- A +

Bugün Özbekistan’da bulanan Buhara şehri, Zerefşan ırmağı havzası üzerinde konumlanmıştır. Şiddetli karasal iklimin hâkim olduğu şehirde yazlar çok sıcak ve kurak, kışlar ise soğuktur. Ortalama yıllık sıcaklığın 15°C olduğu Buhara’da, yıllık yağış miktarı 156 mm dir. Buhara tarihi boyunca mekansal açıdan genişlemiş veya küçülmüş, fakat asla yerini değiştirmemiştir. Müslüman coğrafyacılar, Orta Asya şehirlerinin çoğunda olduğu gibi Buhara şehrinin de kale, asıl şehir ve dış mahallelerden meydana geldiğini söylemişlerdir.

Buhara adının ilk defa Pu-ha şeklinde VII. yüzyıl Çin kaynaklarında geçtiği bilinmekte, şehrin tarihine dair detaylı bilgilerin ise Müslümanların bu bölgeye gelmeleriyle aydınlandığı görülmektedir (Şeşen, 1992). VII. yüzyılın son çeyreğinde Muaviye yönetimi zamanında fethedilen şehir, X. yüzyılda yaşamış seyyah İbn Havkal’ın aktardığına göre Soğdça ve Farsça konuşan bir halka sahiptir (İbn Havkal, 2017).

Zaman zaman Müslümanların kontrolünden çıkan şehirde, Emevîler zamanında ve Abbâsîler'in ilk devrinde yerli hükümdardan başka Merv’deki Horasan valisi tarafından tayin edilen bir emir bulunmaktaydı (Şeşen, 1992).  Daha sonra IX. yüzyılın sonuna doğru Sâmânîlere teslim edilen şehir siyasi ve kültürel açıdan parlak bir döneme girmiş, hatta Sâmânî devleti döneminde ülkenin idari merkezi olmayı başarabilmiştir (Keser, 2019). Sâmânîler yönetiminin ilim insanlarına karşı gösterdiği tutum ve inşa edilen saray kütüphaneleri, bu dönemden önce de şehrin potansiyelinde olan ilim geleneğini canlandırıp, şehri bir ilim havzasına dönüştürmüştür. Örnek vermek gerekirse, Kur’ân-ı Kerîm’den sonra en güvenilir kitap kabul edilen el-Câmi‘u’s-sahîh adlı eseriyle tanınmış büyük hadis âlimi İmam Muhammed b. İsmail el-Buhârî’de Buhara’dan çıkan âlimlerden biridir. X. yüzyılda Sâmânî sarayında bulunmuş âlim, şair ve ediplerden bazıları ise şunlardır: Ortaçağ tıbbının önde gelen temsilcisi, filozof ve fizikçi İbn Sînâ, İran şairi Rûdekî, Mu‘tezile âlimlerinden Ebü’l-Kâsım el-Kâ‘bî el-Belhî, Seyahatnâ’mesi ile ünlü İbn Fadlân,  Ebü'l-Hasan el-Lehham, Ebû Muhammed b. Matran, Ebû Ca'fer b. Abbas b. Hasan, Ebû Muhammed b. Ebü's-Siyab, Ebû Nasr el-Hersemi, Ebû Nasr ez-Zarifî, Reca b. Velid el-İsfahânî, Murâdî, Ali b. Hârun eş-Şeybânî, Ebû İshâk el-Fârisî, Ebü’l-Kâsım ed-Dîneverî, Ebû Ali ez-Zevzenî (Şeşen, 1992).

XI. yüzyılın hemen başında Karahanlıların şehri ele geçirerek Sâmânî Devleti'ne son vermesi üzerine Buhara eski önemini kaybetmiş olsa da bu gerileme devrinde dahi büyük bir kültür merkezi olarak kalmayı başarmıştır. XIII. yüzyılda Asya ve Avrupa da görülen Moğol istilası, yüzyılın ilk çeyreğinde Buhara’da da gerçekleşmiş, şehir işgal edilip yağmalanmıştır. Çağatay hanedanı ve Timurlular’ın hüküm sürdüğü takip eden yıllar da ise (1370-1500) Buhara bölgenin siyasî hayatında oynadığı önemli rolünü kaybetmeye başlamıştır. Bu devirde Buhara’da meydana gelen en önemli olay, Bahâeddin Nakşibend tarafından kurulan Nakşibendiyye tarikatının ortaya çıkması olmuştur.

XV. yüzyılda Nakşibendîlerle kurduğu ilişki sayesinde yavaş yavaş Buhara’da yoğunluk kazanan Özbekler, XVI. yüzyıldan itibaren Buhara'nın sahibi olmuştur. Bu dönemlerde, Mâverâünnehir havzasındaki Buhara Özbek Hanlığı’nın egemenlik alanına karşı etkinlik göstermeye başlayan Safevî Devleti’nin faaliyetleri, Osmanlı Devleti ve Buhara Özbek Hanlığı arasında iyi ilişkilerin doğmasına yol açmıştır (Alpargu, 2007). XVII. yüzyıla gelindiğinde ise Ruslar ve Safevîler gibi iki güçlü rakibin arasında kalan Özbekler ekonomik açıdan gerilemeye başlamış ve XVIII. yüzyılda artık Ruslarla dostane ilişkiler kurmaya yönelmişlerdir. XIX. yüzyılda Mâverâünnehir‘deki varlığını gittikçe sağlamlaştıran Ruslar, dönemin son çeyreğinde Buhara’ya bağlı bazı yerleri işgal etmişlerdir.

XX. yüzyılda yoğunlaşarak devam eden baskı, yüzyılının ilk çeyreğinde Buhara Hanlığı’na 60.000 dolayında Rus’un yerleştirilmesiyle sonuçlanır. Daha sonra Kızıl Ordu’nun ihtilali beraberinde Özbekistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne bağlanıp, Buhara da başkent Taşkent’in gölgesinde Özbekistan’ın bir şehri olur. Komünist rejim devrinde din adamı yetiştiren medreselerden biri Buhara’da varlığını devam ettirse de komünizmin baskın olduğu ilk yıllardan II. Dünya Savaşı’na kadar şehir baskılar dolayısıyla önemli nüfus kaybeder. Bununla birlikte, II. Dünya Savaşı sonrası nüfus artmaya başlamış, nüfus 1940 yıllarında 50.000 dolayında iken 1970 de 90.000’i geçmiş, 2019 yılında ise Özbekistan Devlet İstatistik Komitesine göre 1.923,900 kişiye ulaşmıştır.

Sovyetler döneminde Buhara önemli pamuk üretimi ve dokuma sanayi merkezi haline getirildiğinden, Orta Asya'nın ilim ve kültür merkezi özelliğini de Taşkent ve Semerkant'a bırakır. Günümüzde Buhara'nın nüfusu Özbekler, Türkmenler, Kırgızlar, Kazaklar, Tatarlar, Uygurlar, Tacikler, Ruslar, Kafkasyalılar, Ukraynalılar ve eser miktarda Yahudilerden oluşmaktadır. Bugün Buhara'da mevcut başlıca medreseler şunlardır: XV. yüzyılda yapılan, dönemin en önemli üniversitesi ve rasathanesi olan Uluğ Bey Medresesi, XVI. yüzyılda yapılan Abdullah Han Medresesi ve Maderi Han Medresesi, yine XVI. yüzyılın ortasında yapılan Mir Arab Medresesi ve Halife Niyazkulu Medresesi’nden geriye kalan Dört Minareli Cami (Can Minar).

  • M. Alpargu, “Özbekler”, DİA, c. 24 (2007), s. 119-121
  • Edmund C. Bosworth ve R. N. Frye, “Bukhara”, Historic Cities of the Islamic World, ed. C. Edmund, Brill, Leiden 2007, s. 58-63
  • İbn Havkal, 10. Asırda İslam Coğrafyası, çev. Ramazan Şeşen, Yeditepe Yayınevi, İstanbul 2017.
  • E. Keser, “Tarih-i Buhara’ya Göre Buhara’nın Tarihi Coğrafyası Üzerine Birkaç Not”, Türk Dünyası Araştırmaları, sy. 123 (2019), s. 279-298
  • D. Koç, “Rus Kaynaklarına Göre XIX. Yüzyılda Buhara Kervansarayları”, Türk Dünyası Araştırmaları, c. 121, sy. 238 (2019), s. 51-64
  • Serkan Ükten, “16-18. Asırlarda Buhara Hanlığı’na Gelen Batılı Seyyahlar ve Seyahatnameleri”, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, c. 18, sy. 2 (2017), 137-164
  • R. Şeşen, “Buhara”, DİA, c. 6 (1992), s. 363-367.
  • Yılmaz Vurgun, “Buhara Emirliğinin İki Önemli Şehri: Buhara ve Semerkand”, Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi, c. 1, sy. 1 (2016), s. 138-157.

Atıf Bilgisi

Buhara. İslam Düşünce Atlası, https://islamdusunceatlasi.org/mekanlar/buhara/15