Hakim Muhammed b. Ali et-Tirmizî (ö. 320/932), Hatmü’l-evliyâ

M. 0883
- A +

Muhammed b. Ali et-Tirmizî (ö. 320/932) tarafından telif edilen eserin gerçek ismi, müellifin kendi referanslarından anlaşıldığı üzere Sîretü’l-evliyâ’dır. Ancak eserin temel problematiklerinden birisini oluşturan hatmiyyet meselesi literatürde daha önplana çıktığı için bu isimle anılır olmuştur. Erken dönem Horasan tasavvuf hayatının ilk örneğini teşkil eden eserin, mukaddimede geçen bir ifadeden hareketle 270/883 yılında telif edildiği ileri sürülmektedir. Tirmîz’de kaleme alınan eserin merkezî konusunu velâyet ve onunla ilintili meseleler oluşturmaktadır. Tasavvuf tarihinde özellikle nübüvvet-velâyet ilişkileri ilk defa kapsamlı bir biçimde bu eserde ele alınmıştır. Erken dönem tasavvuf düşüncesinin karşılaştığı temel sorunların başında, nübüvvet ile velâyet arasındaki çizginin nereden çekileceği ve nübüvvet kurumunun otoritesini sarsmadan velilerin konumlarının nasıl belirleneceği meseleleri geliyordu. Bu bakımdan eser, sûfîlerin epistemolojik yönden iddialarının belirginleştirilmesi hususunda kritik bir eşiği temsil etmektedir.

Eser klasik bir telif türü olan soru cevap yöntemiyle yazılmıştır. Eserin mukaddimesinde telif sebebi olarak insanların velâyet meselesi üzerine konuştuklarından bahisle muhatabın Hakîm’e velâyetle alakalı bazı sorular sorması zikredilir. Mukaddime ve yirmi dokuz bölümden oluşan eserde, velâyet doktrinindeki seçkinlik vurgusu ve tahsis fikri ilk defa teorik bir çerçeveye kavuşmuştur. “Evliyâu hakkillâh” ve “evliyâullah” şeklindeki yapılan kavramlaştırmayla dindarlıkta derecelenme ve seçkin bir zümrenin varlığı düşüncesi ortaya konmaya çalışılmıştır. Bu düşünce geliştirilirken Şîa’nın nesebe dayalı seçkinlik fikri ile Mu’tezile’nin bütün müminleri veli kabul ederek tahsisi reddeden tavrı dışlanmıştır. Nübüvvet-velâyet ilişkisi bağlamında ise nebi ve resullerle birlikte muhaddeslerden bahsedilmiş, peygamberlerin vahyine mukabil velilerin hadîsinden/ilhamından söz edilmiştir. Vahyin korunmasında Rûh’un bilgiye eşlik etmesi gibi velinin ilhamının da sekine ile korunduğunu ileri süren Hakîm, velâyet bilgisinin epistemolojik açıdan değer ifade ettiğini temellendirmeye çalışır. Yine nübüvvetin bir hâtemi olması düşüncesine paralel olarak velilerin de bir hâtemi olduğundan söz eder. Hakîm, Hatmü’l-evliyâ’daki bu tür düşünceleri sebebiyle velâyeti nübüvvetten üstün tuttuğu suçlamasıyla karşı karşıya kalmıştır.

Diğer eserlerinden farklı olarak polemik yönü güçlü olan Hatmü’l-evliyâ’daki eleştirilerinden anlaşıldığı kadarıyla Hakîm, bulunduğu muhitteki tasavvuf hayatından memnun değildir. Eleştirilerinin hedefi olarak doğrudan kişi ya da zümre ismi vermese de bunlardan kastının Melâmetîler ve belirli Şiî temayüllü gruplar olduğu anlaşılmaktadır. Eserde eleştirilerin dozunu yer yer artıran Hakîm, tasavvufu istismar ettiğini düşündüğü bu türlü gruplar hakkında “bu yolun Mecûsîleri” gibi sert ifadeler kullanmaktadır.

İsim Hakim Muhammed b. Ali et-Tirmizî (ö. 320/932), Hatmü’l-evliyâ
Müellif Hakim Muhammed b. Ali et-Tirmizî (ö. 320/932)
Kısa Tanıtım Muhammed b. Ali et-Tirmizî (ö. 320/932) tarafından telif edilen eserin gerçek ismi, müellifin kendi referanslarından anlaşıldığı üzere Sîretü’l-evliyâ’dır. Ancak eserin temel problematiklerinden birisini oluşturan hatmiyyet meselesi
Tarih M. 0883
Yayın Yeri Tirmiz
Kategori Tasavvuf

Atıf Bilgisi

Hakim Muhammed b. Ali et-Tirmizî (ö. 320/932), Hatmü’l-evliyâ. İslam Düşünce Atlası, https://islamdusunceatlasi.org/booksmap/hatmul-evliya/3249