Fütüvvet ve Ahîlik

(583/1187)
- A +

Fütüvvet teşkilatı ilk olarak, Abbâsîler döneminde merkezî iktidarın zayıfladığı devrilerde toplum düzenine ve siyasî otoriteye karşı çıkan gençlerden oluşan bir yapı şeklinde ortaya çıkmıştır. Toplumun dışlanmış kesimlerine ait gençlerin etrafında oluşan bu yapı, önceleri fazilet kavramı üzerine bir araya gelmiş, daha sonra sûfî nitelikler kazanmıştır. Irak ve İran topraklarında daha çok gayr-i Arap unsurlara dayanan bu yapı, XI. yüzyıldan itibaren kurumsallaşmaya başlayan tasavvufî akımlara bağlı olarak benzer şekilde teşkilatlanma dönemine girmiş, bu süreçte esnaf birlikleri de bu yapı içerisinde yer almaya başlamış ve böylece sosyo-ekonomik bir hüviyet kazanmıştır.

Fütüvvet teşkilatı, Abbâsî halifesi Nâsır Lidînillah’ın (salt. 1180-1225) teşkilata dâhil olmasıyla (1187) resmî bir hüviyet kazanmıştır. Halife Nâsır Lidînillah, fütüvvet kurumunu iyice kendisine bağlayarak hilafeti eski gücüne kavuşturmayı ve toplumun alt tabakaları üzerinde etkili olmayı hedeflemiştir. Halife, bazı İslâm devletlerinin hükümdarlarına elçiler göndererek onları fütüvvet teşkilatına katılmaya davet etmiştir. Bununla halifelik kurumunu yüksek itibarı ve manevî otoritesinin bulunduğu eski günlerine döndürmek istemiştir. Abbâsî halifesinin bu çağrısına Anadolu Selçuklu sultanı I. İzzeddin Keykâvus, bu teşkilata bağlanmak suretiyle olumlu cevap vermiştir (1214 veya 1220).

Fütüvvet teşkilatının erkânı ve mensuplarının ahlaken taşımaları gereken özellikler, fütüvvetnâme diye anılan eserlerde ayrıntılı biçimde anlatılmıştır. Fütüvvet ehli; Kavlî ve Seyfî diye ikiye veya Şurbî ile birlikte üçe ayrılır. Teşkilata katılma tuzlu su içme, şalvar giyme ve kuşak (şed) bağlama merasimleri ile gerçekleşirdi. Fütüvvet teşkilatında hiyerarşik bir yapı hâkimdi.

Fütüvvet anlayışı tasavvufî unsurlarla yoğrularak Anadolu’da Ahîlik teşkilatı olarak ortaya çıkmıştır. Ahîlik’in kuruluşunda Şeyh Nâsırüddin Mahmud el-Hoyî’nin (ö. 1262) büyük payı vardır. Daha sonra Ahî Evran ismini alacak olan bu mutasavvıf, I. Alâeddin Keykûbad’ın (salt. 1220-1237) destek ve yardımını da alarak tekke ve zâviyelerde tasavvufî düşünce ve fütüvvet ilkeleri doğrultusunda şeyh-mürid ilişkilerini ve işyerlerinde usta-kalfa-çırak münasebetlerini düzenlemeye çalışmıştır. Bu gayretlerin sonucunda toplumda iktisadî hayata yön veren Ahîlik teşkilatı doğup gelişmiştir.

Ahîlik, Anadolu’da merkezî idarenin iyice zayıfladığı XIII. yüzyılın ikinci yarısında iktisadî olduğu kadar siyasî yönden de önemli faaliyetlerde bulunmuştur. Anarşi ve kargaşanın kol gezdiği dönemlerde halkın huzurunu sağlamaya çalışmış, Moğol istilasına karşı direnmiş, halkı korumaya ve şehirleri savunmaya çalışmıştır.

Ahîlere ait müstakil bir zâviye bulunmamaktaydı. Çeşitli meslek grupları tek bir birlik teşkil ediyorlardı. Esnaf birliklerinin başında şeyh, halife veya nakibler bulunmaktaydı. Meslek erbabının yetişmesi için çıraklıktan ustalığa geçişteki merhaleler takip edilirdi. Ahî teşkilatı, meslek erbabının problemlerini çözmek ve devlet ile olan münasebetlerini düzenlemekle uğraşırdı. Bunun yanında ürün ve hizmetin kalite kontrolünü yapar, müşterilerin haklarını gözetir ve malın ihtiyaca göre üretimini düzenlerdi.

Ahîlik’in Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda önemli katkıları olmuştur. Osmanlı sultanları Ahî şeyhleriyle yakın münasebet kurmuş ve birçok devlet adamı bu teşkilata intisab etmiştir. Fatih devrinden itibaren Ahîlik, siyasi bir güç olmaktan çıkarak esnaf birliklerinin idari işlerini düzenleyen bir teşkilat halini almıştır. Ahîlik’in zayıfladığı dönemlerde Lonca teşkilatı etkin hale gelerek adeta onun yerini almıştır. En üst kademesinde “kethüda”nın bulunduğu Lonca teşkilatı, Ahîlik’ten farklı olarak din eksenli olmayıp gayr-i müslimlerin de faaliyet yürütebildikleri bir esnaf örgütlenmesiydi.

  • Ziya Kazıcı, “Ahîlik”, DİA, c. 1 (1988), s. 540-542.
  • Ahmet Yaşar Ocak, “Fütüvvet (Tarih)”, DİA, c. 13 (1996), s. 261-263.
  • Ahmet Yaşar Ocak, “Fütüvvetnâme”, DİA, c. 13 (1996), s. 264-265.
  • İsmail Pırlanta, “Fütüvvet, Ahîlik ve Loncalar”, İslâm Kurumları Tarihi El Kitabı, ed. Eyüp Baş, Grafiker Yayınları, Ankara 2013, s. 365-380.
  • Muallim M. Cevdet, İslam Fütüvveti ve Türk Ahiliği: İbn-i Battuta’ya Zeyl, çev. Cezair Yarar, İşaret Yayınları, İstanbul 2008.
  • Abdülbaki Gölpınarlı, İslâm ve Türk İllerinde Fütüvvet Teşkilatı, İstanbul Ticaret Odası, İstanbul 2011.
  • Neşet Çağatay, Bir Türk Kurumu Olan Ahilik, TTK Yayınları, Ankara 1989.
  • Mikail Bayram, Ahi Evren ve Ahi Teşkilatı’nın Kuruluşu, Konya 1991.
  • Mehmet Şeker, Türk-İslam Medeniyetinde Ahilik ve Fütüvvet-Namelerin Yeri, Ötüken Neşriyat, İstanbul 2011.
  • İsmet Uçma, Bir Sosyal Siyaset Kurumu Olarak Ahilik, İşaret Yayınları, İstanbul 2011.
  • Ahilik Ansiklopedisi, ed. Yusuf Küçükdağ ve dğr., Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Ankara 2014.
  • Yusuf Turan Günaydın, Ahilik Araştırmaları 1913-1932, TTK Yayınları, Ankara 2015.

Atıf Bilgisi

Fütüvvet ve Ahîlik. İslam Düşünce Atlası, https://islamdusunceatlasi.org/futuvvet-ve-ahilik/3648