- A +

Nesâ şeklinde isimlendirilen iki bölge vardır. Bunlardan birisi Horasan, diğeri Hemedan sınırları içerisinde bulunmaktadır. Hemedan’daki Nesâ’nın Dârâ kitabelerinde Medya şeklinde zikredilen Nisâya mevkiine tekabül ettiği tahmin edilmektedir. Bunun meşhur “Lûristan tunçları”nın keşfedildiği kuzey Lûristan ovaları (Aliştar, Hâva) olması kuvvetle muhtemeldir.

Gerçekte bizim üzerinde durduğumuz Nesâ ise tarihi Horasan bölgesinde yer almaktadır. Malumdur ki, Horasan’ın geniş alanını "ümmühat" denilen Merv, Belh, Herat ve Nişabur vilayetleri oluştururken günümüzde bölgenin toprakları üç parçaya ayrılmış olup Merv (Mari), Nesâ ve Serahs yöresi Türkmenistan, Belh ve Herat yöresi Afganistan, kalan kısmı da İran sınırları içinde bulunmaktadır. Horasan bölgesindeki Nesa, Merv şehrinin sınırları içerisinde önemli bir yerleşim yeridir. Yâkût, Nesâ’nın Merv’den 5 günlük, Abiverd’den (Ebyûrd) 1 günlük ve Nişabur’dan 6-7 günlük bir mesafede olduğunu ve şehrin sınırları içerisinde Bâluz (Firûze), Taftâzân, Şehristân, Farâza (Kızıl Arvat) ve Tâk gibi yerler olduğunu yazmaktadır. XVI. asır Özbek kaynaklarında da mesafe olarak benzer rakamlar zikredilmektedir. Bu kaynaklarda da Nesâ,  Serahs ile 2 günlük, Merv ile 5 günlük, Ebyûrd ile 1 günlük, Nişabur ile 7 günlük mesafededir. Kutgan, Serahs ile Nesâ arasında Bâverd (باورد), Merv ile Nesâ arasında ise Derûn Kalesi (قلعه درون) isimli yerlerden bahsetmektedir. Horasan bölgesindeki bu yerleşim yerini Türkistan bozkırlarından ayıran dağ sırasının kuzeyinde uzanan sahada yer almaktadır. Büyük İskender’in burada bir Alexandropolis şehri kurduğu rivayet edilmektedir. Yine Part krallarına ait mezarların burada bulunduğu kaydedilmektedir. Bazı oryantalistler de Türkmen atlarının soyunun buraya dayandığını belirtmektedir.

Şehrin ismi hususunda şu olay rivayet edilmektedir: İslam mücahidleri, Nesâ'yı fethetmek üzere geldiklerinde erkekler şehri terk ettiği için şehirde sadece kadınların (nisa) olduğunu görünce şehre "Nisa" demişlerdir. Daha sonra şehrin bu şekilde anılmasından dolayı insanlarının Nesaî nispetiyle anılması gerektiğini ileri sürenler olmuştur. Nitekim Kütüb-i Sitte eserlerinden biri olan es-Sünen'in müellifi muhaddis Ebu Abdirrahman Ahmed b. Şuayb b. Ali en-Nesaî (ö. 303/915) bu nisbe ile anılmaktadır. Diğer taraftan, şeyhlerin ve meşhur kimselerin türbeleri çok sayıda olduğu için sufiler Nesâ’ya “küçük Şam” demişlerdir.

İstahri’ye göre Nesâ şehri, Merv’in yarısı kadar büyüklükte olan Serahs gibi geniş bir alan üzerinde kurulmuştur. Ayrıca suyu bol, bahçelik ve yeşillikler içinde, toprağı da gayet verimlidir. Bizim kanaatimiz odur ki, Nesâ merkezinin harabeleri bugün Aşkâbâd şehrinin 19 km. batısında ve Hazar ötesi demiryolunun Bezmeîn istasyonuna 13 km. mesafede olan Bagır köyü yakınındadır.

  • Abdulkadir Macit. Şeybânî Özbek Hanlığı Siyasî, İdarî, Askerî ve İktisadî Yapı. İstanbul: Nobel Yayıncılık, 2016.
  • Böribay Ahmedov. El-Arab ve’l-İslâm fî Uzbekistân Târîh-u Âsya’l-Vustâ min Eyyâmi’l-Üsrü’l-Hâkimeti hatte’l-Yevm. Arapçaya Çev. Zâhidullah Menruf. Beyrut: Yy, 1992.
  • Ebû Abdillâh Şihâbüddîn Yâkūt b. Abdillâh Hamevî. Kitâbu Mu'cemi'l-büldan. Ed. Fuat Sezgin. Frankfurt: Yy, 1994.
  • Edward A. Allworth. The Modern Uzbeks: From the Fourteenth Century to Present: A Cultural History. Stanford: Hoover Press, 1990.
  • Gıyaseddin b. Hamidüddinü’l-Hüseynî Hândemîr. Târîh-i Habîbü’s-Siyer Fî Ahbârı Efrâd-ı Beşer. Haz. Celaleddin Hümaî. Tahran: İntişârât-ı Hayyam, 1380.
  • Hasan Bey Rumlu. Âhsenü’t-Tevârîh. Haz. Abdu’l-Hüseyin Nevaî. İntişârât-ı Esâtîr I-III. Tahran, 1384.
  • İskender Bey Münşî. Âlem Ârâ-yı Abbasî. Haz. M. İ. Rıdvanî. Tahran: Yy, 1377.
  • Muhammed Yar bin Arap Kutgan. Musahharü’l-Bilâd, (Târîh-i Şeybânîyân). Haz. Nadir Celalî. Tahran: İntişarât-ı Mîrâs-ı Mektûb, 1385.
  • V. Minorsky. “Nahşeb”. İA. c. 9: 40-41.
  • Zahirüddin Bâbür Muhammed b. Ömer Bâbür. Bâburnâme: Babur’un Hatıratı I-III. Doğu Türkçesinden Çev. Reşit Rahmeti Arat. Ankara: Türk Tarih Kurumu, 1970.