İbn Hazm, İbn Ebû Muhammed Alî b. Ahmed b. Saîd el-Endelüsî el-Kurtubî (456/1064), Ebû Muhammed Alî b. Ahmed b. Saîd el-Endelüsî el-Kurtubî (456/1064) el-İhkâm fî usûli’l-ahkâm

M. 1064
- A +

Zâhirî mezhebinin önde gelen temsilcilerinden Endülüslü alim İbn Hazm’ın (ö. 456/1064) fıkıh usûlü alanındaki görüşlerini ayrıntılı bir şekilde ele alıp temellendirdiği eseridir. Mukaddimesinde belirtildiği üzere kitap, Allah’ın dinî hükümlerin asılları hakkındaki muradını burhânlar yoluyla açıklamak amacıyla yazılmıştır. Yazar, hak ile batılın birbirinden ayırt edilmesini sağladığını ifade ettiği burhân yöntemini ise halkın kullandığı dil ve fıkhî örneklerle mantık ilmini kolaylaştırmak için yazdığı et-Takrîb isimli eserinde incelemiştir. İbn Hazm, el-İhkâm’dan önce, et-Takrîb’i ve akabinde yine burhâna dayalı olarak din ve mezheplere dair sahih inancı beyan etmek için el-Fasl’ı kaleme almıştır. Mantığın bütün İslâmî ilimler için bir ölçüt olduğunu kaydeden İbn Hazm, dinî hitabın anlaşılmasının bu ilmi bilmeye bağlı olduğunu savunmuştur. Gazzâlî’nin (ö. 505/1111) fıkıh usûlü için mantık ilminin gerekliliğine değinmesinden çok daha önce el-İhkâm’da gerek dil ve üslup gerek kavram ve içerik bakımından mantık ilminden yoğun bir şekilde yararlanılmış olması önemlidir.

Diğer usûl eserlerinden farklı olarak kırk bab şeklinde tertip edilen el-İhkâm, esas itibariyle hüccet kabul edilen ve hüccet kabul edilmeyen delilerin incelendiği iki ana bölümden oluşur. İlk bölümde Kitap, sünnet, bu iki kaynakla ilgili usûl kaide ve tartışmaları, icmâ, zorunlu bilgi sağlayan delîl yöntemi, fetva ve ictihad gibi konular ele alınmıştır. İkinci bölümde ise sedd-i zerâi‘, rey, taklit, sahabi kavli, amel-i ehl-i Medine, kıyas, mefhum-i muhalefet, maslahat, ta’lîl vb. yazar tarafından meşru sayılmayan kaynak ve yöntemler irdelenmiştir. Bunların yanı sıra eserin ilk bablarında aklın işlevine ve dillerin kaynağına yer verilerek teorik bir zeminin oluşturulduğu görülür. el-İhkâm, bilhassa erken dönemde tartışılan fıkıh usûlü meseleleri açısından zengin bir kaynak olmasının yanında fıkıh ilminin teşekkül tarihini Zâhirî bir bakış açısıyla yeniden inşa etmeye çalışması bakımından da dikkat çekicidir.

Dâvûd b. Ali (ö. 270/884) öncülüğünde Bağdat’ta oluşan Zâhirîlik akımıyla pek çok ortak görüş ve kabulün bulunduğu el-İhkâm, aslında mezhebin usûl anlayışını otantik haliyle ortaya koymak veya bütünüyle savunmak için kurgulanmamıştır. Bunun yerine eserde, geçmiş ulemanın görüş ve fetvaları esas alınmaksınız sadece naslar kaynak kabul edilerek birtakım dil ve mantık kuralları ışığında doğrudan içtihatta bulunmanın yöntemi gösterilmeye çalışılmıştır. Nitekim müellif, muvafık olduğu birçok hususta kendisinden önceki Zâhirîlerin argümanlarını ayrıca zikredip bunlara yönelik eleştirilere cevaplar verse de bazı temel meselelerde -mezhebin kurucusu Dâvûd da dahil olmak üzere- onlara açıkça muhalefet etmekten kaçınmamıştır. Bununla birlikte temelde eserin fıkıh usûlü özelinde İslâm dünyasında hâkim olan müesses mezhep ve din anlayışına yönelik şiddetli bir itiraz mahiyetinde olduğunu söylemek mümkündür. Çalışmada, bir tür zan mekanizması üzerine kurulu olan fıkıh usûlü geleneğinin tamamına karşı çıkılmış ve bunun yerine kesin bilgiye dayandığı iddia edilen alternatif bir yöntem sunulmuştur. Bu nedenle gerek ıslah ve tecdid arayışlarında gerek selefî çevrelerde el-İhkâm’da yer alan eleştiri ve önerilerden yararlanılmıştır. Ayrıca yazıldığı dönemden itibaren kitapta dile getirilen iddia ve görüşler birçok usûl eserinde dikkate alınmış, genelde birtakım tenkitlere konu olmuştur.

Muhammet Ali Acar

Atıf Bilgisi

İbn Hazm, İbn Ebû Muhammed Alî b. Ahmed b. Saîd el-Endelüsî el-Kurtubî (456/1064), Ebû Muhammed Alî b. Ahmed b. Saîd el-Endelüsî el-Kurtubî (456/1064) el-İhkâm fî usûli’l-ahkâm. İslam Düşünce Atlası, https://islamdusunceatlasi.org/booksmap/ebu-muhammed-ali-b.-ahmed-b.-said-el-endelusi-el-kurtubi-4561064-el-ihkam-fi-usulil-ahkam/2436