Musul
Irak’ın kuzeyinde, Dicle nehrinin kıyısında bulunan bir tarihî şehir olup başkent Bağdat ile Kerkük’ün kuzeyinde yer alır. Kavşak anlamına gelen Mevsil kelimesinden adını alan şehir, Ortaçağ’da Cezîre denilen bölgede yer alır. Cezîre bölgesi ile Irak’ı, Dicle ile Fırat nehirlerini, Sincâr ile Hadîse’yi ve kervan yollarını birbirine bağladığı için bu isimle anıldığına dair muhtelif görüşler vardır. Şehrin ne zaman kurulduğuna dair farklı açıklamalar bulunmaktadır. Bunlar arasında genel kabul gören görüş şehrin milattan sonra ikinci yüzyılda kurulduğudur.
Müslümanlar tarafından ne zaman fethedildiğine dair farklı rivayetler bulunmakla birlikte Hz. Ömer döneminde fethedildiği kesindir. Halife, burayı garnizon-şehir haline getirmiş, merkezine bir cami yaptırmış ve iskân faaliyetinde de bulunmuştur. Emevîler döneminde Musul valiliğine genellikle halife oğulları tayin edilmiştir. Son Emevî halifesi II. Mervân (744-750) zamanında şehir genişletilip Cezire bölgesinin merkezi yapılmıştır. Abbâsîler döneminde IX. yüzyılın ikinci yarısında başlayan isyanlar neticesinde şehir, X. ve XI. yüzyıl boyunca önce Hamdânîlerin ardından Ukaylîler’in hâkimiyeti altında kaldı. İmâdüddin Zengî’nin 1127 yılında Musul’a vali tayin edilmesinden sonra Musul Atabeyliğinin temeli atıldı. Daha sonra Musul merkezli bu hanedan sınırlarını genişleterek Zengîler devletine dönüştü. Ardından Moğolların tahribatına uğrayan şehir bir süre Moğol hâkimiyetinde kaldı. Musul, 1517 yılında Osmanlı idaresine girene kadarki süreçte Timurlular (1370-1507), Karakoyunlular (1351-1469), Akkoyunlular (1340-1514) ve Safevîler (1501-1736) olmak üzere sık sık el değiştirmiştir. Osmanlılar döneminde özellikle XVII. yüzyılda Safevîler ile yapılan mücadelenin merkezi olmuştur. Mîsâk-ı Millî sınırları içerisinde yer alan Musul, yer altı zenginlikleri dolayısıyla Batılı devletlerin ilgisine mazhar oldu. I. Dünya Savaşı’ndan sonra uluslararası bir mesele haline gelen Musul, İngiliz işgaline uğradı. 1926 yılında İngiltere ile imzalanan antlaşma uyarınca günümüzdeki Irak sınırı belirlendi ve Musul, Irak toprakları içinde yer aldı.
Musul’da kurulan önemli medreseler arasında Nizâmiye, Atabekiyye ve Kemâliyye bulunmaktadır. Mevsılî nisbesiyle zikredilen ve Musul şehrinde doğup büyüyen çok sayıda âlim mevcuttur. Bunlar arasında muhaddis Ebû Ya‘lâ el-Mevsılî (ö. 919), Kitâbü’l-İşârât ilâ ma‘rifeti’z-ziyârât adlı eseriyle bilinen Alî el-Herevî el-Mevsılî (ö. 1215), hekim İbn Dânyâl (ö. 1311), meşhur mantık ve astronomi âlimi Esîrüddin el-Ebherî’nin (ö. 1265) torunu olan matematikçi ve astronomi alanındaki çalışmalarıyla tanınan Emînüddîn el-Ebherî (ö. 1333) ve Şâfiî fakihi ve dil âlimi Hatîb el-Kazvînî (ö. 1338) ilk akla gelenler arasındadır.
- Sâmî es-Sakkâr, “Musul”, DİA, c. 31, İstanbul 2006, s. 361-63.
- Chase F. Robinson, Empire and Elites after the Muslim Conquest the Transformation of Northern Mesopotamia, Cambridge 2000.
Atıf Bilgisi
Musul. İslam Düşünce Atlası, https://islamdusunceatlasi.org/mekanlar/musul/40
