı ve kaleye ilaveler yaparak tahkim ettirdi. Tokat, Fâtih Sultan Mehmed döneminde Akkoyunlu ordusu tarafından büyük bir yıkıma uğradı. Sultan II. Bâyezîd döneminde (911/1505) Şah İsmail’in Tokat bölgesine gelmesi, burada Şiîliğin yayılmasına ve bazı Şiî isyanlarının çıkmasına sebep oldu. Bunlardan birisi de Nur Ali Halife tarafından Tokat ve Niksar’da çıkartılan isyan idi. Celâlî isyanlarının nispet edildiği Celaloğlu Şah Veli kendisine tabi olanlar ile beraber, Tokat ve Amasya çevresinde 1519 tarihinde isyan hareketinde bulundu. Tokat, XVI. yüzyılın ikinci yarısında ve XVII. yüzyılda da, bir kısmının Safevîler’in tahriki ile meydana gelen çeşitli isyan hareketlerine maruz kaldı ve büyük zarar gördü. III. Selim dönemi ıslahatları ve Tanzimat’ın getirdiği yenilikler tüm taşra şehirlerinde görüldüğü gibi Tokat’ta da görüldü. 1877-78 Osmanlı-Rus Harbi’nden sonra muhtelif bölgelerden Tokat’a çok sayıda göçler oldu. Ayrıca yaşanılan Balkan Savaşları ve I. Cihan Harbi’nde Tokat da diğer şehirler gibi sıkıntılı günler yaşadı.

Tarih boyunca birçok devletin hâkimiyeti altında bulunan Tokat, çok sayıda tarihi yapıya da sahiptir. Bunların başında Tokat Kalesi gelir. Kalenin yapım tarihi tam olarak bilinmemekle beraber Roma İmparatorluğu’na kadar uzanmaktadır. Tokat, özellikle de Damişmendli Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait çok sayıda tarihi yapıyı bünyesinde barındırır. Dânişmendli döneminde yapılan Garipler Cami ve Niksar Ulu Cami (Melik Gazi Cami) ve Yağıbasan Medresesi XII. yüzyılda inşa edilmiş önemli yapılardır. Selçuklular, Tokat’a hâkim olduktan sonra şehri cami, medrese, kümbet-türbe, hamam köprü gibi yapılar ile donatarak kalıcı eserler bırakmışlardır. Tokat Ulu Cami ile Tokat Muînüddin Süleyman Pervâne Tıp Medresesi ve Dâruşşifâsı (Gökmedrese) bunlardan birkaçıdır. Osmanlı döneminde şehre içtimaî ve dinî birçok yapı inşa edilmiştir. Şehre inşa edilen Hâtuniye Külliyesi Sultan II. Bâyezîd’ın annesi Gülbahar Hatun adına 890 (1485) yılında yaptırttığı ilk büyük külliyedir. Bu külliye içerisinde cami, medrese ve imarethane barındırmaktadır. XV. yüzyılda Takyeciler Cami adında bir Ulu Cami inşa edilmiştir. Meydan Cami ve Voyvoda Hanı Osmanlı’dan günümüze intikal eden eserlerdendir.

Türklerin Anadolu’ya gelişi ile hem İslamlaşan hem de Türkleşen Tokat şehri, bünyesinde birçok büyük âlim yetiştirmiştir. Bunların başında meşhur alim ve müderris Molla Lütfî (öl. 1495) gelmektedir. Kendisi bizzat Sultan II. Mehmed (Fâtih) tarafından saray kütüphanesine hâfız-ı kütüp olarak atanmıştır. Yine Fâtih döneminin meşhur alim ve müftülerinden Molla Hüsrev aslen Tokatlı’dır ve bu dönemin divan şairi olan Melîhî de bu şehirdendir, XVI. yüzyılda yaşamış ve Türklerin tasavvuf ve tarîkat hayatında önemli yere sahip olan Şemseddin Sivâsî’nin memleketi Tokat’tır. Şehrin yetiştirdiği diğer bir önemli âlim ise risaleler şeklinde de olsa çok sayıda eser kaleme alan Mehmed Emin Tokadî’dir. Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması fetvasını veren şeyhülislam Kadızâde Mehmed Tahir Efendi de Tokatlı’dır. Meşhur şeyhülislâmlarımızdan ve tarihçilerimizden İbn-i Kemâl’in tam olarak nerede doğduğu bilinmemekle beraber bazı kaynaklarda Tokat’ta doğduğu zikredilmektedir. Asıl adı Şemseddin Ahmed’dir. Yine şeyhülislâmlık makamında bulunan Mustafa Sabri Efendi de Tokatlı olup eserleri vardır. Halk şairlerimizden Kul Himmet bu şehirden olup çok sayıda deyişi mevcuttur. Ayrıca Tokatlı olan Hacı İvaz Paşa, Gazi Osman Paşa Osmanlı döneminin devlet adamlarındandır. Burada zikrettiklerimiz Tokatlı ilim ve fikir adamlarının sadece küçük bir zümresini oluşturmaktadır. Bu şehrin çok sayıda âlim, şair, hattat ve devlet adamı yetiştirmesinde Türklerin fethinden itibaren Dânişmendliler, Selçuklular ve Osmanlılar döneminde bir çeşit merkezi konumda olmasından dolayıdır.

Osmanlı Devleti’nin son döneminde Sivas vilayetine bağlı sancak merkezi olan Tokat, Cumhuriyet devrinde il merkezi halinde girmiştir. Türkiye Selçukluları ve Osmanlı dönemlerinde büyük öneme sahip olan Tokat, Osmanlı’nın son dönemlerinde yaşanılan siyasî ve iktisadî sıkıntılar sebebiyle önemini yitirmiştir. 1950 yıllarından itibaren hızla gelişme gösteren şehir büyümüş ve bu doğrultuda da nüfusu artmıştır. Bugün bu hali ile orta halli bir şehir görüntüsü veren Tokat, geçmişin tasavvuru ile düşünüldüğünde tarihin kokusunu barındırmaktadır.

 

  • Ali Açıkel, “Tokat”, DİA, c. 41 (2012), s. 219-23.
  • Hamza Gündoğdu ve dğr., Tarihi Yaşatan İl Tokat, PYS Vakıf Sistem Matbaa Müdürlüğü, Ankara 2006.
  • Nuri Seçgin, “Tokat”, DİA, c. 41 (2012), s. 223-27.
  • Tokat Sempozyumu Bildirileri (01-03 Kasım 2012 Tokat), haz. Ali Açıkel, Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Tokat 2012.
  • Tokat Tarihi ve Kültürü Sempozyumu (25-26 Eylül 2014), haz. Ali Açıkel ve öte., Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Tokat 2015.
  • Türk Tarihinde ve Kültüründe Tokat Sempozyumu (2-6 Temmuz 1986), haz. Süleyman Hayri Bolay, Tokat Valiliği Şeyhülislam İbn Kemal Araştırma Merkezi, Ankara 1987.

Atıf Bilgisi

Tokat. İslam Düşünce Atlası, https://islamdusunceatlasi.org/mekanlar/tokat/79