- A +

Filibe, bugün Bulgaristan'ın Sofya'dan sonraki ikinci büyük merkezidir. Meriç nehri havzasında bulunan Filibe, akarsu tarafından ikiye bölünür. Nemli subtropikal iklimin görüldüğü şehirde, kışlar ılık, yazlar ise serin ve yağışlıdır.

XX. yüzyılın ilk yarısına kadar camileri, kiliseleri ve sinagogları, farklı dini ve etnik grupları içine alan nüfus yapısıyla Filibe kozmopolit bir görünüm sunmaktaydı. Eski adı Philippopolis olan Filibe milattan önce IV. yüzyılda Makedon kralı tarafından kurulduğu bilinmektedir. Romalılar'ın son ve Bizanslılar'ın ilk dönemlerinde barbar kavimlerin saldırılarına uğrayan şehir V. yüzyılda Hunlar tarafından tahrip edildi.  X-XIII. Yüzyıllar arasında Bizans’a bağlanan Filibe Haçlı seferleri zamanında çoğu kez yağmalandı ve tahrip edildi. Dönemin Haçlı kaynaklarında şehir Doğu Avrupa'nın en güzel şehirlerinden biri olarak tanıtılır. XIII. yüzyılın başında ise şehir Bulgarların eline geçer.

Osmanlı hakimiyeti döneminde Balkanlar'daki önemli şehirler arasında yer alan aynı zamanda cami, medrese gibi yapılarıyla ve burada yetişen ilim adamlarıyla önde gelen İslâm merkezlerinden biri olan Filibe bazı Osmanlı tarihçilerine göre Osmanlı kuvvetleri tarafından XIV. yüzyılın ortalarında ele geçirilir. XIV. yüzyılda şehir Osmanlı taht kavgalarının yaşandığı şehirlerden biri olur ve ağır hasar görür. XV. yüzyılın ilk yarısında yeniden imar edilen Filibe 'ye Anadolu 'dan getirilen Türk aileleri yerleştirilir ve burası Rumeli beylerbeyinin merkezi haline gelir.

Osmanlı öncesine ait birkaç eser hariç Filibe'nin en önemli mimari eserleri bu dönemde şehrin yeniden imarı sırasında yapılmıştır. En başta gelen Ulucami veya Cumaya (Cuma) Camii denilen eser olup 1425 civarında inşa edilmiştir. Bu cami, günümüze kadar gelen iki Ulucami tipi örneğinden birini temsil eder. Osmanlı döneminde Filibe şehri nüfusunun ilk Cuma Camii etrafında toplandığını söyleyebiliriz. Bu dönemde kurulan iki vakıf külliyesi yerleşmenin miktarını ve yönünü belirlemiştir. Bunlardan ilki Rumeli Beylerbeyi Gazi Şehabeddin Paşa külliyesi, ikincisi ise XX. yüzyılın başında tahrip edilen ve geriye sadece havuzu kalmış olan İsmail Bey Külliyesi’dir.

XV. yüzyılda fiziki açıdan gelişme gösteren Filibe, nüfus yönünden de giderek kalabalık bir merkez haline geldi. Osmanlıya bağlı bulunduğu sürece kozmopolit bir nüfus yapısına sahip şehirde daha XV. Yüzyılda Müslümanlar, Hristiyan Rumlar, çingeneler bulunmaktaydı. XVI. yüzyılda bu gruba İspanyadan getirilen Yahudiler de katılmış, Yahudilerin çoğu 1948’de Filistin’e göç etmişlerdir.

Batılı seyyahlar Filibe'yi güzel bir şehir olarak tavsif ederler. Fakat bunlarda Şehabeddin Paşa Hanı dışındaki İslami yapılarla ilgili bilgi bulunmaz. Filibe hakkında en ayrıntılı bilgi Evliya Çelebi tarafından verilmiş, bu dönemde Filibe’de birçok tarikat, âlim, şeyh, imam fakih ve şair olduğu belirtilmiştir. XIX. yüzyılda beş dilde yayın yapan Filibe’de zamanla kozmopolitan görünüş kaybolmaya başlamıştır. Rumlar, XX. yüzyılın ilk yıllarında gerçekleştirilen kıyım sonrasında dışarı atılmış, Müslüman nüfus ise %10 civarına kadar düşürüldüğü gibi gittikçe daha da gerilemiştir. Müslümanların sayılarının azalmasıyla külliyelerin, camilerin, kıymetli mimari eserlerinin yıkımı da başladı. 1900’lü yılların başında  24 cami ve mescidin olduğu Filibe’de 1970'e gelindiğinde Cuma ve İmaret Camii hariç diğerleri tahrip edilmiştir. Komünist rejim döneminde şehrin Hristiyanlara ait bölgesine tarihi bölge statüsü verilmiş ve şehir yeniden şekillendirilmeye çalışılmıştır.

Osmanlı Filibesi’nde yetişen meşhur kişiler arasında; fakih, müellif ve şair Kadı Abdüllatif Efendi, büyük nesir üstadı ve Hümâyunnâme’nin yazarı Alâeddin Ali Çelebi, Osmanlı kazaskeri, şair Mehmed İzzetî, Nûreddinzâde Mustafa Efendi, son dönem Osmanlı fikir adamı Şehbenderzâde Ahmed Hilmi, Osmanlı âlimi, Mecelle Cemiyeti âzası Halil Fevzi Efendi, Sülüs ve nesih yazılarıyla tanınmış Osmanlı hattatı Arif Efendi sayılabilir. Filibe'de görev yapan şahsiyetlerden en önemlileri, her ikisi de XV. yüzyılın ikinci yarısında orada bulunan dinî, edebî, felsefî ve fennî ilimlerde eser vermiş Tokatlı âlim Molla Lutfî ve kelam, usûl-i fıkıh, tefsir ve Arap diline dair eserler veren meşhur şair-fakih Molla Hayâlî’dir. Bu kadar seçkin kişilerden dolayı Filibe Osmanlı Devleti'nin önemli dini ve edebi merkezlerinden biri olmuştur.

1878'den bu yana Plovdiv olarak anılan Filibe, 2014 tahmini nüfus sayımına göre yaklaşık 350.000 kişinin yaşadığı bir sanayi ve ticaret şehri haline gelmiştir. Günümüzde Filibe bir Bulgar şehri haline gelmiş ve Osmanlı zamanındaki çok kültürlü yapısını kaybetmiştir.

  • Machiel Kiel, “Filibe”, DİA, c. 13 (1998), s. 79-82.
  • Evliya Çelebi, Seyahatname, YKY, İstanbul 2003, c. 3, s. 381-86.
  • Machiel Kiel, “Urban Development in Bulgaria in tbe Turkish Period”, The Turks of Bulgaria: The History, Culture and Political Fate of a Minority, ed. Kemal Karpat, İstanbul 1990, s. 79-158.
  • Muhammed Dzinguiz, “L'lslam en Bulgarie et dans la Roumѐlie Orientale”, RMM, sy. 5 (1908), s. 490.

Atıf Bilgisi

Filibe. İslam Düşünce Atlası, https://islamdusunceatlasi.org/mekanlar/filibe/229