Tanca
Mağrib’in Akdeniz sahilinde, Endülüs’ün güneyindeki Cezîretülhadrâ’nın tam karşısında yer alan önemli bir liman şehridir. Fenikeliler tarafından MÖ 814 yılında kurulduğu ve ticarî bir merkez olarak kullanıldığı bilinmektedir. Daha sonra Kartaca, Roma, Vandallar ve Bizans’ın hakimiyeti altına geçen şehir, 62/681 yılında Emevîler’in Kuzey Afrika valisi Ukbe b. Nâfi tarafından fethedildi. Bölgede çıkan isyan sonucu İslâm hakimiyetinden çıkan şehir Ukbe’nin öldürülmesinden sonra yerine vali olarak görevlendirilen Mûsâ b. Nusayr tarafından 89/708’de tekrar itaat altına alınmış ve şehir valiliğine Târık b. Ziyâd getirilmiştir (89/708). Emevîler’in bölgede görevlendirdiği bazı valilerin kavmiyetçi tavırları Tanca’nın da içinde bulunduğu bölgede isyanların ortaya çıkmasına sebep oldu. III/IX. yüzyıl başlarında İdrisîler’in hakimiyetine geçen şehir, 314/926’da III. Abdurrahman tarafından Endülüs Emevî Devleti idaresine alınmıştır. Endülüs Emevî Devleti ile Fâtımîler arasındaki bölgede hakimiyet kurma mücadelesi boyunca zaman zaman taraflar arasında el değiştiren şehir 470/1078’de Murâbıtlar’ın hakimiyetine geçti. Murâbıtlar’ın yıkılışından sonra Muvahhidler ve ardından Merînîler’in idaresinde bulunan Tanca, 1471’de Portekizliler tarafından ele geçirildi. Bu devlete önemli bir donanma gücüne sahip olma imkanı da sunmuştu. Şehir bu vasfını, Murâbıtlar’dan sonra bölgeye hâkim olan Muvahhidler döneminde sürdürmüştü. XV. yüzyılda Portekiz tarafından ele geçirilen şehir, Sa‘dîler döneminde Osmanlı’nın da desteğiyle geri alınmaya çalışılmıştı. Tanca’nın güneyindeki Kasrulkebîr’de 1578’de meydana gelen Vâdisseyl Savaşı (Ma‘reketü’l-mülûki’s-selâse) bölgedeki Portekiz üstünlüğünü sona erdirmişti. Şehir Alevîler’den Mevlây İsmail döneminde (1672-1727) İngilizler’den 1684’te geri alınmıştı. Ancak Mevlây İsmail’e karşı bir isyan hareketi başlatan kardeşi ve yeğeni arasındaki mücadelelerden istifade eden İngilizler şehri 1705’te yeniden ele geçirdi. Tanca, XIX. yüzyılda Mağrib bölgesinde ticarî menfaatleri çakışan İngiltere, Fransa ve İspanya’nın hakimiyet mücadelesinin üssü haline gelmişti. Şehir 1844’te Fransızlar’ın işgaline maruz kalmış, 1912’de alınan bir kararla şehir yönetimi uluslararası bir meclise bırakılmıştı. 1956’da bağımsızlığını kazanmasından sonra Fas’a bağlanmıştır. XVIII. yüzyıldan itibaren yabancı ülke temsilcilerinin ve Hıristiyanların yerleştikleri başlıca şehirlerden biri olan Tanca, misyonerlik faaliyetlerinin ve oryantalistik çalışmaların yoğunlaştığı şehirlerden biriydi. XX. yüzyılda şehirde yaşayan İspanyol sayısı 30.000 kadardı. Afrika’nın Avrupa’ya açılan kapılarından biri olması, sahip olduğu işlek demiryolu, denizyolu ve havayolu bağlantısı sayesinde günümüzde Fas’ın en önemli ticaret şehirlerinden biridir.
Endülüs ile ilmî ve kültürel yakınlaşmanın arttığı V/XI. yüzyıldan itibaren Tanca’da çok sayıda Endülüslü ilim adamının varlığı görülür. Mesela Murâbıtlar’dan yardım istemek üzere Mağrib’e gelen meşhur fakih İsa b. Sehl (ö. 487/1094), Yûsuf b. Tâşfîn’in isteği üzerine bir süre Tanca’da kadılık yapmış ve ders vermişti. Özellikle Muvahhidler döneminde aralarında Tanca’nın da bulunduğu pekçok Mağrib şehrinde kurulan medreseler, sadece Mağrib’in batı bölgesinin değil, Cezayir ve Tunus’un da bulunduğu Orta Mağrib bölgesinin de ilmî inkişafında mühim bir role sahip olmuştur.
Ortaçağ’ın en meşhur Müslüman seyyahlarından olan İbn Battûta (ö. 770/1369) ismi Tanca ile anılmaya lazım en önemli şahsiyetlerden biridir. Hac ibadetini yerine getirmek amacıyla memleketi Tanca’dan yola çıkan İbn Battûta, otuz yıl süren seyahatin ardından doğduğu topraklara geri dönmüştü. Tuhfetü’n-nüzzâr fî garâibi’l-emsâr ve acâibi’l-esfâr adlı eserinde, Kuzey Çin’den Nijerya’ya kadar, o dönemin bilinen dünyasının büyük bir kısmını kapsayan kısmına dair seyyahın gözlem ve hatıralarını yazmıştır. 1918’de Tanca’da doğan, Ankara Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi’nde İslâm felsefesi, İslâm mezhepleri dersleri ve Arap Dili ve Belâgati dersleri okutan ve 1974’te İstanbul’da vefat eden Muhammed et-Tancî, şehrin XX. yüzyılda yetiştirdiği önemli âlimlerden biridir. 2014 verilerine göre şehir nüfusu 947.952 kişidir. Liman ticareti, sanayi ve turizm şehrin en önemli gelir kaynağı arasındadır.
- Jamil M. Abu’n-Nasr, A History of the Maghrib in the Islamic Period, Cambridge 1987.
- Bernabé López García, “Los Españoles de Tánger”, Awraq, sy. 5-6 (2012), s. 1-45.
- Jóse Ignacio Martínez Ruiz, “De Tánger a Gibraltar: El Estrecho en la Praxis Comercial e Imperial Británica (1661-1776)”, Hispania, sy. 65/3 (2005), s. 1043-62.
- Nadir Özkuyumcu, “Tanca”, DİA, c. 29 (2010), s. 560-62.
- Tanca fi’l-Âdâb ve’l-Fünûn, Rabat 1992.
- Yakût el-Hamevî, Mu‘cemü’l-Büldân, Dârü’l-Kitâbi’l-Arabî, Beyrut [t.y].