Abdulkadir Macit

Hakkında

Abdulkadir Macit, lisans eğitimini 2004 yılında Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde, yüksek lisans eğitimini “Basbakanlık Osmanlı Arsiv Belgeleri Işığında XIX. Yüzyıl Osmanlı-Hokand Hanlığı Münasebetleri”, doktora eğitimini ise 2015 yılında Marmara Üniversitesi İslam Tarihi ve Sanatları bölümünde “Seybânî Hanlığı: 1500-1599” adlı teziyle nihayete erdirdi. Dünya Tarihi, İslam Tarih Düşüncesi, Orta Asya ve Özbekler, Çağdaş İslam Düşüncesi, İslamcılık ve İslami Hareketler gibi alanlarda çalışmalar yapmaktadır. İlahiyat Fakültesi’nin yanı sıra İktisat Fakültesi Kamu Yönetimi mezunu olan Macit'in, Ahterî Muslihiddin Mustafa Efendi, Şeybânî Özbek Hanlığı, Önden Gidenler: Necmettin Erbakan, Nedžmettin Erbakan - život, djelo, ideja (Boşnakça tercüme), Çağa İz Bırakan Önderler: Mehmed Akif Ersoy ve Necmettin Erbakan, Muhammed Hamidullah Modern Bir İslam Alimin İlmi Portresi, Geçmişten Günümüze Hilafet (ed.), Tüm Yönleriyle Hz. Peygamber ve Ahlakı (ed.) serlevhalı kitapları, Muhammed Hamidullah: İslam İktisadının Öncü İsmi adlı çeviri ve çeşitli kitap ve dergilerde yayınlanmış makaleleri vardır. Hâlihazırda Kocaeli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde Siyer-i Nebi ve İslam Tarihi alanında öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.

Katkıda bulunduğu maddeler

Belh
Kadim Horasan bölgesinin Merv’den sonra ana vilayetlerinden ikincisi Belh şehridir. Belh, Afganistan-Özbekistan sınırındaki Amu Derya nehrinin 74 km güneyinde bulunan Kûhibaba Dağı’nın eteğinde ve şimdi ona karışmayan Dehas Irmağı’nın üzerinde kurulmuştur...
Âşık Paşazâde
Asıl adı Derviş Ahmed, mahlası Âşıkî'dir. Fakat daha çok büyük dedesi olan Âşık Paşa'ya nispetle Âşık Paşazâde adıyla anılır. Kendi ifadesine göre 803 (1400) yılı civarında Amasya’ya bağlı Mecitözü kazasının Elvan Çelebi köyünde dünyaya gelir...
İbn Battûta
İbn Battûta lakabıyla şöhret bulmuş olan Ortaçağ'ın en büyük Müslüman seyyahı, daha çok Rihletu İbn Battûta olarak bilinen Tuhfetu’n-Nuzzâr fi Garâibi’l-Emsâr ve Acâibil-Esfâr adlı seyâhatname ile tanınmıştır.
Pîrîzâde Mehmed Sâhib Efendi
İbn Haldun'un Mukaddime’sini Türkçe'ye ilk defa çevirmeye başlaması ile şöhret bulmuş olan Pîrîzâde Mehmed Sâhib Efendi, Osmanlı Devlet’inde icra ettiği şeyhülislamlık makamı ve ailesinin devlet kademesindeki nüfuzu ve etkisi ile hakkında unutulmayan izler bırakan bir tarihçidir.
Evliya Çelebi
Evliya Çelebi, kırk yılı aşkın bir süre boyunca hemen hemen bütün Osmanlı ülkesini ve diğer memleketleri dolaşarak Türk kültür tarihinde örneğine rastlanmayan büyük bir seyahatname kaleme almış ve günümüzde önemi giderek artan bu eseriyle adeta bütünleşmiştir.
Necmettin Erbakan
Modern bir "aydın" olarak eğitim görmekle birlikte yetiştiği aile hayatı, okuduğu İslami kaynaklar ve kurduğu tasavvufi irtibatlar sayesinde Türkiye başta olmak üzere Müslüman toplumların temel meseleleri üzerinde düşünerek içinde bulundukları sorunların çözümü hususunda alternatifler üretmeye çalışmış bir liderdir...
Herat
Afganistan\'ın batısındaki Herîrüd ırmağının kenarında eski dönemlerde kurulmuştur. Adına çivi yazılı Eski Farsça kitabelerde Haraiva, Avesta\'da ve Grekçe metinlerde Aria, Areia şeklinde rastlanmaktadır. Batlamyus ve diğer Grek coğrafyacıları bereketli Herîrüd vadisinde bulunan şehirler arasında Herat\'tan da bahsederler. Büyük İskender\'den sonra bu bölge Aria\'daki İskenderiye adıyla anılmıştır...
Semerkant
Semerkant ismi Grek tarihlerinde Maracanda, Çin vekayi'namelerinde K'ang ve Hsi-wan-chin adlarıyla geçmektedir. Ayrıca bu isim şehrin nisbet edildiği şahıs ismi olarak Semer ile Soğdca'da "şehir" veya "yerleşim birimi" anlamındaki kent/kant kelimelerinin birlikte kullanılmasından meydana gelmektedir...
Nesef (Karşî)
Buhara’nın yakınlarında olup Araplar tarafından Nesef, İranlılar tarafından Nahşeb olarak adlandırılan şehir, XVI. yüzyılda Karşî ismiyle maruf olmuştur. Bâbür’ün belirttiğine göre bu kelime Moğolca’dır. Bâbür, kelimenin menşeine dair yaptığı tetkikte “mezar”a Moğol dilinde Karşî denildiğini belirtmekte, bundan dolayı bu ismin buraya Cengiz Han istilâsından sonra verildiğini iddia etmektedir. Taniş, bölgenin Nesef olarak isimlendirildiğini, Karşî’nin ise bu bölgenin sınırlarında bulunan bir şehir olduğunu ifade etmektedir.
Belh
Kadim Horasan bölgesinin Merv’den sonra ana vilayetlerinden ikincisi Belh şehridir. Belh, Afganistan-Özbekistan sınırındaki Amu Derya nehrinin 74 km güneyinde bulunan Kûhibaba Dağı’nın eteğinde ve şimdi ona karışmayan Dehas Irmağı’nın üzerinde kurulmuştur...
Hokand
Bugün Özbekistan Cumhuriyeti sınırları içinde kalan ve kervan yollarının kesiştiği Fergana vadisinin güneybatısında yer alan şehrin tarihi oldukça eskilere uzanmaktadır. İslam coğrafyacılarının Huvakand ve Huvakend şeklinde kaydettiği isim, daha sonra Hokand (Hukand) biçimini almıştır. Halk arasında ise aslının hûk-kand (yaban domuzu şehri) olduğu söylenmektedir...