Dîvân

(20/641)
İslam devletlerinde idarî, malî ve askerî kayıtların tutulduğu devlet daireleri
- A +

İdarî, malî ve askerî kayıtların tutulduğu devlet daireleri anlamına gelen divanların ilk örneğine Hz. Ömer zamanında rastlanır. Fetihler sonucunda hızla genişleyen İslâm topraklarından Medine’ye ulaşan ve fey olarak adlandırılan devlet gelirleri artmış; maaş (‘atıyye) ve erzak yardımı şeklinde Medine halkına dağıtılan bu gelirler için defter tutma geleneği başlamıştır (641). Şâm, Kûfe, Basra ve Fustat gibi önemli merkezlerde de ganimetler ve askerin maaşları için benzer şekilde kayıtlar tutulmuştur. Öte yandan fethedilen bölgelerde, toprak gelirleri başta olmak üzere vergiler ayrıca kaydediliyordu. Harâc divanının temelini oluşturan bu kayıtlar, çoğunlukla Sasanî ve Bizans dönemlerinde görev yapmış kâtipler tarafından bölgenin kayıt dili olan Farsça ve Rumca tutulmaya devam etmiştir.

Müslümanların İspanya’dan Hindistan’a kadar uzanan geniş bir coğrafyaya hâkim olduğu Emevîler döneminde devlet işleri artarak karmaşık hale gelmiştir. Emevîler, çeşitli divanlar ihdas ederek devlet teşkilatında düzenlemeye gitmiştir. Bu döneme ait başlıca divanlar şunlardır: Askerî işlerden sorumlu Dîvânü’l-cünd; toprak vergisi başta olmak üzere çeşitli gelirlerin kaydedildiği Dîvânü’l-harâc; iç ve dış yazışmaları düzenleyen Dîvânü’r-resâil; evrakların mühürlenmesi ve mührünün açılmasını takip eden Dîvânü’l-hâtem; merkezle vilayetler arasındaki iletişimi sağlayan, aynı zamanda istihbarat vazifesi yürüten Dîvânü’l-berîd; devlet harcamalarının kaydını tutan Dîvânü’n-nafakât; zekât ve öşürleri belirlemek ve toplamakla görevli Dîvânu’s-sadaka; sancak, resmî kıyafetler ve devlete ait bazı eşyaların imalinden sorumlu Dîvânu’t-tırâz; şehirlerdeki devlet ait arsa, bina ve kiraya verilmiş çarşıların idaresi için kurulmuş olan Dîvânü’l-müsteğallât.

Abbâsîler zamanında Emevî divan sistemi yeniden düzenlenerek geliştirilmiş, vezirlik kurumu ihdas edilmek suretiyle merkezî ve bürokratik bir idare kurulmuştur. Divanların altında “meclis” denilen çeşitli birimler oluşturulmuştur. Her divana “sâhib” adı verilen müdürler nezaret etmiştir. Divanlar, genellikle saraya yakın bir yerde müstakil binalarda hizmet vermiştir. Abbâsî divanları kendisinden sonraki birçok İslâm devletine örnek teşkil etmiştir. Ancak, burada ihtiyaç ve öncelikler bakımından bir takım farklılıkların varlığı göz ardı edilmemelidir. Abbâsîler’de Emevîler’den farklı olarak şu divanlara rastlanır: Halifeye arz edilecek yazıların vezirler tarafından tetkik ve onayını düzenleyen Dîvânü’t-tevkî‘; resmî belgeleri açma, kaydetme, tasnifleme ve içeriğine dair bir özeti arkasına derç etmek için oluşturulan Dîvânü’l-fadd; önde gelen devlet adamlarına ikta ve tu‘me (geçimlik) olarak verilen arazilerin kayıtlarını tutmakla ve öşrünü toplamakla sorumlu Dîvânu’d-dıyâ‘; eyaletlere ait harâc gelirlerinin kayıtlarının bir çatı altında toplandığı Dîvânu’d-dâr; bütün divanların gelir giderlerini teftiş etmek ve vezirlerle divanlar arasındaki koordinasyonu sağlamak üzere kurulmuş olan Dîvânü’z-zimâm; malî cezaları takdir ve tahsil eden Dîvânü’l-musâdere; devlet yetkililerince haksızlığa uğrayanların haklarını aradığı Dîvânü’l-mezâlim; halifeye ve devlete ait özel malların himayesi için kurulmuş olan Dîvânü Beyti’l-mâl.

İslâm dünyasında divanların gelişip yaygınlaşmasıyla birlikte kâtipler sınıfı ortaya çıkmıştır. Edipler zümresiyle de iç içe olan bu sınıf küttâb, ehlü’l-kalem, kalemiye gibi isimlerle anılır. Resâil divanında kâtip olmak dil ve edebiyat bakımından yetkinlik gerektirirken, malî divanlarda kâtip olmak iyi derecede matematik bilmeyi gerektiriyordu. İlk etapta kâtiplere rehberlik etmesi için kaleme alınmış çok sayıda önemli eser, Müslümanlar arasında dilbilim, edebiyat ve matematiğin gelişmesine katkı sağlamıştır. İslâm dünyasının ansiklopedileri olarak nitelenen çok sayıda eser de yine kâtipler için birer başucu kitabı olması gayesiyle yazılmıştır.


 

  • Abdülazîz ed-Dûrî, “Divan (Hulefâ-yi Râşidîn, Emevîler, Abbâsîler ve Fâtımîler’de Divan)”, DİA, c. 9 (1994), s. 377-381.
  • Fatih Yahya Ayaz, “Divan Teşkilatı ve Osmanlı Dîvân-ı Hümâyun’uİslâm Kurumları Tarihi El Kitabı, ed. Eyüp Baş, Grafiker Yayınları, Ankara 2013.
  • Mehmet Aykaç, Abbâsî Devleti’nin İlk Dönemi İdarî Teşkilatında Dîvânlar (132-232/750-847), TTK Yayınları, Ankara 1997.
  • Mustafa Fayda, Hz. Ömer Zamanında Gayr-ı Müslimler,  MÜİFAV Yayınları, İstanbul 2006.
  • Kudâme b. Ca‘fer, el-Menziletü’l-Hâmise min Kitâbi’l-Harâc ve Sınâatil-Kitâbe, thk. Talâl C. Rifâî, Mektebetu’t-Tâlibi’l-Câmiî, Mekke 1987.


Atıf Bilgisi

Dîvân. İslam Düşünce Atlası, https://islamdusunceatlasi.org/divan/6279