Divriği Ulu Camii ve Daruşşifası

1223 - 1229
- A +

Eserin Adı

Divriği Ulu Camii ve Dârüşşifâsı

Yeri

Divriği, Sivas, Türkiye

Yapım Yılı

1223-1229

Mimar

Amel-i Hor Şah Ahmet Çelebi

Peryod/Hanedan

Mengücekler

Yönetici

Melik Hüsâmüddin Ebü'l-Muzaffer Ahmed Şah

 

Tarihçe

Sivas’ın Divriği ilçesi, adı bilinmeyen Bizans Kalesi’nin ele geçirilmesi sonucu Mengücekoğulları’nın yerleşim merkezi haline gelmiştir. Yerleşim alanı olarak tayin edilen kalenin güney cephesi, bitişik halde inşa edilen Divriği Ulu Camii ve Şifâhânesi’nin bu bölgede yapılmasına sebep olmuştur. Divriği Ulu Camii kuzey kapısındaki kitabeye göre Mengüç soyundan Süleyman Şah’ın torunu Ahmed Şah tarafından 1223 yılında yaptırılmaya başlanmıştır. Şifâhâne ise, Ahmed Şah’ın eşi ve Fahreddin Behram Şah’ın kızı Adil Melike Turhan tarafından yaptırıldığı kaynaklarda geçmektedir. Cami batı girişinde yer alan kitabede, 1228 yılını göstermiş olup, yine Ahmed Şah’ın adı geçmektedir. Minberin korkuluğunu alt kenar tarafından bulunan kitabede ise 1240 yılı gösterilmiş ve Süleyman Şah oğlu Ahmed Şah adı yazıldığı tespit edilmiştir. Cami ve şifâhâne yapımının kısa sürmesine rağmen, taş süslemelerin yıllar aldığı verilen tarihlerde açıkça görünmektedir.

Divriği Ulu Camii ve Şifâhânesi’nde bazı ustaların isimleri geçmektedir. Doğudaki hünkâr mahfiline giriş kapısının üstünde Amel-i Ahmed yazısı, minberin sağında bulunan ikinci kemerde Amel-i Ahmed b. İbrahim et-Tiflisî ismi bulunmaktadır. Mihrap kubbesini taşıyan kemerlerden batı kısmındaki kemerin  kilit taşının üstünde, dış kısımdaki kartuşta Amel-i Hürremşah b. Mugis el-Hılâtî isminin yazıldığı, minber kitabesinin ise Hattat Mehmet tarafından yazıldığı görünmektedir.

Cami Mimarisi

Divriği Ulu Camii ve Şifâhânesi ortak bir duvara sahip, birbirine bitişik iki ayrı yapıdan oluşmaktadır. Kuzey-güney doğrultusunda, dikdörtgen, tek bir kütleden meydana gelmiştir. Bu yapının bir kısmı olan cami, payeli ve bölmeli bir planlama sitemi ortaya koyarken, şifâhâne ise dikdörtgen yapıda ve dört eyvanlı bir plan ortaya koyar. Caminin ana cümle kapısı kuzey yönündedir. Çeşitli süslemeler ve kabartmalarla tezyin edilmiştir. Kapı üzerindeki kitabede, Ahmed Şah tarafından yaptırıldığı görülmektedir. Kapıda bulunan kitabede, I. Alâeddin Keykûbad’ın adı da geçmekte olup, Evliya Çelebi’yi yanıltan kitabedir. Fakat bu kitabe, 1240-41 yıllarında yapılmış minberin kitabesidir. Yapı eğimli bir araziye oturduğu için doğu duvarı, hünkar mahfiline giriş kapısı hariç olmak üzere, sağır inşa edilmiştir. Şehre bakan batı cephesinde ise caminin ikinci büyük kapısı bulunmaktadır. Aynı cephede şifâhânenin de giriş kapısı mevcuttur. Bu kapıda yapılan süslemelerden ötürü, Tekstil Kapısı diye de adlandırılmaktadır. Kapının sağ tarafında, doğan ve çift başlı kartal figürleri bulunmaktadır. Doğu kısmındaki hünkar mahfiline giriş için açılan üst kota yerleştirilmiş kapı, mukarnaslı geçişlerle, geometrik ve bitkisel bezemelere sahiptir. Kapı üstünde geometrik desenlerle oluşturulmuş kitabede Ahlatlı Nakkaş Ahmed adı bulunmaktadır.

Cami, kuzey-güney doğrultusundaki planda bölmeler yapılmıştır. Kuzey-güney ekseninde dört sıra ve her bir sırada dört adet payenin bulunduğu planlama sistemi, ortadaki payelerin geniş olmasından kaynaklanan bir mihrap düzenine sahiptir. Bu payeler birbirlerine sivri kemerlerle bağlanmıştır. Yapının üst örtüsü, payeler ve kemerler aracılığıyla 25 bölümden oluşan, kimi zaman farklı tonozlar kullanılarak kimi zaman da kubbe yapılmak suretiyle inşa edilmiştir. Merkezde bulunan payelerin üst örtüsü ise aydınlık fenerli tasarlanmıştır. Mihrap önü kubbesi, on iki dilimli pramit şeklinde bir külahla örtülmüştür. Geriye kalan bölümlerin bir kısmı elips biçiminde inşa edilmiş kubbeye benzer yapılarla örtülmüş, diğer kısmı renkli taşların eşlik ettiği tonozlardan meydana gelmiştir. Yapının batı cephesinde dört adet pencere bulunmaktadır. Merkezi kubbe aydınlatma feneri, kapılar ve bu pencerelerle harim aydınlatılmaya çalışılmıştır. Mihrabın doğu kısmındaki hünkar mahfilinin doğu cephesindeki kapısı, pencereye dönüştürülmüştür.

Mihrap, yapı içerisinde iyi muhafaza edilmiş öğelerden biridir. Dikdörtgen bir yapıya sahip sivri bir kemerle oluşturulan mihrap nişinin bazı kısımları, motiflerle süslenmiştir. Sütunları yoğun bitkisel motiflere sahiptir. İki yanındaki rûmî motifler böylelikle belirginleşmiştir. Mihrabın solundaki pencere ise türbeye açılmaktadır.

Minber abanoz ağacından yapılmış olup, on iki köşeli yıldızlardan meydana gelen geometrik desenlere sahiptir. Mihrabın köşk kısmı ise dilimli kemerlerle düzenlenmiş olup, geometrik alanlar rûmî motiflerle çevrelenmiştir.

Tek şerefeli ve taş malzeme ile inşa edilen külahla kuzeybatı köşesinden yükselen minare, 1523 yılında büyük bir tamir geçirdikten sonra Kânûnî Sultan Süleyman zamanında eklendiği bilinmektedir. Minarenin yanında bulunan yuvarlak destek duvarı yine aynı dönemde inşa edilmiştir. Kare bir payanda üzerinde yükselen minarenin şerefesine mukarnaslı geçişlerle varılır.

Şifâhâne Mimarisi

Caminin kıble duvarına bitişik olarak inşa edilen şifâhânenin sivri kemerli taçkapısı, bir kısmı yüzeyden taşan, işlemeli kemerlerden ve kendi yapısına has motiflerden meydana gelir. Sivri kemerli kapının üstünde, ortadan bezemeli küçük bir sütunla ikiye ayrılan ikinci kat penceresi bulunmaktadır. Yapı, doğu-batı doğrultusunda üç, kuzey güney doğrultusunda beş nefe sahip ve iki katlıdır. Batı ve güney yönleri iki katlı inşa edilmiştir. Giriş kapısının hemen ardında, yıldız tonoz ile örtülmüş dikdörtgen bir giriş eyvanı yer alır. Giriş eyvanının sağ ve sol cephelerinden birer kapıyla beşik tonozla örtülmüş odalara geçilmektedir. Ön cephede, taçkapının her iki yanında bu odaların pencereleri açılmıştır. Giriş eyvanı, orta mekana bir kapı ile bağlanmıştır. Orta mekan, yan neflere göre daha geniş, doğu-batı doğrultusunda ve simetrik bir yapıya sahiptir. Her iki yanı revaklardan oluşan orta mekanı oluşturan sütunların başlıkları birbirinden farklıdır. Orta kısımda bulunan avluda sekizgen bir havuz bulunmaktadır. Havuzun üstü ise aydınlık fenerlidir. Şifâhânenin yan eyvanları çeşitli yıldız tonozlarla örtülmüştür. Yan eyvanlarda sivri kemerli birer kapı ile beşik tonozlu odalara geçilir. Dört ışınlı yıldız tonozla örtülü olan ve girişin karşısında bulunan ana eyvan, yan duvarlarda merkezden çıkan geometrik düzenlerle süslemeler kullanılmıştır.

Kuzeyde, dıştan kırık piramit şeklinde, içten ise kubbeli olan yapı türbeyi oluşturur. Türbe içerisinde, on altı sanduka bulunmaktadır. Ortada kalan avlu şeklindeki boşluk ise beşik tonozlarla örtülmüştür. 

  • Ahmet Vefa Çobanoğlu, “Ulucamii, Divriği Ulucamii”, DİA, c. 42 (2012), s. 95-96.
  • Yılmaz Önge, İbrahim Ateş, Sadi Bayram (der.), Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası, Vakıflar Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara 1978.
  • Suut Kemal Yetkin, İslam Mimarisi, Ankara Üniv. İlahiyat Fak. Türk ve İslam Sanatları Tarihi Enstitüsü Yayınları, Ankara 1959.
  • Semavi Eyice, “Divriği’de Ulucami”, Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası, der. Yılmaz Önge, İbrahim Ateş, Sadi Bayram, Vakıflar Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara 1978, s. 347-351.
  • Metin Sözen, “Anadolu Medreseleri”, der. Yılmaz Önge, İbrahim Ateş, Sadi Bayram, Vakıflar Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara 1978, s. 342-345.

Atıf Bilgisi

Divriği Ulu Camii ve Daruşşifası. İslam Düşünce Atlası, https://islamdusunceatlasi.org/divrigi-ulu-camii-ve-darussifasi/3463