İslam Düşünce Atlası Nedir?



İslam Düşünce Atlası, İlmî Etüdler Derneği'nde (İLEM) Konya Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş.'nin destekleriyle, İbrahim Halil Üçer'in koordinatörlüğünde hazırlanan ve Türkiye’nin önde gelen İslam düşünce tarihi araştırmacılarına tasarım uzmanları, yazılımcılar ve harita mühendislerinin eşlik etmesiyle oluşmuş bir düşünce tarihi yazımı projesidir. 

Çalışma kapsamında başlangıcından günümüze gelinceye değin kesintisiz, dinamik ve bütüncül bir İslam düşünce tarihi yazımı önerilmektedir. Bu öneri içeriden bir bakışın eşlik ettiği yeni bir dönemlendirme, her döneme göre İslam düşünce tarihindeki bilimsel disiplinlerin gelişim ve dönüşümlerini ele alan kapsamlı yazılar, 


bilgin, şehir, kurum ve mimari eser maddeleriyle temellendirilmiştir. Projeye özgü kapsamlı haritalar ve grafiklerle desteklenen ve dört yıl süren çalışmanın sonunda interaktif programlar taşıyan açık erişimli bir web sitesi ve İslam Düşünce Atlası başlıklı üç ciltlik bir kitap meydana getirilmiştir. 



Hafızamızın kayıp parçaları

                                  İslam Düşünce Atlası' yle biraraya geliyor


 İslam düşünce tarihini süreklilik içerisinde okuyabilme imkanı veren yeni bir dönemlendirme ve hafızamızı bütün bileşenleriyle yeniden ele alma çabasını örnekleyen bütüncül bir okuma önerisiyle İslam Düşünce Atlası, kayıp yüzyıllar ve coğrafyaları yeniden düşünce tarihi yazımına davet ediyor.

Bu yönüyle İslam Düşünce Atlası’nın amacı İslam kültürünün, çeşitli sebeplerle dağılmış ve ait olduğu bütüne nispeti yeniden inşa edilmeksizin gerçek anlamlarını keşfetmekten aciz kaldığımız parçalarını yeniden bir araya getirmektir. Düşünce tarihinde nereye oturduklarını sormayı bile ihmal ettiğimiz düşünürlerin, 

ekollerin, metin geleneklerinin, kayıp yüzyılların, katmanlar halinde içe çekilmiş şehirlerin, inşa edici yolların, yabancılaştığımız mimari yapıların, hükmünü hâlâ sürdürdüğü halde yapay sınırlarla baskıladığımız coğrafi-kültürel havzaların, unutulmaya yüz tutmuş kurumların ve her türden anlam ve açıklama arayışımıza ancak parçalı bir biçimde eşlik eden kültürel hafızamızı inşa eden temel unsurların yeniden bir araya getirilmesi; sadece düşünce geleneğimizin gerçekten neye benzediğini göstermekle kalmayacak, “yeniden kurarken” bizi de kuracaktır.


Düşünce tarihimiz
                       YENİDEN yazılıyor 



  • İslam Düşünce Atlası düşünce tarihi açısından Avrupamerkezci gerekçelerle “yok hükmünde” sayılan bir dönemi ayrıntılı bir biçimde gösterecek ve genel düşünce tarihi çizgisine dahil edecektir.
  • İslam düşünce tarihiyle ilgili bilimsel bir geçerliliği bulunmayan ve  “tarih hırsızlığı” anlamına gelen Oryantalist dönemlendirmeler terk edilerek; İslam düşünce geleneğinin kendi iç dinamikleriyle tutarlı, objektif, dinamik ve sürekli bir dönemlendirme aracılığıyla İslam düşünce tarihi yeniden yazıldı.
  • Yaklaşık bin yıl boyunca küre ölçeğinde düşünce tarihinin ana merkezi haline gelmiş olan Dâru’l-İslâm, düşünce tarihi yazımının dışına itilerek bir “coğrafya hırsızlığı”na maruz bırakılmıştır. İslam Düşünce Atlası’yla birlikte Mâverunnehir, Horasan, Bilâd-ı Rûm, Mağrip, Sind-Hind gibi havzalar ve Buhara, Sivas, Konya, Semerkant, Belh, Herat, Amasya gibi kadim İslam şehirleri düşünce tarihinin yeniden öznesi konumuna geliyor. 
  • Kurumlar, mimari eserler ve tarihi hadiseler, eşlik ettikleri düşünce tarihi için yeniden bir mecraya dönüşüyor.



Düşünce tarihimiz
                       ARTIK ulaşılabilir konumda


  • İslam Düşünce Atlası –gerçekte öyle olmaması gerektiği halde– bugün uzmanlık bilgisi gerektiren bir bilgi sahasını, alanla ilgili başlangıç seviyesindeki herkes için bir kültürel malumat haline dönüştürmeyi amaçlıyor.
  •  İslam düşünce tarihini güncel teknikler ve yalın ilişkiler mantığı içerisinde anlatmayı amaçlayan web sitesi, İslam düşüncesini herkes için ulaşılabilir hale getiriyor.
  • İnteraktif programlar, bilgiyi somutlaştıran yeni teknikler ve özgün sunum mantığıyla İslam Düşünce Atlası, İslam kültür ve düşünce tarihinin öğretildiği her seviyede yeni pedagojik imkanlar açıyor.



Yeni bir dönemlendirme ve
                              bütüncül bir okuma önerisi


İDA bin yılı aşkın bir süre içerisinde teşekkül ederek gelişen İslam düşünce tarihini doğru bir şekilde anlama ve yorumlamanın yolunun doğru bir dönemlendirmeden geçtiğini düşünmektedir.

Zira İslam düşünce tarihi yazımının malul olduğu en önemli sorunlardan biri, yaklaşık bin dört yüz senelik bir düşünce geleneğine ilişkin tutarlı hiçbir dönemlendirmenin yapılmamış olmasıdır. Yapılan dönemlendirmeler de, ilerleme-gerileme söylemine bağlı olarak, en fazla Gazâlî öncesi ve sonrasına işaret edebilen yer yer ideolojik ve naif biçimler göstermiştir. Çoğu değer-bağımlı bu dönemlendirmelere bakıldığında, sürekli gerileyen, yenilik veya farklılaşma barındırmayan, statik bir düşünce tarihi algısı ortaya çıkmaktadır. İDA bu tür dönemlendirme zaafları karşısında, İslam Düşünce tarihi için mutlaklık iddiası barındırmayan, fakat olgularla tutarlı olduğunu düşündüğü yeni bir dönemlendirme önermektedir. Havzalar ve Dönemler sayfasında yer alan Dönem Yazıları, bu dönemlendirmelere ilişkin gerekçelendirmeler ve dönemin ana hatlarını tasvir eden araştırmalardır. 

Bilimsel disiplinleri tasvir eden alan yazıları her bir dönemde yer alan ve o dönem boyunca önemli ürünlerin verildiği kelam, felsefe, dil, tasavvuf, matematik, astronomi gibi bilimleri tarihsel ve sistematik bir yolla tasvir eden araştırmaları ifade eder. İslam Düşünce Atlası’nın omurgasını teşkil eden bu yazılarda, söz konusu bilimlerin bu dönem içerisindeki gelişimleri, ekolleri, öne çıkan isimleri, literatürü, tartışma alanları, yoğunlaştıkları coğrafi-kültürel havzalar ve dönemle ilişkili karakteristik özellikleri ele alınmaktadır. Perde yazılarıyla birlikte İDA, bir tür İslam bilimler tarihi hüviyeti kazanmakta ve disiplinlerin tarihini dönemsel tasnifler yoluyla tahkiye ederek, İslam düşünce tarihi yazıcılığına yeni bir bakış kazandırmaktadır. 



ZAMAN HARİTASI

Zaman Haritası, İslam düşünce geleneğindeki önemli isimleri ekoller, kurumlar, mimari yapılar ve tarihi hadiselerle birlikte gösteren bir zaman çizgisine sahiptir. Ayrıca zaman çizgisindeki bileşenler, bir harita yardımıyla mekan algısı içerisinde gösterilmiştir. Bilginler, kurumlar, mimari eserler ve şehirler, öz anlatım paneli üzerinden erişilen, özgün video anlatımları ve görsellerle desteklenmiş ayrıntı sayfalarla özgün bir şekilde maddeleştirilmiştir. Bu şekilde, ilgili başlıklara dair tasvîri, fakat akademik niteliği güçlü ve yönlendirici ansiklopedik maddeler oluşturulmuştur. 


A.   Bilginler

Atlas'ın en önemli bileşenlerinden biri, İslam düşünce geleneğinde ekol kurucu rolü ifa etmiş ya da dönüştürücü ve geliştirici etkilerde bulunmuş önemli bilginlere ilişkin maddelerdir. Bu maddeler tasvîrî ve yönlendirici bir nitelikte olup, bilginin hayatı, öğretisi ve eserlerinin yanı sıra ileri okuma önerileriyle birlikte düşüncesine dair genel bir çerçeve sunma amacı taşımaktadır. Zaman haritasında içerilen zaman çizgisi üzerinde, bilginlerin tarihsel süreç içerisindeki yakınlıklarına, eserlerini verdikleri dönemde gerçekleşmiş tarihi hadiselere ve ortaya çıkmış mimari yapılara dikkat ettiğinizde, söz konusu bilgini tarihi-kültürel bağlama yerleştirerek okuma noktasında yeni bir bakış elde edebilirsiniz. 


B.   Tarihi Hadiseler

İDA'nın zaman çizgisi üzerinde yer alan bir diğer önemli bileşen, tarihi hadiselerdir. Düşünce tarihi çizgisinde tarihi hadiselere yer verilmesi, düşüncenin boş bir uzayda değil tarihi-toplumsal bir bağlam içerisinde üretildiği fikrini esas alır. Buna göre bir bilginin eserlerini verdiği dönemde ortaya çıkmış önemli tarihi hadiselere ve kırılmalara ilişkin farkındalık, söz konusu bilginin içinde yaşadığı tarihi bağlama ilişkin bir fikir verecektir.  Bu tarihi bağlamın ihmali, daima, düşünceyi bedensiz bir ruha dönüştürme temayülü taşır. Zaman çizelgesinin tarihi bağlamı ortaya koyma amacı taşıyan "hadiseler" bileşeni, İslam düşünce tarihine, içinde aktığı zaman içerisinden bir bakışı mümkün kılıyor.


C.   Mimari Eserler

Mimari eserler, düşünce tarihinden bağımsız düşünülmeleri mümkün olmayan yapılardır. Söz gelimi İlhanlılar devrinde Semerkant ve Buhara gibi merkezlerde inşa edilen külliyeler, yapıları ve işlevleri itibariyle Mâverâunnehir bölgesindeki felsefî-bilimsel hareketliliği hem yansıtır hem de taşırlar. Diğer taraftan Tebriz'de Şenb-i Gâzân'ın, İstanbul'da Fatih ve Süleymaniye külliyeleri için de aynı şeyi söyleyebiliriz. Yapı ve işlev itibariyle taşıyıcı rollerinden ayrı olarak, mimari eserler, düşünce tarihindeki gelişmeler ve oluşan yeni perspektiflerle birlikte bizzat düşünceyle karşılıklı etkileşime giren yapılardır. Bu nedenle zaman çizelgesi içerisinde, mimari eserleri takip ederek düşünce tarihiyle karşılaştırmalı bir biçimde yorumlayabilirsiniz. 


D.   Kurumlar

Kurumlar İslam medeniyetinin taşıyıcı yapısal bileşenlerine karşılık gelirler. Bir kurumun ortaya çıkışı, sadece siyasi-toplumsal yapılardaki büyük gelişmelerle değil düşünce tarihindeki önemli tartışmalar ve gelişmelerle de ilgilidir. Bu bakımdan, medrese, tekke, hastane, rasathane, vakıf, vezirlik, katiplik ve hilafet gibi kurumlar, sadece bilginlerin ürettiği düşüncelerin yansımalarına sahip olmazlar, aynı zamanda bilginlerce üretilen düşünceyi çok çeşitli biçimlerde taşıyan ve yönlendiren yapısal öğeler olarak kendilerini gösterirler. İşte bu nedenle, zaman çizgisi, düşünce tarihini kurumlar tarihiyle birlikte düşünmekte ve onlara ayrı bir yer vermektedir. 


E.   Havzalar ve Şehirler

Şehirler sadece bilginler, kurumlar ve mimari yapılara sahiplik eden merkezler değildir, onlar hem bu unsurlarla oluşan hem de onları doğurarak besleyen canlı yapılardır.  Bu açıdan bakıldığında, şehirlerin ve temel coğrafi-kültürel havzaların üretilen düşünceye rengini verecek derecede entelektüel hayata müdahil olduğu görülür. Mâverâunnehir ve onu oluşturan Buhara, Semerkand, Şâş gibi şehirler, ya da Horasan ve onu oluşturan Merv, Herat, Nişabur gibi şehirler İslam düşünce tarihinin temel aktörleri arasında yer alırlar.  Dolayısıyla düşünce tarihini, ona rengini veren şehirler ve coğrafi-kültürel havzalardan bağımsız düşünmek mümkün değildir. Bu düşünceyle İDA İslam şehirleriyle ilgili maddeleriyle, düşünce tarihi yazımını, Dâru'l-İslâm'ın çoğu zaman siyasi sınırları aşacak bir ruha sahip derin coğrafyasına davet etmektedir. Haritada yer alan ve bilginlerin  doğduğu, öldüğü ve seyahat ettiği yerleri gösteren işaretlere tıkladığınızda, İslam şehirlerinin hikayesiyle başbaşa kalacaksınız. 


F.    Ekoller

Klasik düşünce okul veya ekol bağımlı bir yapı arz eder. Düşünürler varlık, tanrı, insan, evren, değer, bilgi gibi konularda, tutarlı ve bütünlüklü bir açıklama getirme iddiasına sahip ekoller içerisinde düşüncelerini ortaya koyarlar. Düşünce tarihi içerisindeki temel dönüşümler de, birbirine muhalif yaklaşımlara sahip ekollerin karşılıklı meydan okuma ve cevaplama süreçlerinden kaynaklanır. İbn Sînâ'yı anlamak için Meşşâîliği, Gazâlî'nin neyi başardığını tespit edebilmek için Eş'arîliği, nihayet Gazâlî sonrası İslam düşüncesinin nasıl bir güzergaha evrildiğini tespit edebilmek için de İbn Sînâcılık, Eşarîlik, İşrâkîlik ve Ekberîlik gibi ekolleri dikkate almak gerekir. Düşünce tarihini ekoller üzerinden takip etmek isteyenler için, İDA, benzersiz bir kolaylık sağlıyor.


G.  Seyahat Yolları

Dâru'l-İslâm ulemâ için siyasi sınırların ötesinde yekpâre bir coğrafya idi. Bunun en önemli göstergesi, ulemânın şehirler ve havzalar arasındaki ilham verici seyahatleridir. Zaman Haritası bölümünde yer alan coğrafi harita sayesinde, bilginlerin nerelere seyahat ettiklerini görebilecek, seyahat ettikleri yerlerle ilgili tanıtıcı malumatlara erişebileceksiniz. Günümüz ölçeğinde gittikçe sınırlanan entelektüel coğrafyamızla karşılaştırıldığında, ulemânın coğrafyasının derinlik ve genişliği Dâru'l-İslâm'ı yeniden düşünmek için eşsiz bir başlangıç noktası sunuyor. 


 


KİTAPLAR HARİTASI

Kitaplar Haritası, İslam düşünce tarihini metin gelenekleri üzerinden tanıtmayı amaçlayan bir yapıya sahiptir. Bu amaç etrafında, söz konusu geleneğin metin, şerh, haşiye ve talikler etrafında oluşan karakteri göz önünde bulundurularak; kelam, felsefe, mantık ve tasavvuf alanları, bu alanlara ait ana metinler ve bu metinler üzerinden oluşmuş kitap gelenekleri üzerinden tanıtılmıştır. Kitaplar Haritası sayesinde kullanıcı, söz konusu alanları oluşturan metin-şerh-haşiye geleneklerini tarihsel bir biçimde takip etme imkânı bulacaktır. 


A.   KİTAPLAR TÜNELİ, AĞI VE HARİTASI

Metinler, şerhler, haşiyeler, talikler, zeyller, telhisler, tahrirler... Tüm bunlar İslam düşünce tarihini bir metin gelenekleri tarihi olarak incelememizi sağlayan yazım türlerine karışık gelir. Kitaplar Haritası bölümü, İslam düşünce tarihindeki temel ekolleri, o ekoller içerisinde telif edilen kurucu-kanonik metinler ve bu metinler üzerinden oluşan şerh-haşiye geleneklerini esas alarak tanımanın bir yolunu sunuyor. Bu bölümde yer alan eserler, ana metin, bu metin üzerine yazılmış şerhler, şerhler üzerine yazılmış haşiyeler ve varsa haşiyeler üzerine yazılmış başka haşiyeleri kronolojik olarak tanıtmakta ve metin geleneklerinin ilişkisel sürekliliğini göstermeyi amaçlamaktadır.



KİŞİLER HARİTASI

Kişiler Haritası, bilgi aktarım yollarındaki sürekliliğin ve hoca-talebe merkezli yapının bir ifadesi olarak ortaya çıkmıştır. Bu çerçevede,  temel düşünce ekollerine göre kişi ağları çıkarılmış ve ağlar hoca-talebe, etkilenme-etkileme değişkenlerine göre düzenlenmiştir. Söz konusu düzenleme, bir yandan önem merkezli bir sunuma sahipken, diğer yandan tarihsel sıra düzeni merkezli bir sunum içermektedir. Düşüncenin, temsilcileri arasındaki sürekli etkileşim yoluyla nasıl bir geleneğe dönüştüğü sorusu, Kişiler Haritası üzerinden somut bir cevabını bulacaktır. 


A.   Zaman çizelgesi, kişiler haritası ve kişiler ağı

İslam bilginleri için "ilim" bir "sened"i gerektirirdi. Bilginin aktarımı ve temsili, bir talebeyi hocasına ve hocası aracılığıyla da asırlar içerisinde oluşmuş bir zincire bağlayan bu sened içerisinde anlam kazanırdı. Geleneğin sürekliliği, bu açıdan, en çok da hoca-talebe ilişkilerindeki bu tarihsel süreklilikte kendisini gösterir. Kişiler Haritası, bilginleri ait oldukları hoca-talebe ve etkilenme-etkileme ilişkilerine göre yeniden konumlandırarak, onları gerçek ilişkileri içerisinde yeniden yorumlamak için yeni bir bakış açısı sunuyor. Kişiler Haritası, bu yönüyle, İDA'yı anlatabilecek en iyi cümleyi somutlaştırıyor: "İlişkileri keşfet!"   



HAVZALAR VE DÖNEMLER

Havzalar ve Dönemler sayfasında yer alan Dönem Yazıları, bu dönemlendirmelere ilişkin gerekçelendirmeler ve dönemin ana hatlarını tasvir eden araştırmalardır. 

Bilimsel disiplinleri tasvir eden alan yazıları her bir dönemde yer alan ve o dönem boyunca önemli ürünlerin verildiği kelam, felsefe, dil, tasavvuf, matematik, astronomi gibi bilimleri tarihsel ve sistematik bir yolla tasvir eden araştırmaları ifade eder. İslam Düşünce Atlası’nın omurgasını teşkil eden bu yazılarda, söz konusu bilimlerin bu dönem içerisindeki gelişimleri, ekolleri, öne çıkan isimleri, literatürü, tartışma alanları, yoğunlaştıkları coğrafi-kültürel havzalar ve dönemle ilişkili karakteristik özellikleri ele alınmaktadır. Perde yazılarıyla birlikte İDA, bir tür İslam bilimler tarihi hüviyeti kazanmakta ve disiplinlerin tarihini dönemsel tasnifler yoluyla tahkiye ederek, İslam düşünce tarihi yazıcılığına yeni bir bakış kazandırmaktadır. 



HARİTALAR, GRAFİKLER VE VİDEOLAR


A.   Videolar

İDA'nın bilginlerle ilgili maddelerinden bir bölümü, aynı zamanda video içeriyor! Yetmişe yakın bilgin, alanında uzman araştırmacılar tarafından on beş dakika ile bir saat arasında değişen anlatımlarla canlı bir şekilde tanıtılıyor. "Okumak yetmez, aynı zamanda dinlemek ve görmek gerekir" diyenler, İslam düşünce tarihinin önde gelen isimlerini bu isimlerle ilgili önde gelen araştırmacılarından dinleyebilirler!


B.   Haritalar

Haritalar İslam Düşünce Atlası'nın en önemli bileşenleri arasında yer alıyor. İDA düşünce tarihi yazımını coğrafyaya davet ederek; belki de ilk defa İslam düşünce tarihini, neşv u nema bulduğu coğrafya üzerinden anlamaya çalışıyor. Dönemlere, dönemsel ayrımları gözeterek temel nazarî disiplinlere, bu disiplinler içinde ürün vermiş bilginlerin mekânsal konumlarına ve seyahat yollarına, bir yönden düşünce tarihinin aktörü konumuna yükselen şehirlerin ilmî açıdan merkezleşme süreçlerine, düşünce tarihini etkileme gücü bulunan siyasi-tarihi kırılmalara ilişkin bu haritalar, hem İslam düşünce tarihi okumalarına hem de alanla ilgili derslerin işlenişine önemli bir kaktkı sunacaktır. Haritalara ilaveten İnfografikler ve her dönemi tasvir eden geniş snopsisler yoluyla İDA, karmaşık ilişkileri yalın bir şekilde ifade etmekte ve düşünce tarihini yeni teknikler aracılığıyla kolaylıkla takip edilebilir bir hüviyete büründürmektedir.