- A +

İsferâyin, coğrafi konumu itibarıyla Nîşâbur sınırlarında ve şehre 5 konak mesafede, Nîşâbur ile Cürcân yolu üzerinde, Horasan'ın kuzeybatısında ve Atrek’in güneyinde bulunmaktadır. Şehrin ismi halk arasında İspar-âyin şeklinde de kullanılmaktadır. Kaynaklar şehir halkının kalkan taşımak alışkanlığından bahsetmektedir. Şehrin daha önceki ismi Mihrâcân olarak geçmektedir. Ancak bu isim Yâkût’un zamanından itibaren civar köylerden birisi için kullanılmaya devam etmiştir.

Elimizde olan tarihi belgeler mucibince şehir tarihi hakkında yeterli bilgiye sahip olamasak da 617/1220 tarihinde şehrin Moğollar tarafından yağmalandığını sarih bir şekilde ifade edebiliriz. Daha sonra Özbek ve Babürlü kaynaklarına baktığımızda XVI. asırda İsferâyin’in, Merv şehrinin sınırları içerisinde zikredildiğini görürüz. İsferâyin’in yanı sıra Çehâr-ı Cûy, Meşhed, Nesâ, Ebyûrd, Damğân, Sayrab, Serahs, Nîşâbur ve Sebzvâr isimleri bu yerlerin başında gelmektedir. Mezkûr asırda Şeybânî Özbekleri ile Safevîler arasında gerçekleşen yoğun savaşların kavşak noktalarından birisi olan Merv ve sınırları içerisindeki yerleşim yerleri bu savaşlardan elbette müstağni kalamamışlardır. Nitekim Şeybânî Özbek hanı Ubeydullah Han 935/1529 tarihine gelindiğinde İsferâyin ile Belh arasında yer alan bölgelerin tamamını kontrolü altına almıştır. Daha sonra tekrar Safevîlerin kontrolüne geçen İsferâyin, asrın sonlarında diğer bir Özbek hanı olan Abdullah Han ve oğlu Abdulmümin tarafından tekrar ele geçirilmiştir. Bütün bu savaşlarda kaçınılmaz olarak tahrip olan şehir, sonraki asırlarda Safevîlerin idaresi altında hayat sürdürmüştür. Günümüzde İran sınırları içerisinde bulunmaktadır.

Bugün toprakları üzerinde Şehr-i Bilkîs harabeleri bulunmaktadır. İsferâyin iç kalesinin adı Kal’a-i Zâr (altın kale) şeklinde kaydedilmiştir. Kale içerisindeki büyük camide 12 arşın büyüklüğünde tunçtan bir havuz bulunmaktadır. İsferâyin, verimli topraklara sahip olduğu için üzüm ve çok miktarda pirinç yetiştirilmektedir.

Halkı genel olarak Şâfiî mezhebine mensup olan İsferâyin, tarihinde pek çok fakih yetiştirmiştir. Bunlar arasında; Eş’arî kelâmcısı ve Şâfiî fakihi olan Ebû İshâk Rüknüddin İbrahim b. Muhammed b. İbrahim el-İsferâyinî (ö. 418/1027); yine Şâfiî fakihi olan Ebû Hamid Ahmed b. Muhammed b. Ahmed el-İsferâyinî (ö. 406/1016); Arap dili, kelârn ve mantığa dair şerh ve hâşiyeleriyle tanınan Ebû İshâk İsâmüddin İbrahim b. Muhammed b. Arabşah el-İsferâyinî (ö. 945/1538) ve kelâm, fıkıh ve tefsir âlimi olan Ebü'l-Muzaffer İmâdüddîn Şehfûr (Şahfur) b. Tahir b. Muhammed el-İsfahânî el-İsferâyinî’yi (ö. 471/1078)  zikredebiliriz.

  • Abdulkadir Macit, Şeybânî Özbek Hanlığı Siyasî, İdarî, Askerî ve İktisadî Yapı, Nobel Yayıncılık, İstanbul 2016.
  • Arminius Hermann Vambery, History of Bokhara from the Earliest Period Down to the Present: Composed for the First Time After Oriental Known and Unknown Historical Manuscripts, Kraus Reprint Corporation, Londra 1979.
  • Böribay Ahmedov, El-Arab ve’l-İslâm fî Uzbekistân Târîh-u Âsya’l-Vustâ min Eyyâmi’l-Üsrü’l-Hâkimeti hatte’l-Yevm, çev. Zâhidullah Menruf, Beyrut 1992.
  • CI. Huart, “İsferâyin”, İA, c. 5/2, s. 1074.
  • Ebû Abdillâh Şihâbüddîn Yâkût b. Abdillâh Hamevî, Kitâbu Mu'cemi'l-Büldan, nşr. Fuat Sezgin, Frankfurt 1994.
  • Edward A. Allworth, The Modern Uzbeks: From the Fourteenth Century to Present: A Cultural History, Hoover Press, Stanford 1990.
  • Guy Le Strange, The Lands of the Eastern Caliphate, ed. Fuat Sezgin, Frankfurt 1993.
  • Gülay Karadağ Çınar, “Safevî-Özbek Siyasî İlişkileri ve Osmanlı’nın Tesiri (1524-1630)”, Basılmamış Doktora Tezi, Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Afyonkarahisar 2011.
  • Hasan Bey Rumlu, Âhsenü’t-Tevârîh, haz. Abdu’l-Hüseyin Nevaî, İntişârât-ı Esâtîr, Tahran 1384.
  • İskender Bey Münşî, Âlem Ârâ-yı Abbasî, haz. M. İ. Rıdvanî, Tahran 1377.
  • Mirza Muhammed Vahid Kazvinî, Târîh-i Cihân Ârâ-yı Abbasi (Abbasnâme), haz. Seyyid Said Mir Muhammed Sadık, Tahran 1383.
  • Muhammed Yar b. Arap Kutgan, Musahharü’l-Bilâd, (Târîh-i Şeybânîyân), haz. Nadir Celalî, İntişarât-ı Mîrâs-ı Mektûb, Tahran 1385.
  • Naîmâ Mustafa Efendi, Tarih-i Naîmâ (Ravzatü'l-Hüseyn fi Hulasati Ahbari'l-Hafikayn), haz. Mehmet İpşirli, TTK, Ankara 2007.
  • Zahirüddin Bâbür, Bâburnâme: Babur’un Hatıratı, çev. Reşit Rahmeti Arat, Türk Tarih Kurumu, Ankara 1970.