Fârâbî (339/950), el-Medînetü’l-fâzıla

M. 0942
- A +

Uzun ismi Kitâbü Ârâ’i ehli’l-medîneti’l-fâzıla veya Kitâbü Mebâdiʾi ârâʾi ehli’l-medîneti’l-fâzıla olan eser, Fârâbî’nin (ö. 339/950) felsefî sisteminin en yetkin örneklerinden biridir. Eser, Bir’in mevcûdlar alemine kesintisiz tesirinin ve mevcûdların Bir ile irtibat kurma biçimlerinin metafizik, fizik, ahlâk ve siyaset alanları üzerinden bütüncül bir anlatımını verir.

Fârâbî, eseri Bağdat’ta yazmaya başlamış; 330/941 yılında Şam’da tamamlamıştır. Kendisine gelen talepler üzerine 337/948 yılında Mısır’da kitabı altı fasla ayırarak içeriğinden bahsetmiştir. Fârâbî’den sonra metin on dokuz baba ayrılarak alt başlıklar eklenmiştir.  Filozofun vefatından önce ikmâl ettiği son eserlerden biri olması hasebiyle Medînetü’l-fâzıla, onun görüşlerinin kâmil halini yansıtır.

Eserin birinci faslında Tanrının zatı ve sıfatları; ikinci faslında sudur yoluyla akılların O’ndan nasıl meydana geldiği ve aklî mevcûdların mahiyeti; üçüncü faslında semâvî cisimler ve Ay altındaki basit ve bileşik tabii cisimlerin meydana gelişlerine olan etkileri ele alınmıştır. Dördüncü fasılda ise insanın mevcûdiyeti, insan nefsinin aklî ve duyusal cihetleri dikkate alınarak incelenir. Bu bağlamda insânî irâde ve ihtiyarın ortaya çıkardığı bireysel ve toplumsal eylem alanları; iyi ve kötü fiillerin neler olduğu incelenir. Faal akılla ittisal sonucunda aklî suretlerin meydana gelişi ve mütehayyile gücünde dönüşmesi burada ele alınır. Böylece insanî eylem alanından, toplumsal ve siyasal olana geçiş, taakkul ve tahayyül gücü ile vahyi temsil eden “İlk başkan”ın (er-Reîsü’l-evvel) varlığı üzerinden temellenir. Faal akılla ittisal sonucunda aklî idrakin mahiyeti ve onun mütehayyile gücü ile insanların tamamına hitap etmeyi mümkün kılan bir teklife/vahye dönüşmesine nasıl imkan verdiği üzerinde durulur. Vahyin temsilcisi olan peygamberin ontolojik statüsünü temsil etmeye yönelik analiz, toplumsallığın nasıl inşa edileceği ve ona ilişkin ilke ve uygulamaların nihai mercisini belirlemeye yöneliktir. Nitekim beşinci fasılda insanın toplumda yaşamaya duyduğu ihtiyaç, erdemli toplumun/şehrin nasıl ortaya çıktığı, erdemli şehrin kurucu ilkesi olan er-Reîsü’l-evvel’in özellikleri, erdemli şehrin zıddı olan erdemsiz şehirlerin özellikleri ve bunları erdemsiz kılan unsurların neler olduğu ele alınır.

Medînetü’l-fâzılâ’nın temel meselesi, İlk İlke’den çokluğun meydana gelişini sudur teorisi üzerinden açıklayarak, Ay-altında akleden yegane varlık olmasıyla diğer canlılardan ayrılan insan fertlerinin içinde yaşayacakları erdemli bir toplum ve siyasî organizasyonun neden bir er-Reîsü’l-evvel’in ilke ve uygulamaları üzerine kurulması gerektiğini ortaya koymaktır. Erdemli şehir ancak mütehayyile gücüyle vahyi bilgiyi insanlara aktaran bir peygamberin yasası üzerine inşa edilebilir. Bu kurucu rolü takip eden tüm kurumsal inşalar, o yasaları yeniden yorumlayacak ikinci yöneticilerin tasarrufu üzerinden devam edecektir. Reîsü’l-evvel’in koyduğu ilkelerden her bir sapma Fârâbî’ye göre farklı türden erdemsizlikler üzerine bir toplumsallık inşa etmeye yol açar. 

Medînetü’l-fâzılâ’nın ilk neşri Friedrich Dieterici tarafından 1895 yılında Leiden’de gerçekleştirilmiş ve ardından Almanca’ya çevrilmiştir. Tahkikli Arapça metin ise Albert Nasrî Nâdir tarafından 1968 yılında Beyrut’ta yayımlanmıştır. Eserin en çok bilinen ve çalışmalarda atıf yapılan bu neşridir. Farklı dönemlerde yeni neşirleri yapılan metin; Türkçe, Almanca, İngilizce, Fransızca, İspanyolca ve Farsça’ya çevrilmiştir. Türkçede üç tercümesi bulunan eserin Yaşar Aydınlı tarafından yapılan tercümesi gerek tahkikteki titizlik, gerekse de çevirideki kavramsal ve bağlamsal tutarlılık açısından öne çıkmaktadır.

Kendisinden sonraki ahlâk ve siyaset teorilerini derinden etkilemiş olan eser, bilhassa İbn Sînâ’nın felsefî sistemi içerisinde şekillenmiş haliyle etkinliğini devam ettirmiş; İbn Bâcce ve İbn Haldûn tarafından eleştirilmiştir. Zaman zaman söylendiği gibi eser, gerçekleşmesi mümkün olmayan “ütopik” bir kurgusallığın aksine, erdemli bir toplumsallığın ufkuna dair gerçekçi bir anlatım taşır.

Kübra Bilgin Tiryaki

Atıf Bilgisi

Fârâbî (339/950), el-Medînetü’l-fâzıla. İslam Düşünce Atlası, https://islamdusunceatlasi.org/booksmap/el-medinetul-fazila-/1895