Tuğrâî

(ö. 515/1121)
Arap şair ve el-kimya âlimi
- A +

Hayatı

İslâm el-kimya tarihinin önemli isimlerinden olan Ebû İsmail Müeyyedüddîn el-Hüseyn b. Alî b. Muhammed b. Abdi’s-Samed el-İsfahânî el-Münşî el-Vezîr 453/1061 yılında İsfahan’da doğdu. Sultan Muhammed Tapar döneminde (1105-1117/1118) tuğrakeşlik görevine gelmiş ve tuğrâî unvanını kullanmıştır. Sultan Muhammed hastalanınca, Tuğrâî’yi çekemeyenler, sultana sihir yaptığını söylemiş ve azledilmesine sebep olmuşlardır. Daha sonra Irak Selçuklu hükümdarı Sultan Mes’ûd’un vezirliğini yapmıştır. 

İmâdüddin el-İsfahânî (ö. 597) Selçuklu devletini anlattığı Nusretü’l-fetre ve ʿusretü’l-katre (fıtre) adlı eserinde Tuğrâî hakkında şunları yazmıştır: “et-Tuğrâî bir ilim adamı olması hasebiyle Ustaz (Hoca) ile sıfatlandırılmıştır. Musul’da Selçuklu devleti hükümdarlarından Sultan Mes’ûd’un veziridir. Sultan Mes’ûd ile Sultan Mahmûd arasında çıkan anlaşmazlık neticesinde iki kardeş arasında Hemedan ve Rey şehirleri yakınlarında savaş yapılır. Savaşı Sultan Mahmûd kazanır ve bu neticeden Sultan Mes’ûd’un hoca olan veziri de olumsuz etkilenir. Sultan Mahmûd’un veziri, hocanın mülhid olduğu iftirasını atar. Sultanlar arasında gerçekleşen savaştan yaklaşık bir yıl sonra tarihçilerin ittifakla belirttiğine göre Rebîülevvel 515/Mayıs-Haziran 1121 tarihinde hocayı idam ederler.” Selçuklu tarihi kaynakları, Tuğrâî’nin mülhid olduğu iddia edilerek öldürüldüğünü kaydettikten sonra “haksız olarak katledildi” diye yazmaktadır. 

Tuğrâî’nin aslen Arap olup olmadığı tartışmalıdır. İsfahânî lakabından ötürü İsfahan yöresinden olduğunu ileri sürenlere karşılık soyunun Ebû’l-Esved ed-Duelî’ye dayandığını aktaranlar da vardır.

Tuğrâî küçük yaştan itibaren ilim ve kültür hayatıyla tanışmış, dil ve edebiyat öğrenimi görmeye başlamıştır. Bunun yanı sıra başta kimya olmak üzere felsefe, tabiat ve din ilimlerinde kendini yetiştirdi. Özellikle edebî alanda nazım ve nesirde meşhur olan Tuğrai, Selçuklu sultanlarını ve Nizâmülmülk’ü övdüğü şiirler nazmetmiştir. İlmî alandaki üstünlüğünden dolayı üstâd ve fahrü’l-küttâb olarak tanınmıştır. 

Divanına bakıldığında fahr, medih, hiciv, hamâse ve mersiye gibi değişik konularda pek çok şiir söylediği görülür. Bu alanda Tuğrâî’yi asıl ünlü yapan husus Lâmiyyetü’l-ʿAcem adındaki kasidesidir. 

Öğretisi

Tuğrâî, kimya alanında ortaya koyduğu çok sayıdaki kitap ve risâlesinden dolayı üstâd unvanıyla ün yapmıştır.

Tarihçi İbnü’l-Esir (ö. 630), el-Kâmil fi’t-tarih adlı eserinde vezir Tuğrâî hakkında şunları zikreder: “Bir yıl bir ay vezirlik yapmıştır. Güzel bir yazıya sahiptir. Kimya ilimlerine aşırı ilgisi olmuş ve bu alanda çeşitli eserler telif etmiştir. İnsanlar bu eserleri elde etmek için hesaplanamayacak kadar para vermişlerdir. Mefâtîhu’r-rahme ve mesâbîhu’l-hikme, Câmiu’l-esrâr, Terakibu’l-envâr, Risâletu zâti’l-fevâid ve kimya ilminin varlığını ispat ettiği Hakâiku’l-istişhâd vezirin telif ettiği eserlerden bazılarıdır.”

el-Kimya alimi olan Cildekî (ö. 743) eserlerinde Tuğrâî’den bahseder ve onun Câbir b. Hayyân’dan sonraki en büyük el-kimya alimi olduğunu söyler. Onun kitaplarının bu alandaki en önemli çalışmalardan olduğunu, ancak anlaşılabilmesi için okuyan kişinin de bu ilimde ileri seviyelerde olması gerektiğini söyler. Cildekî’ye göre Tuğrâî’nin el-kimya alanında en önemli eseri Mefâtîhu’r-rahme ve mesâbîhu’l-hikme’dir.

Tuğrâî’nin öne çıkan bir diğer eseri İbn Sînâ’nın kimya ile ilgili görüşlerine cevap niteliği taşıyan Hakâiku’l-istişhâd’dır (505/1112). İbn Sînâ bir risâlesinde her mineralin kendine has özellikleriyle ayrı bir türe ait bulunduğunu, dolayısıyla bir mineralin cismen başka bir minerale dönüşümünün mümkün olmadığını ifade ederek el-kimyanın yapısal dönüşüm (transmutasyon) ilkesine karşı çıkmıştır. Tuğrâî ise İbn Sînâ’nın klasik kimyayı (el-kimya) reddetmesine itiraz eder. Her mineralin kendine özgü farklılığını kabul etmekle birlikte, el-kimyacının bir minerali diğer bir minerale dönüştürebilecek ilâhî bir karışım için madde hazırlayabileceğini; İslam el-kimya alimleri arasında yaygın bir kabulle “Rabbânî bir sır” olarak kabul edilen bu ilim vasıtasıyla yapısal dönüşümün (transmutasyonun) mümkün olduğunu savunur. Tuğrâî’nin uygulamadan çok teoriye yönelik çalışmalar yapan, yine sembolik-mistik geleneğe yatkın bir bilgin olduğunu söylemek mümkündür. Kitâbü’l-Mesâbîh ve’l-mefâtîh adlı eserinde sahip olduğu el-kimya bilgisinin kaynağını ve el-kimya öğretilerini aktarmaktadır. Dîvânü’l-makâtîʿ fi’s-sanʿati’l-hikemiyye fi’l-kîmiyâ eserinde, Hermes, Heraklios, Zosimus, Mariyye, Hâlid b. Yezîd b. Muâviye, Câbir b. Hayyân, Zünnûn el-Mısrî, İbn Vahşiyye gibi alimlerden ve onların el-kimya bilgilerinden bahseder. 100 kaside ve kıtaya yakın şiir parçaları halinde naklettiği bu bilgiler daha çok teorik içeriktedir. El-kimyanın uygulama alanı ile ilgili çok fazla bilgiye rastlanmamaktadır. el-Kimyacı olan Zosimus'un (ö. 251) eserlerinin Yunanca versiyonları kayıptır. Ancak, Süryanice ve Arapçaya yapılmış olan çevirileri sayesinde Zosimus metinleri günümüze kadar ulaşmıştır. Bunlardan biri de Tuğrâî’nin çevirisidir. 

Öne Çıkan Eserleri

  • Dîvânü’l-Makâtîʿ fi’s-Sanʿati’l-Hikemiyye fi’l-Kîmiyâ.
  • Mefâtîhu’r-Rahme ve Mesâbîhu’l-Hikme.
  • Câmiʿu’l-Esrâr ve Terâkîbü’l-Envâr.
  • Sırrü(Esrârü)’l-Hikme fî Şerhi Kitâbi’r-Rahme.
  • el-Esrâr fî Sıhhati Sınâʿati’l-Kîmiyâ.
  • el-Cevherü’n-Nadîr fî Sınâʿati’l-İksîr.
  • er-Risâletü’l-Hâtime.
  • Vasiyyetü’t-Tuğrâî min Tedâbîri Câbir.
  • Risâle fi’t-Tabîa.
  • el-İrşâd ile’l-Evlâd.
  • Hakâiku’l-İstişhâd.
  • Rezzûk Ferec Rezzûk, Müeyyedüddin Ebû İsmâil el-Hüseyn b. Ali et-Tuğrâî: “Zâtü’l-Fevâid: Risâletün fi’l-Kimyâ”, el-Mevrid, sy. 3/3 (1974), s. 195-206.
  • Selami Bakırcı, Lâmiyetu’l-Arab ve Lâmiyetu’-Acem Mukayesesi, Nüsha: Şarkiyat Araştırmaları Dergisi, sy. 10/31 (2010), s.131-154.
  • F.C. Blois, “al-Tug̲hrâʾî”, EI2, http://dx.doi.org/10.1163/1573-3912_islam_SIM_7609 (Erişim: 25 Aralık 2019).
  • Rahmi Er, “Tuğrâî”, DİA, https://islamansiklopedisi.org.tr/tugrai (Erişim: 20 Aralık 2019).
  • Mesut Tutar, “İbn Tolun (ö. 953/1546)’un İnbâü’l-Ümerâ bi Enbâi’l-Vüzerâ Adlı Eserinin Tahlil, Değerlendirme ve Tercümesi”, YayımlanmamışYüksek Lisans Tezi, Harran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Şanlıurfa 2018.

Atıf Bilgisi

Tuğrâî. İslam Düşünce Atlası, https://islamdusunceatlasi.org/tugrai/7187