- A +

Doğu Anadolu bölgesinde bulunan, ortasından Kars Nehrinin geçtiği şehirdir. Bir yayla üzerine kurulan Kars yükseltisiyle ve yaklaşık 6 ay süren kışıyla ulaşılması zor olan şehirlerden biri olmuştur. Şiddetli karasal iklimin görüldüğü bu topraklar ilkbaharın güç bela gelmesiyle, yemyeşil çayırlara bürünür. Kars bu uzun boylu çayırlar sayesinden geçmişten beri hayvancılık için kullanılan bir şehir olmuştur. Günümüzde şehir iki bölümden oluşur; şehrin eski bölümü Kars çayının kenarında bulunmaktadır ve buranın ana merkezi Kars Kalesidir. Başlıca tarihi yapılar bu kısımdadır. Yeni mahalleler ise eski kısımla havaalanı arasında yer almaktadır.

Şehre Kars denilmesi Osmanlı zamanından kalmıştır. Bu dönemden önce, “Kariskalaki, Karsak, Karuts, Karuc, Gars” gibi isimlerle zikredilen Kars, Osmanlı coğrafyacılarının eserlerinde “Türkmen Ülkesi’nde muhkem bir kaleye sahip şehir” olarak belirtilmiştir. Kars ve çevresi İlkçağ'larda Hititler, Urartular ve Sasaniler'in hakimiyetindeydi. Bu bölgede Araplar'ın kesin hakimiyeti ancak VIII. yüzyılda gerçekleşebildi. Araplardan sonra Selçukluların eline geçen Kars ve çevresi, Selçuklular'ın zayıflamasından sonra Gürcüler ile Türk beylikleri arasında el değiştiren bir saha durumuna geldi. Bu coğrafya gerek topografik gerekse jeopolitik sebeplerden dolayı sürekli bazı devletler tarafından el değiştirmiştir. Kars İslam şehirleri içinde, böyle bir kadere sahip şehirlerden biridir. Bağlı bulunduğu devletlerin herhangi birinde başkent olmayıp, genelde önemli yol güzergahında bulunan şehirlerden biri olduğu için sürekli el değiştirmiştir. Bu el değiştirme safhasında da şehir tekrar tekrar yağmalanıp, tekrar tekrar onarılmıştır.

12. yüzyılda sırasıyla Saltuklular, Şeddâdîler, Ahlatşahlar’ın eline geçen şehir, 13. yüzyılda Moğol saldırısına uğradı ve tahrip edildi. 14. yüzyılın ikinci çeyreğinde İlhanlıların eline geçen Kars daha sonra Altın Ordu, Celâyirliler, Karakoyunlular tarafından yönetildi. Şehrin Osmanlı hakimiyetine kesin olarak girmesi ise, 16. Yüzyıl’ın ilk çeyreğinde olmuştur.

 16. yüzyılda şehre ait bilgileri İslam Coğrafyacılarından alıyoruz. Seyyahlar bu dönemde Kars'ı 3000 evin, 50 civarında caminin, bir o kadar medresenin bulunduğu, bağ ve bahçelerin olmadığı bir belde olarak tarif etmişlerdir. Kars gerek Anadolu'dan doğuya yapılan seferlerde, gerekse İran, Azerbaycan ve Gürcistan üzerinden Anadolu’ya önemli bir jeopolitik konuma sahip olduğundan, Osmanlı döneminde de sık sık yağmalandı ve tahribata uğradı. 19. yüzyıla kadar İran ve Osmanlı arasındaki savaşlarda sürekli el değiştiren Kars, bu süre sonrasında Rusya ile yaşanan olayların merkezinde olmaya başladı. 19. Yüzyılda üç kere Rus işgaline uğrayan şehirde, Rusların kolanizasyon çalışmaları sonucunda gayri müslim nüfusunda büyük bir artış gerçekleşti. Yüzyılın son çeyreğinde önce Rusyanın, ardından İngilizlerin ve Ermenilerin gasp ettiği şehir, 1920 yılında imzalanan Gümrü antlaşmasıyla son kez Türkiye’ye verilir ve o tarihten itibaren aynı sınırlar içerisinde kalır.

Ulaştığımız kadarıyla zamanında Kars’ta bulunan önemli şahsiyetler şunlardır; yörenin tanınmış zâhid ve âlimi Çolak Abdullah Efendi (18. yüzyıl), Arap dili ve edebiyatı, tefsir, hadis, kelâm, mantık gibi çok çeşitli alanlarda dersler veren Osmanlı âlim ve müderrisi Dâvûd-i Karsî (18. yüzyıl), Osmanlı tarihçilerine dair Âyîne-i Zurefâ adlı eserin müellifi, müderris ve kadı Cemâleddin Mehmed Karslızâde (19. yüzyıl). Ayrıca 18. yüzyılda dinî ilimler yanında tarih, astronomi, coğrafya ve tıp konularında da eser veren Osmanlı ilim adamı Abdullah Ahıskavî’nin de Kars’a uğrayıp ilim tahsil ettiği bilinmektedir.

Günümüzde Kars ilinin nüfusu 290.000 dolayındadır. 1992 yılında şehirde üniversite kurulmuş olsa da, bu olayın şehrin gelişimine pek katkısı olmamıştır. Şehir nüfusu 2005’ten beri azaltmakta, artış hızı  eksi (-) değerleri görmektedir. Şuanda geçmişte olduğu gibi tarım ve hayvancılığın yapıldığı şehir, ekoloji ve arkeoloji seven turistler tarafından yılın müsait aylarında ziyaret edilmektedir. 

  • Tufan Gündüz, “Kars”, DİA, c. 24, İstanbul 2001,  s. 515-18.
  • Erzurum Vilayeti Salnamesi (1288), s. 162.
  • Türkiye İstatistik Kurumu, Yıllık Nüfus Verileri.
  • Erzurum Vilayeti Salnamesi (1293), s. 148.
  • Evliya Çelebi, Seyahatname, c. 2, YKY, İstanbul 1999, s. 168-69.

Atıf Bilgisi

Kars. İslam Düşünce Atlası, https://islamdusunceatlasi.org/mekanlar/kars/169