İbn Rüşd’ün (ö. 595/1198), Tefsîru Mâ ba’de’t-Tabîa
M. 1198
İbn Rüşd’ün (ö. 595/1198) olgunluk yaşlarında kaleme aldığı ve Aristoteles’in Metafizik adlı kitabını geniş biçimde açıklayıp yorumlayan, bu vesileyle kendi metafiziğini ortaya koyduğu ünlü eseri. İbn Rüşd’ün neredeyse tüm entelektüel hayatını adadığı ‘Aristoteles Şerhleri’ projesinin üç telif türü (Küçük/cevâmi, Orta/Telhîs, Büyük/Tefsîr) arasından en üst düzeyini oluşturan ‘Tefsîr/eş-Şerhu’l-Kebîr’ metoduyla kaleme aldığı bu eserde, önce Aristoteles’in Arapça çeviri metni olduğu gibi nakledilir ve ardından bu metin cümle cümle açıklanır. İbn Rüşd’ün temel amacı, Aristoteles’in söylediklerinin tam ve derinlikli olarak anlaşılmasıdır. Bu nedenle sık sık Aristoteles’in başka eserlerine müracaat eder ve konuyla ilgili bazen sayfalarca devam eden çeşitli tartışmalara girişir. Bu yorumlar sırasında, Aristoteles’in iki Helenistik şarihi Aleksandros Aphrodisias ve Themisteos daima göz önünde bulundurulur; ayrıca Nikolaos Damaskenos ve Ioannes Philoponos gibi Aristoteles müfessirlerinin adları da görülür. Bunun yanında Yeri geldiğinde Fârâbî, İbn Sînâ ve İbn Bâcce’nin hatta Eş’arî kelâmcıların görüşleri de müzakere ve eleştiri konusu edilir.
Bununla birlikte, İbn Rüşd’ün, Aristoteles ile arasında hiçbir otorite görmediği de açıkça anlaşılabilmektedir. Nitekim birçok meselede adı geçen tüm şarihleri eleştirir ve Aristoteles’in görüşlerine daha uygun olduğunu düşündüğü kendi yorumunu büyük bir özgüvenle ortaya koyar. Esasen eserin –özellikle Batı’da- meydana getirdiği büyük etkinin temel sebebi, Aristoteles’in metafiziğini yeniden özgün bir biçimde inşa etmesi ve güncelleştirmesidir. Öyle ki, Tefsîru Mâ-ba’de’t-Tabî’a, -şüphesiz Tefsîru’l-Burhân’la birlikte- İbn Rüşd’ü özgün kılan en mühim hususiyetin en bariz biçimde görüldüğü eserdir. Bu hususiyet, geç Helenistik dönemden itibaren ve özellikle Yeni-Platoncu şarihler eliyle Platonik etkilere doğru eğrilen Aristoteles metafiziğinin üzerindeki perdelerin kaldırılması ve –deyim yerindeyse- pür Aristotelesçi metafiziğin ortaya konmasıdır. Dolayısıyla İbn Rüşd, son derece bilinçli olarak, Helenistik dönemden itibaren başlayan ve özellikle Hristiyanlığın yükselişi ile zirveye çıkan, Platon ve Aristoteles’i uzlaştırmaya çalışan ‘tek hikmet-tek felsefe’ eğilimini de nihayete erdirmiştir.
Eserin ikinci hususiyeti, Aristoteles’in –kavraması zaman zaman hâlâ büyük güçlükler barındıran- ibarelerini hayran olunacak bir maharetle anlaşılabilir hale getirmesidir. Orijinal metindeki kavramlar ve yargılar özenle açıklanmakta, açık seçik hale gelmektedir. Böylece doğrudan çeviri metni okunduğunda anlaşılması oldukça güç pek çok pasaj, üstelik sistemli bir bütün içinde anlaşılabilmektedir. Aristoteles okuyucuları için bu durumun –özellikle o dönem içinde- ne kadar önemli olduğu kolaylıkla tahayyül edilebilir.
Nihayet Tefsîru Mâ ba’de’t-Tabî’a’nın, sadece filozof değil, aynı zamanda Kurtuba Kâdısı olan İbn Rüşd tarafından kaleme alındığını asla unutmamak gerekir. Dolayısıyla İbn Rüşd, Aristoteles’in metafiziğini, elinden gelen son ölçüde saf bir halde ortaya koymaya ve açıklamaya çalışırken, aynı zamanda çağının İslâm dünyasının en üst düzey entelektüel tartılmalarını da göz önünde bulundurmaktadır. Nitekim İbn Rüşd’ün –Tehâfütü’t-Tehâfüt müstesna- Fârâbî ve İbn Sînâ’ya en çok atıf ve eleştiri içeren eseri Tefsîru Mâ ba’de’t-Tabî’a’dır. Zira İbn Rüşd, Aristoteles metafiziğin üzerindeki örtüleri kaldırmaya çalışırken, zorunlu olarak Müslüman Meşşâî gelenekle ve tabii Eş’arî kelâmıyla da hesaplaşmaya girmektedir.
Mamafih bu eser ve hususiyetleri, Müslüman dünyada ilgi uyandırmamış, fakat vefatı ardından tüm eserlerinin Latinceye çevrilmeye başlamasıyla Ortaçağ Avrupa’sında ve Hristiyan-Yahudi düşünürler arasında Averroism (İbn Rüşdçülük) akımını meydana getirecek büyük tesir meydana getirmiştir. Eserin günümüze ulaşan yegâne Arapça nüshası Maurice Bouyges tarafından Latince ve İbranice çevirileriyle mukayese ve tahkik edilerek 1938-1948 arasında üç cilt halinde yayınlanmıştır. Eserin Muhittin Macit tarafından yapılmış, yine üç ciltlik Türkçe çevirisi de mevcuttur.
Mehmet Fatih Birgül
İsim | İbn Rüşd’ün (ö. 595/1198), Tefsîru Mâ ba’de’t-Tabîa |
Müellif | İbn Rüşd’ün (ö. 595/1198) |
Kısa Tanıtım | İbn Rüşd’ün (ö. 595/1198) olgunluk yaşlarında kaleme aldığı ve Aristoteles’in Metafizik adlı kitabını geniş biçimde açıklayıp yorumlayan, bu vesileyle kendi metafiziğini ortaya koyduğu ünlü eseridir. |
Tarih | M. 1198 |
Yayın Yeri | Endülüs |
Kategori | Felsefe |