Kuşadalı İbrâhim Halvetî

(ö. 1264/1848)
Halvetîliğin Kuşadaviyye kolunun kurucusu mutasavvıf, âlim
- A +

Hayatı

1774’te Aydın’ın Kuşadası kasabasının Çınarlı köyünde doğdu. Okuma yazmayı annesinden öğrendi. Anadolu’nun farklı kentlerinde bir müddet öğrenim görmesinin ardından İstanbul’a gelerek Fatih’teki Fevziyye Medresesi’nde tahsil görmeye başladı. Tahsilini tamamladıktan sonra burada yaşamaya devam etti. Yaklaşık kırk yaşındayken tasavvufa intisap etmeye niyet etti ve Çerkeşî Mustafa Efendi’nin talebelerinden Beypazarlı Ali Efendi’ye bağlandı. 1817’de Kuşadalı’ya hilâfet veren Beypazarlı Ali Efendi, onu irşad göreviyle Mısır’a gönderdi, ancak hakkında Bektaşiliğe karşı olduğu söylentileri çıkınca burayı terk etmek zorunda kaldı ve 1820’de yeniden İstanbul’a döndü. İrşad faaliyetlerine Aksaray’da kendisi için yaptırılan tekkede devam eden Kuşadalı, 1832’de meydana gelen yangında tekkesini kaybetti. Yangının ardından tekkenin yeniden yapılmasına izin vermeyen Kuşadalı, irşad faaliyetlerine evinde verdiği sohbetlerle devam etti. 1843’te hac yolculuğuna çıktı. Daha sonra Şam’a geçen Kuşadalı, burada birkaç sene kaldı. 1846’da İstanbul’dan gelen talebeleriyle beraber ikinci kez hacca giden Kuşadalı, Medine’den Mekke’ye geçtikleri sırada Rabiğ mevkiinde vefat etti. 

Öğretisi

XIX. yüzyıl Osmanlı toplumunda hem zahir ilimlere verdiği önem hem de tasavvufla ilgili derin vukûfiyeti nedeniyle dönemin önde gelen pek çok âlim ve bürokratının etkilendiği bir isim olan Kuşadalı İbrahim Halvetî’ye, Halvetîlik tarikatının usullerine getirdiği yeniliklerden dolayı Kuşadaviyye kolu nispet edilmiştir. Diğer Halvetî kollarında olduğu gibi yedili esma zikrine ve halvete önem veren Kuşadalı, irşad faaliyetleri için tekkeyi şart görmeyip sohbeti ön plana çıkarmıştır. Şeriat ilimlerini tahsil etmeyi seyr-u sülûkun “yarısı” sayan Kuşadalı, esma zikrini zorunlu olmaktan çıkarıp mürid yetenek kesb edinceye kadar istiğfar ve salavat ile meşgul olmasını tavsiye etmiştir. Evrad yerine Kur’ân hatmini tavsiye ettiği, Nakşibendîliğin ilkelerinden biri olan rabıtayı tarikat anlayışının önemli bir unsuru haline getirdiği ve kendisinden sonra yerine halife tayin etmekten imtina ettiği bilinmektedir. Bütün bunlar, Kuşadalı’nın XIX. yüzyıl Osmanlı toplumunda yaygın olan tasavvuf ve tarikat anlayışına getirdiği yenilikler olarak değerlendirilmiştir.

Öne Çıkan Eserleri

  • Mektuplar (143 mektup): Yaşar Nuri Öztürk, Kuşadalı İbrahim Halvetî: Hayatı, Düşünceleri, Mektupları, İstanbul 1982.
  • Yaşar Nuri Öztürk, Kuşadalı İbrahim Halvetî: Hayatı, Düşünceleri, Mektupları, İstanbul 1982.
  • Nihat Azamat, “Kuşadalı İbrâhim Efendi”, DİA, c. 26, s. 470.
  • Ekrem Işın, “İbrahim Efendi (Kuşadalı)”, İstanbul Ansiklopedisi, İstanbul 1958-74, c. 4, s. 124-125.
  •  

Atıf Bilgisi

Kuşadalı İbrâhim Halvetî. İslam Düşünce Atlası, https://islamdusunceatlasi.org/kusadali-ibrahim-halveti/114