Urmiye
Urmiye, İran'ın Batı Azerbaycan eyaletinin yönetim merkezi olan şehirdir. Şehre Suriyeliler ve Araplar 'Urmiya', Ermeniler 'Ormi', Persler 'Urumi', Türkler 'Urumiye' demişlerdir. Şehrin 5 km ötesinde dünyanın 2. Büyük tuz gölü olan Urmiye Gölü ile birlikte bir havzada bulunmaktadır. Yüksek dağlarla çevrili olan bu havza Hazar denizinin ılıman etkisine kapalı olduğundan şiddetli karasal iklimin görüldüğü bir yerdir. Kışın sıcaklıklar -20 C ye yazın ise 40 C ye ulaşabiliyor. Gölün (Deryâçe-i Urûmiye) batı kıyısına çok yakın bir mevkide bulunan şehir zengin su kaynakları, verimli arazileriyle tarım ve hayvancılık için elverişli bir konumdadır. İslâm coğrafyacıları X-XIII. yüzyıllarda havasını, suyunu, sebze ve meyvelerini övdükleri Urmiye’yi Azerbaycan’ın en önemli şehirlerinden biri olarak tasvir etmiştir. Kaynaklarda Zerdüşt’ün doğum yeri olarak gösterilen Urmiye, Eskiçağ’da Asur ve Urartu devletlerinin kontrolü altındayken ilerleyen yıllarda Pers ve Partlar’ın ardından Sâsânî hâkimiyetine girdi. Hz. Ömer tarafından fethedilen şehir, V. (XI.) yüzyılın ikinci çeyreğinde Hezbânî Kürtlerinin egemenliğine geçti. XI. yüzyılın ortalarında Urmiye ve çevresi Büyük Selçuklu Devleti’ne bağlandı. Şehir, XII. yüzyılın son çeyreğinde Selçuklu hâkimiyetinin zayıflaması üzerine önce Azerbaycan Atabegleri’nin daha sonra Celâleddin Hârizmşah’ın hâkimiyetine girdi. İlhanlılar devrinde Azerbaycan bölgesindeki ekonomik ve demografik gelişmeye paralel şekilde Urmiye’de de ciddi bir gelişme yaşandı. Bu dönemde şehrin kalesi yenilendi. İlhanlılar’ın ardından sırasıyla Çobanoğulları, Timurlular, Karakoyunlular, Akkoyunlular ve Safevîler’in hâkimiyetine giren Urmiye XVI. yüzyılın sonlarında kısa bir süre Osmanlı egemenliğine geçtiyse de Şah I. Abbas tarafından yeniden Safevî Devleti’ne bağlandı.
Urmiye I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı ordusu ile Rus ordusu arasında pek çok defa el değiştirdi. Osmanlı ordusu, I. Dünya Savaşı’nın sona ermesinin ardından Urmiye’den ayrılmak zorunda kaldı ve bölge nihaî şekilde İran’a bağlandı. Şehrin adı, 1935 yılında Rızâ Şah’ın adına nisbetle Rızâiye olarak değiştirildiyse de 1979’daki İslâm devriminden sonra tekrar Urmiye’ye çevrildi. Günümüzde Batı Azerbaycan eyaletinin merkezi olan Urmiye şehrinin nüfusu 2012 yılı verilerine göre yaklaşık 1,300,000 kişidir.
Urmiye’de bulunmuş ve yetişmiş şahsiyetler arasında şu önemli isimler sayılabilir: kadı ve şehnâmeci Seyyid Lokmân; Eflâtun, mûsiki nazariyatçısı, bestekâr, hattat ve icracı Safiyyüddin el-Urmevî; Mebnevî’nin yazarı ve Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin halifesi Hüsâmeddin Çelebi; şâfiî fıkıh usulü âlimi Tâceddin el-Urmevî; Râhib iken müslüman olan ve Hıristiyanlığa reddiye yazan ilâhiyatçı Abdülahad Dâvûd; şâfiî âlimi Sirâceddin el-Urmevî; Osmanlı tarihçi ve şehnâmecisi Seyyid Lokmân b. Hüseyin İbn Yezdânyâr el-Urmevî; Hacı Mirza Fazlullah Müctehid-i Urmevî. Urmiyede bulunan önemli camiler ise şunlardır: Rizaya yapılan Mescid-i Cum‘a (Jame Mosque) (XIII. yüzyıl), Saatli (Serdar) Mescid, A’azam Cami (XIII. yüzyıl), Minare Cami.
- Osman Gazi Özgüdenli. “Urmiye”. DİA. c. 42. İstanbul: TDV, 2012: 179-80.
- Belâzürî. Fütûh (Fayda). s. 475-77.
- Evliya Çelebi. Seyahatnâme. cilt VII. İstanbul: Danışman Yayınları, 1970: 33-42.
- Sem‘ânî. el-Ensâb, I. s. 115-17.
- Yâkūt. Mu’cemü’l-büldân (Cündî), I. s. 190-91.

